Cengiz Hortoğlu

“28 yaşında iyi bir işi olan eşinden ayrılmış bir kadınım. Bundan 7 ay kadar önce bir sosyal paylaşım sitesinde bir adamla tanıştım.

Bir süre yazıştıktan sonra aramızda çok büyük bir yakınlık doğdu. Geceleri rüyalarıma girmeye başladı. Buluşmaya karar verdik.

Her sözü şiir gibiydi. Yakışıklı olması ve hep şık giyinmesi de beni çok etkilemişti.

O kadar iyi görünüyordu ki ona kısa zamanda aşık oldum. Eşimden çok çekmiştim.

Şansımın ilk defa bana güldüğünü sanıyordum. Ama yanılmışım. Benim sevgimi kazandıktan sonra benden sık sık para istemeye başladı.

Ben de bunda bir sakınca görmedim. Aldığı parayı birkaç gün içinde geri ödüyordu. Bu davranışı bende güven uyandırdı.

Ancak bir sabah telaşla beni aradı. ‘Acil bir ödememem var, bana yardım etmeni rica ediyorum. Yarın öderim,’ dedi.

Çok yüksek miktarda bir parayı bankadan çekerek kendisine verdim. Bu para neredeyse benim yıllardır biriktirdiğim paranın tamamıydı.

25 yaşında genç bir kadınım. Eşimle 4 yıl önce severek evlendik.

Eşim boşandığında eski eşinden nefret ediyordu. Ama son zamanlarda ne oldu anlayamadım.

12 yaşında olan oğlu hafta sonları bizde kalıyordu. Annesi de Pazar akşamları onu almaya geliyordu.

Birkaç aydan bu yana eşim oğlunu arabaya kadar götürüyor, sonra eski eşiyle arabanın başında uzun süre sohbet ediyorlardı.

Bundan bir süre önce eşimin oğlu ve annesi birlikte geldiler. Ben de “hoş geldiniz” deyip gidip kahve yaptım.

Ben oğlunu bırakıp gideceğini sanıyordum. Baktım gitmeye niyeti yok. Eşim de alışveriş için çarşıya gitmişti.

Eşim gelir gelmez mutfağa çağırıp konuşmak istedim. “Neler oluyor? Gitmeye niyeti yok,” dedim.

Eşim “Ben davet ettim, hafta sonu burada kalacak” dediğinde şaşırıp kaldım.

“30 yaşında bir kadınım. Eşimle 5 yıldan bu yana evliyiz. Ancak, eşim evlendiğimizden beri beni değersiz hissettirmek için elinden geleni yaptı

Yaptığım hiçbir şeyi beğenmez. ‘Bunu niye yaptın? Şunu niye yaptın?’ deyip sorgulayarak, devamlı beni küçük düşürme çabası içindedir.

Psikolojim iyice bozuldu. Onun yanında kendimi, sürekli hata yapan, beceriksiz ve değersiz birisi olarak görüyorum.

Ekonomik durumumuzun çok iyi olmasına rağmen çok mutsuzum. Ne pahasına olursa olsun boşanmak istiyorum. Ne yapmalıyım?”

***

Değerli okurum, eşiniz belki de bu davranışlarının ilişkinize ne kadar zarar verdiğinin farkında bile değil.

Ne yazık ki birçok evliliğin yıkılma nedeni onur kırıcı davranışlardır.

Bir yabancıyla konuşurken gösterilen özen, eşle konuşurken gösterilse birçok evlilik kurtulabilir.

“Üniversite 3. Sınıfta okuyan 22 yaşında bir genç kızım. Bir yıldan bu yana çıktığım bir sevgilim vardı. O da benimle aynı okulda bir üst sınıfta okuyordu.

İnternet üzerinden de sık sık görüşüyorduk. Bazı davranışları nedeniyle ondan çok soğudum.

Geçen hafta ‘Kendisinden ayrılmak istediğimi,’ söyledim. Önce ‘Peki sen nasıl istersen,’ dedi.

Ancak 3 gün önce, beni bir sınıf arkadaşımla gezerken görünce çok sinirlendi.

Akşamüzeri ondan bir mail aldım. Mailde ‘Bana dönmezsen bendeki tüm resimlerini internete koyacağım,’ diyordu.

Telefonla aradım; ‘Bunda çok ciddiyim, beni sakın terk etmeye kalkma, o çocuktan da hemen uzaklaş. Dediklerimi yapmazsan, resimlerini internette göreceksin,’ dedi.

Ne kadar yalvarsam da ikna edemedim. Ne yazık ki onda çok özel resimlerim de var.

Ancak, değil onunla tekrar çıkmak, adını bile duymak istemiyorum. Hem aileme hem de arkadaşlarıma rezil olmaktan korkuyorum. bana bir çözüm yolu gösterin.”

Değerli okurlarım, kadına yönelik şiddet hepimizi derinden üzüyor. Bu önemli konunun çözümüne yönelik olarak hazırlanan, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı yasalaştı.

Bu kanunun kadınlara yönelik şiddetin önlenmesinde çok önemli katkı sağlayacağına inanıyorum.

Bundan sonra kadınların hak arama özgürlüklerini daha güvenle kullanacaklarını düşünüyorum. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

İşte şiddet gören veya görme ihtimali olanlar için yasanın getirdiği önemli değişikliklerden bazıları:

*Korunan kişiye ve çocuklarına geçici olarak barınma yeri sağlanacak.

*Psikolojik, mesleki, sosyal ve hukuksal olarak danışmanlık ve rehberlik hizmeti verilecek.

*Hayati tehlikesinin bulunması durumunda talep üzerine veya hiç talep olmadan koruma altına alınabilecek.

“29 yaşında 7 yıllık evli bir kadınım. Kısa bir süre önce bir sabah,, eşim işe gitmek üzere evden ayrılırken cep telefonunu evde unutmuştu.

Ben, ona gelen ve onun gönderdiği mesajları hayretler içinde okudum. Meğer bir sevgilisi varmış.

Görüştüğü kadına gönderdiği mesajlarda, bana yıllarca söylemediği güzel sözleri okuyunca iyice yıkıldım. Kadının telefon numarasını not ettim.

Eşim telefonunu almak için geri döndüğünde hiçbir şey söylemedim.

O gittikten sonra sevgilisi olan kadını aradım. “Eşimle aralarınızda ne var?” diye sordum.

“Eşimi çok sevdiğini birlikte evlenme planları yaptıklarını söyledi. Şok olmuştum. Telefonu yüzüne kapattım.

Daha sonra aynı kadından bana bir mesaj geldi. Mesajda, “Eşinle birbirimizi çok seviyoruz. Seni sevmeyen bir adamla niye birliktesin?” diyordu.

Eşim, akşam geldiğinde o mesajı kendisine okuttum. Artık beni aldattığını inkar edebileceği bir durum kalmamıştı.

Sayın Saba Tümer’le çok farklı ve özel bir röportaj gerçekleştirdik. Başarılı sunucu Saba Tümer’le yaşam, başarı ve mutluluk üzerine her şeyi konuştuk.

Ben kendi adıma, sorularıma aldığım zekice yanıtlardan çok keyif aldım. Saba Tümer’i daha yakından tanımaktan büyük mutluluk duydum. Umarım siz de beğenirsiniz.

Bu röportajın gerçekleştirilmesinde yardımlarını esirgemeyen Show TV İç Yapımlar Konuk Koordinatörü Sayın Onur İliman’a çok teşekkür ediyorum.

Saba Tümer, “ben kimim?” diye kendine sorduğunda nasıl bir cevap alıyor?

-Ben benim. Güzel bir şey ben benim demek. O insanın kendini kabullenmesi, o zaten her şeyin ötesine geçmiş oluyor. Çünkü sen varsan her şey var, sen yoksan hiçbir şey yok.

Peki, sizin için aşk nedir?

-Aşk heyecan benim için. Ben aşkı, yani ilişkiyi heyecanıyla yaşamayı, o heyecanı seviyorum. Onun içinde fırtınalı bir şekilde yaşıyorum aşkı. Fırtınalı bir şekilde bitiriyorum.

Yaşanması gereken o çünkü… Ama öteki türlü; çok sığ geliyor yani çok olağan geliyor.

“Eşimle, bundan 3 ay önce görücü usulüyle evlendik. Eşimin aşırı kıskançlığı daha evliliğimizin ilk günlerinde başladı.

Birlikte güya balayına gittik. Sürekli her şeyden kıskanıyordu. O olmadan odamdan dışarı dahi çıkamıyordum.

Bunun geçici bir durum olduğunu sanıyordum. Balayından döndük, aynı durum daha da feci olarak devam etti.

Günde en az on defa arıyor, ‘evde miyim?’ diye kontrol ediyor.

Markete bile gitmem yasak. Annemlere bile ancak kendisiyle birlikte gidebiliyorum.

Eve bazen aniden geliyor, 'evde birisi var mı?' diye tek tek odaları kontrol ediyor. Cep telefonum sürekli onun denetiminde…

Komşularımız, eşimi kaç defa sokağın köşesinde beklerken görmüşler. Herhalde, ‘Ben ondan habersiz bir yere çıkacak mıyım?’ diye bekliyor.

Eve misafir gelip gittiğinde, bana ‘şuna baktın, buna baktın, diye bağırıp hakaret ediyor.