Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ankara'da, Botanik Parkı'na bakan bir dairenin geniş salonunda, olanca şıklığıyla baş köşede oturuyordu. Yorgun mavi gözleriyle selamladığı davetlilerle eski günlerden sohbete dalmıştı.Eşi Ferzan Hanım her zamanki gibi başucundaydı. Kızı ve torunları da öyle... 50'li yaşlardaki öğrencileriyle, 70'lik, 80'lik üniversite arkadaşları neşe içinde pasta kesip alkışladılar.Aydın Doğan Vakfı'nın bu yılki Arkeoloji ödülünü kazanan Ordinaryüs Profesör Sedat Alp, 90. yaş gününü böyle kutladı.***Neslinin birçok ferdi gibi onun kaderi de Atatürk'le değişmişti.1930'larda Mussolini'nin, Anadolu'nun Roma'dan ibaret olduğunu iddia etmesi Atatürk'ü İslam öncesi Anadolu uygarlıklarını incelemeye sevk etmişti.Acilen Türk tarih tezi için büyük seferberlik düzenlendi. Dışarıdan hocalar getirtilip kazılara başlandı. Başbakan'ın 500 lira maaş aldığı dönemde bir kazı başkanının aylığı 600 liraydı. Atatürk, kimi hafriyatların harcamalarını kendi cebinden karşılıyor, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nin kuruluşuna öncülük ediyordu. O dönemde lise birincileri 90 lira bursla (ki bu, ayda 800 mark ediyordu) belli başlı Avrupa başkentlerine gönderildi.İşte Sedat Alp o öğrencilerden biriydi.Leipzig'e, tarih okumaya gitmişti, ama onun aklı Hititoloji'deydi. Celal Bayar'a "Hititolog olmak istiyorum" diye haber yolladı. Bayar, Atatürk'e sorup cevabı iletti:"Hemen Hititoloji'ye geçsin".***Alp, Berlin'e geçip Hititoloji, Sümeroloji, arkeoloji okudu. Berlin Türk Kulübü'nde, kendi bölümünden Ekrem Akurgal'la ve kimya okuyan Nejat Eczacıbaşı'yla tanışıp dost oldu.Naziler iktidardaydı. Savaşı Almanya'da karşıladılar. Almanlar Polonya'ya girince Türkiye'ye çağrıldılar.Hititoloji doktorasıyla dönen Alp, Boğazköy kazılarına gönderildi. Karahöyük kazılarını başlattı. 35 yaşında profesör oldu. 4 dilde 10 kitaba, 100 makaleye imza attı. 60 yıl Hititoloji bölümünü yönetti. Hitit tabletleri ve çivi yazısı üzerine yaptığı çalışmalarla dünya çapındaki ilk Türk Hititoloğu oldu.***Gösterişi ve öne çıkmayı sevmediğinden Türkiye'de dünyadaki kadar tanınmadı. Yakınları son "Hititler belgeseli"nde hocaya hiç danışılmamış olmasından dolayı kırgın, vakfın ödülünden ötürü gururlu...Yaş günü partisinde, Alp'in yeni bir kitabının çıkmak üzere olduğunu öğrendik. Yorgun vücudu, 90 yaşını yalanlarcasına ışıldayan zihnine yetişemediği için, kitabı bir doktora öğrencisine dikte ettirmiş."Hitit Güneşi" adlı kitap hayli gürültü koparacağa benziyor. Çünkü Ankara'nın amblem seçtiği ve Sıhhıye'nin göbeğine diktiği güneş heykelinin Hititlere değil, Alacahöyük'ün alt tabakasında bulunan Hatti'lere ait olduğunu kanıtlıyor.***Veda ederken, Hoca'nın koca bir asrın içinden süzülüp gelen yüz çizgilerinde, yoktan var edilmiş bir bilim atağının ve onun sessiz kahramanının izlerini okuyoruz.Gözlerimizi kamaştıran bu 90'lık "Hitit Güneşi"ne "Nice yıllar" diliyoruz.Böylesi bir yaşam, hepimizin başına!.. can.dundar@e-kolay.net 90'lık bir delikanlının yaş günü partisindeydim cuma günü...