Polisimize sahip çıkacağız!
Geçtiğimiz cumartesi akşamı, ülkesi için fedakârca, canını bile hiçe sayarak çalışan Çevik Kuvvetimize yönelik hain saldırı hepimizin canını yaktı. Binlerce insan takımının attığı golleri coşkuyla karşılasın, ardından güven ve huzur içinde evlerine dönsün diye yaz kış demeden görev alan vatan evlatları, o kara cumartesi gecesinde, daha yeni “Çok şükür, bu maçı da olaysız atlattık” demişken şehit edildi.
Günlük mesai 12 saat
Polislik mesleği, 24 saat esasına göre ifa edilen, kesintisiz hizmet verilen bir meslek. Polislerimiz, bir devlet memurunun yaptığı mesaiden yaklaşık yarı yarıya daha fazla çalışıyorlar. Bir memurun günlük çalışması 8 saat iken polislerin günlük çalışma süresi 12 saati aşıyor. Buna bağlı olarak, aylık çalışma süreleri kamuda ve özel sektörde 180 saat iken, polislerde bu rakam 240 saati buluyor. Diğer taraftan, yapılan fazla çalışmalara karşılık polislere fazla mesai ücreti ödenmiyor.
Ek gösterge
Polisler için geçmişte en önemli sorunlarından biri ek göstergelerdi. Polislerin ek göstergesi düşük olduğundan emekli olduklarında emekli maaşı, çalıştıkları dönemde aldıkları maaşa oranla yüzde 48-50 oranında düşüyordu. Polislerin ek göstergesi, geçtiğimiz dönemde çıkarılan bir yasayla 2200’den 3000’e yükseltildi. Ancak bu artış emniyet çalışanlarımızın emekli aylıklarına istenilen katkıyı yapmadı, sadece 2. derece emniyet çalışanları açısından emekli aylıklarında 253 TL’lik bir artışa neden oldu.
Geçtiğimiz ocak ayında ek gösterge artışının yapılması emniyet teşkilatına mensup çalışanlar için mevcut maaşların yükselmesi anlamına geliyor. Ancak hemen ifade etmekte fayda var, bu rakam jandarma astsubaylarının ek göstergesinin (3600) hâlâ altında. Dolayısıyla, ek göstergelerde yapılan geçen yılbaşındaki artış önemli bir düzenleme olmakla birlikte, bir miktar daha artırılması emniyet teşkilatı açısından son derece önemlidir.
Özlük hakları
Bu husus, yani ek göstergelerin artırılması, örneğin 3000’den 3600’e yükseltilmesi, şu sıralar bütçe görüşmelerinde ele alınması gereken konular arasındadır. Böylece sadece 2. derece emniyet çalışanlarının değil, tüm teşkilat mensuplarının emekli aylıklarında iyileştirme sağlanmış olacaktır.
Polisler 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi. Ancak 250 bini aşkın polis için bu yasadaki bazı koşulların yeterli olmadığı, özel bir yasal düzenleme yapılması gerekliliğinin söz konusu olduğu görülüyor. Olası bir yasal düzenlemede ek gösterge, fazla mesai, mesai saatleri gibi konularda polislerin çalışma koşulları göz önünde bulundurularak özel düzenlemeler yapılması çok anlamlı olacaktır.
Polislik zor meslek
Polisler, hayatın içinde mesai yaptıklarından ve çoğu kez belirli bir mekâna bağlı çalışmadıklarından günlük ihtiyaçlarını karşılamak açısından bazı sorunlar yaşadıklarını dile getiriyorlar. Yapılan araştırmalar, polislerin 12 saatlik mesaileri boyunca yeme, içme ve benzeri fiziksel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk yaşadıklarını gösteriyor.
Görevleri gereği üstlendikleri ağır yük, zorlu görevler, bazı zamanlarda 24 saate varan mesailer, günlük ihtiyaçların karşılanamaması, eve, eşe, çocuklara vakit ayıramama gibi sorunlar, polisler üzerinde büyük bir baskı yaratıyor. Polislerle ilgili yapılan araştırmalara göre, son yıllarda sağlanan bazı iyileştirmelere rağmen, ikinci emir ve keyfi mesai uzatımının devam etmekte olduğu görülüyor. Özellikle Karakol Amirliği gibi belli bazı görevler, adeta iş yerinde yatmayı gerektirecek şekilde ifa ediliyor. Bu durum, aktif polislik yapılan birimlerden diğer birimlere yönelik talebi artırıyor.
Bu vatan evlatları için ne yapsak az kalır
Karakollarda ve 24 saat kesintisiz çalışan yerlerde, 24 saat esasına göre çalışacak yardımcı hizmetlilere ihtiyaç var. Ayrıca yıllardır polisin fazla çalışması sorunu çözülememiş durumda. Bu konularda muhakkak yeni düzenlemelere ihtiyaç var.
Yurtdışında oynanan maçlarda güvenliğin sağlanması ile ilgili sorumluluklar, spor kulüplerine ait. Yani, spor kulüpleri tarafından görevlendirilen güvenlik görevlileri maçlardaki güvenliği sağlıyor. Türkiye’de de benzer bir yaklaşım içinde, spor kulüplerinin sorumluluk alması yoluna gidilebilir. Böylece, zaten çok zor şartlar altında çalışan emniyet teşkilatı mensuplarının görev alanı bir nebze de olsa azaltılabilir.
Polis Akademisi’nde ders veren bir öğretim üyesi arkadaşım geçen gün derse gittiğinde genç komiser adaylarına, “Devletinizden başka kimseden emir almayın, vatana bağlılık dışında bağlılığınız olmasın” diyor. Daha sonra yine sınıfa seslenerek, “Bir gün belki bu sınıftan da şehit vereceğiz, hazırlıklı olun” diyor, bunun üzerine genç komiser adayları hep bir ağızdan “İnşallah” diye yüksek sesle cevap veriyorlar. İşte bu vatan evlatlarıyla gururlanmamak elde değil. Onlar için ne yapsak az kalır...
Türkiye’nin içinde bulunduğu dönem, zorlu bir dönem. Millet olarak kenetlenmeli, hep birlikte bizi bizden ayırmak isteyenlerle mücadele etmeliyiz. Cumartesi gecesi kaybettiğimiz tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, yakınlarının acısını canı gönülden paylaşıyorum.
