Cengiz Hortoğlu

“21 yaşında genç bir kızım. Üniversite öğrencisiyim. Bundan bir süre önce erkek arkadaşımdan ayrıldım. Ancak peşimi bir türlü bırakmadı.

Önceki gün internette dolaşırken bir sosyal paylaşım sitesinde benim ismimle açılmış profili görünce şoka uğradım.

İnternette benim adım ve resmimlerimle profil oluşturulmuş. Üstelik tüm özel bilgilerim de kullanılşmış. Bir de güya sevgilim var.

Yani benim adıma sahte profil oluşturmak yetmemiş bir de bana sevgili bulmuş.

Ayrıldığım erkek arkadaşım bir süredir aramıyordu. Bunu onun yaptığına eminim. Çünkü bana son olarak imalı bir mesaj göndermişti.

Bana ait özel bilgileri de ancak o bilir. Şu andaki erkek arkadaşım da ben de çok üzgünüz.

Ne yapacağımı bilemiyorum. Lütfen yol gösterin!”

***

*Eşi ne konuşursa konuşsun önemsemez, sözünü böler,

*Sürekli her şeyden şikayet eder,

*"Alan almış satan satmış” der kendine bakmaz,

*Hesapsız harcama yapar,

*Evde eşiyle vakit geçireceğine internette oyun oynar,

*Durumu iyi olduğu halde cimrilik yapar,

*Sevdiğini söylemez,

*Aşkmış, romantizmmiş “geç bunları” der,

“34 yaşında bir kadınım. Severek evlendim ama şimdi eşimle aynı evde yaşayan iki yabancı gibiyiz. Artık evliliğimi sürdürmem olanaksız hale geldi. Her an kavga halindeyiz. Öyle ki herhangi bir konuda konuşmamız bile mümkün değil.

Boşanmaya karar verdim. Ancak kimseyi de kırıp dökmek istemiyorum. Nasıl bir yol izlemeliyim. Beni bilgilendirmenizi rica ediyorum.”

***

Boşanmak çok zor bir süreçtir. Çünkü duygusal yoğunluğu çok fazladır. Bu durum hata yapma olasılığını da arttırır.

Bu nedenle olabildiği kadar iyi düşünüp sakin kararlar vermek gerekir.

***

İşte bu süreçte dikkat etmeniz gereken 9 madde:

1)Çok emin olmanıza rağmen yine de bir aile danışmanının görüşünü alın.

“29 yaşında bir kadınım. Eşimle birbirimizi severek evlendik. Dört yaşında da bir kızım var.

Halen de onu çok seviyorum. Ama onu bir kadınla resmini gördüğümde çıldıracak gibi oldum.

Bir sabah bir arkadaşımdan bir telefon geldi. Bir sosyal paylaşım sitesinden eşimin bir kadınla sarmaş dolaş resmini görmüş. Önce bunun bir şaka olduğunu zannettim. Ancak o siteye girdiğimde şoka uğradım.

Hemen eşimi aradım ve eve gelmesini söyledim. Resimleri görünce o da şaşırdı. Elbette inkâr edemedi.

Bir kadınla uzjn zaman önce birlikte olduğunu ancak ondan ayrıldığını söyledi. Kadın eşimden intikam almak ve onu zor durumda bırakmak için resimleri internete koymuş. Kaç günden beri özür diliyor.

Eşimi affedip etmemekte kararsızlığa düştüm. Bana ne yapacağım konusunda yardımcı olmanızı rica ediyorum.

***

Değerli okurum, bu yaşadıklarınızın sizi çok üzdüğünü anlıyorum. Ancak, size ne karar vereceğinizi ben söyleyemem.

Hayat bana yaşadığımız birçok sorunun nedeninin yeri ve zamanı geldiğinde durmasını bilememekten kaynaklandığını öğretti.

Bir haksızlıkla karşılaştıklarında bir durup düşünmeden o an içinden geldiği gibi hareket edenlerin o haksızlığı yapanlardan bile daha zor duruma düştüklerini gördüm.

Birçok insan öfkesini kontrol edemediği için başına büyük belalar açabiliyor.

İşlenen suçların, kırılan kalplerin, alınan kiloların, maddi sıkıntıların, üzüntülerin, mutsuzlukların, kazaların, kırılan kalplerin çoğu zaman nedeni durmayı başaramamaktan kaynaklanıyor.

O halde yeri geldiğinde durmasını bilenler daha güvenli ve mutlu yaşıyorlar.

**

Peki ne zaman durmasını bilmeliyiz?

*Araba kullanırken,

“Başkalarının hataları ve kötülükleri ile uğraşarak ruhunu karartma, düzeltilmesi gereken biricik insan kendinsin.” Ralph Waldo Emerson

Başarılı ve mutlu olmanın ilk koşulu kendimizi daha iyi tanımaktır. Gerek iş hayatında gerekse ilişkilerde kendimizi ne kadar iyi tanırsak o kadar başarılı ve mutlu oluruz. Çoğu zaman çevremizdeki insanlar bizi kırmamak için bizimle ilgili eleştiride bulunmayabilirler.

Bazen de özellikle çekememezlik nedeniyle öyle yıkıcı eleştiri ve saldırılarla karşılaşırız ki en mutlu halimizde bile umudumuz ve motivasyonumuz kırılır.

Bu nedenle doğru olanı aynaya bakıp kendimizle yüzleşmemiz, kendimizi çok iyi tanımamız ve değişmemiz gerektiğini düşündüğümüz yanlarımızı belirlememiz; belki de tüm hayatımızı olumlu olarak değiştirmemizi sağlar.

Daha da önemlisi kendimizi başkalarının gözüyle değil, bizzat kendimiz tanımış oluruz. Bu da muthiş bir özgüven ve emin olma duygusu verir.

İşte bu nedenle yıllar önce hazırladığım ve bu köşede yazdığım testi sizlerle tekrar paylaşıyorum.

Elinize bir kağıt ve kalem alarak aşağıdaki soruları yanıtlamanızın yararını göreceğinize inanıyorum.

1)Nasıl bir çocukluğunuz oldu?

“32 yaşında bir kadınım, 24 yaşında fakülteden yeni mezun olduğumda kısa süreli bir evliliğim oldu. Eşimle anlaşamadık ve evliliğimizi sonlandırdık.

Ben de bir süre yeni bir ilişki düşünmeden kendimi işime verdim. Gerçekten işimde de çok başarılı oldum. Ancak şimdi evlenip bir aile kurmak istiyorum ama bunu başaramıyorum.

Birisiye tanışıyorum, her şey yolunda… Hatta bir süre sonra bana âşık oluyor. Ben de onu seviyorum.

Ancak ne oluyorsa oluyor ve bu ilişki sona eriyor. Ne oluyor, neden bu ilişki bitiyor, anlam veremiyorum.

Çevremde sevilen ve sayılan bir insanım ve güzel ve bakımlı bir kadınım. Ancak bir türlü uzun süreli bir ilişki kurup bu ilişkiyi evliliğe kadar götüremiyorum.

Her defasında bir süre sonra evleneceğim adam ayrılmak istiyor.

Nerede hata yapıyorum, bilemiyorum. Bana bir yol gösterin.”

***

“26 yaşında bir kadınım, eşimle bundan 4 yıl önce evlendim. Eşimin ikici eşiyim. Güya bana olan aşkından dolayı eşinden boşandı.

Evliliğimizin ilk üç yılı çok güzel geçti. İkimiz de çok mutluyduk. Ancak son bir yıldır eşimden kaynaklanan nedenlere çok büyük sorunlar yaşadık.

Bundan 6 ay kadar önce birkaç gün annemlerde kalmak için evden ayrılmıştım.

Eşimin daha önce de beni aldatmış olması ve benden uzaklaşması nedeniyle içimde hep kuşku vardı. Ben de ona hiçbir şey söylemeden eve iki gün erken döndüm. Arabamı park edip eve geldiğimde gözlerime inanamadım.

Evin ışığı yanıyordu. Ben sessizce anahtarımla kapıyı açıp içeri girdiğimde eşimi eski eşiyle çok samimi bir şekilde yakaladım.

O an neye uğradığımı şaşırdım. Üstelik eşim de eski eşi de hiçbir şey yokmuş gibi davrandılar. Ben de bağırıp çağırdım ve çantamı alıp evden çıktım.

Eşim ancak bir hafta sonra gelip benden özür diledi. Bir daha böyle bir şey olmayacağına dair bana söz verdi. Ben de yuvamı yıkmamak için eşimi affedip evime döndüm.

Ama bu yaşadıklarım beni çok rahatsız etti. Onun da aynı acıyı yaşamasını istedim