*95. Akademi Ödülleri’nde Michelle Yeoh, sadece Asyalı olmasıyla değil, aynı zamanda 60 yaşında ilk kez Oscar’a aday gösterilmesi ve kazanmasıyla da konuşuldu. Üstelik verdiği mesaj da son derece netti: “En iyi yıllarınızın geçtiğini, bittiğini söyleyenlere aldanmayın, her yaşta başarılı olabilirsiniz” diyordu başta kadınlara, daha sonra da tüm sektör çalışanlarına hitap ettiği konuşmasında.
Evet, uzun yıllardır fazla beyaz ve erkek egemen olduğu için eleştirilen Oscarlarda Asyalı bir oyuncunun en iyi kadın oyuncu ödülünü almasını da daha önce beklemiyorduk, ama Yeoh’nun 60 yaşında olması daha da önem kazandırdı.
*Lady Gaga, kırmızı halıda transparan elbisesiyle dikkat çekse de Oscar sahnesine tişört ve jean kombiniyle sıfır makyaj çıkarak yine çağı ve izleyenleri kalbinden yakaladı. Şimdiye kadar Oscarlarda en çok konuşulan görüntü kırmızı halıdaki şıklık değil, tam tersine, Lady Gaga’nın bu doğal hali oldu.
*İlk defa şahsen tanıdığım ve takdir ettiğim bir isim, Matthew Freud, ilk film projesiyle ilk Oscar’ını aldı. Matthew Freud, Sigmund Freud’un torunu, sanatçı Lucian Freud’un yeğeni ve aynı zamanda Freuds’un kurucusu bir iletişim duayeni.
‘The Boy, The Mole, The Fox and The Horse’ filmiyle animasyon kısa film dalında Charlie Mackesy ile birlikte Oscar aldı.
*En iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi animasyon ödülünü Pinocchio ile Guillermo del Toro aldı. Bu ödül aynı zamanda Netflix’in kazandığı ilk Oscar ödülü de oldu.
*Aktör Eg Begley Jr ve kızı Hayden Carson Begley, Los Angeles’taki Dolby Theatre’daki Akademi Ödülleri törenine metroyla gitme geleneklerini yine bu yıl da sürdürdü. İklim krizine dikkat çekmek ve karbon izini azaltmak için ikili toplu ulaşımı kullanıyor. Hatta Oscarlar yüzünden en yakın metro durağı kapalı olsa da bir durak uzakta inip yürüyerek törene ulaşıyorlar. Bu sorumluluk sahibi davranışlarıyla bir kez daha takdir topladılar.
*Törenin bu yıl en çok eleştirilen yanı, yazılmış metne tamamen sadık kalınması ve metnin dışına hiç çıkılmaması oldu. TV eleştirmenleri töreni sıkıcı bulduklarını ilan etti. Elbette, sahnede saldırılar kabul edilemez. Ancak 95. Akademi Ödülleri, üç buçuk saat boyunca tekdüzeydi. Will Smith’in geçen yılki törende Chris Rock’a saldırması gibi beklenmedik felaketlerin sonuçlarıyla başa çıkmak için bir kriz ekibi vardı, ancak TV yayınının sıradanlığı ve aynılığı konusunda yapabilecekleri hiçbir şey yoktu.
*Bu arada hatırlatalım, geçen yılın en iyi erkek oyuncu ödülünü kazanan Smith, başrol oyunculuğu ödüllerinin sunucusu olarak yerini Halle Berry’ye kaptırdı.
*Bir diğer eleştiri de bitmek bilmeyen ödül sezonunun sonunda, artık olacakları ve kazanacakları biliyorduk ve ne söyleyecekleri konusunda da iyi bir fikrimiz vardı.
İşte bu durumda Oscarlar heyecanla beklenen bir geceden film endüstrisi için katlanılması gereken bir geceye dönüştü.