İstanbul’da ilk Taksim’deki Changa’da görmüştük, bir restoranın da sanat koleksiyonu olabildiğini. Daha sonra Lucca başlattı, sergi açarak genç sanatçıları desteklemeyi. Şimdi ise birçok mekanda sergiler düzenleniyor, çağdaş sanat başlıklı organizasyonlar yapılıyor. Üstelik, Changa ve sonrasında Lucca’nın ilk yıllarında Türkiye’de çağdaş sanat bu kadar popüler de değildi.
Şimdi Bebeköy Backyard’da sergiler düzenleniyor, Arnavutköy’deki Hudson’da da... Doğuş Grubu, “Sanata bi yer” projesiyle genç sanatçıları destekliyor. La Petite Maison’dan Kitchenette’e grubun yeme-içme ve eğlence şirketi D.ream’e ait olan mekanlarda bu işler sergileniyor. Doğuş Grubu’nun aplikasyonu Zubizu, alışveriş şenliklerinin yanı sıra Doğuş Grubu mekanlarında sanat konuşmaları da düzenliyor. Soho House, Miro, Braque, Chagall’dan Sean Scully’ye uzanan koleksiyonuyla dikkat çeken restoran-otel Colombe d’Or’un izinden giderek sanatçıları ağırlayarak işlerini topluyor, Damien Hirst’ten Elif Boyner’e uzanan bir koleksiyonla. Bodrum Yalıkavak Xuma Village’ta bu hafta sonu Muse Contemporary Art Festival yapılıyor. Saydığımız örnekler nispeten iyi olanlar, akılda kalanlar.
Özel “Ekrem” kokteyli
Şimdi daha da ileri gidildi, amaçtan iyice uzaklaşıldı. Zorlu Center’daki La Baron’da 22 Haziran’da Ekrem Yalçındağ ev sahipliğinde bir parti gerçekleşecek. “Şu an Viyana’da Art adını taşıyan Dinner Club’ın barmeni Philip M. Ernst bu geceye özel olarak geliyor ve ‘Ekrem’ adında yeni bir kokteyl hazırlıyor” diyorlar. Artık koleksiyonerlerimiz, renkli katmanlardan oluşmasını beklediğimiz “Ekrem” kokteylini içmeye çağdaş sanatçıların imzasını attığı kıyafetlerle, Hermes çantalarla katılırsa şaşırmamak lazım.
Eğlence için sanat
Her şeyin olduğu gibi çağdaş sanatın da suyunu çıkarmayı başardık. Artık kafe-restoran-bar işletmecileri kendi aralarında şöyle konuşuyor: “Sanat etkinliklerine çok masraf yapıyoruz, biz de Lucca olacağız.” Ne Lucca’nın neden Lucca olduğunu anlıyorlar ne de sanat etkinlikleri dedikleri silsilenin ne olduğunu...
Artık sapla samanı birbirine karıştırmış durumdayız. Vasıf Kortun haklı, “Güncel sanatın eğlence sektörüyle, daha magazinel bir dünyayla çok yoğun bir ilişkisi var şu anda.” “Sanat için değil, eğlence için sanat” temalı etkinliklerle bir kez daha görüyoruz; içerik değil, paketleme ön planda. Artık galeri ve müze gezmek yerine yemek yemek, içki içmek, dans edip eğlenmek için gittiğimiz mekanlarda sergileri karşımızda buluyoruz ve doğrusu doz aşımına uğruyoruz.
Bodrum sezonu açıldı