Kulaktan dolma tarifler

Hafta sonu TÜYAP Kitap Fuarı’ndaki kalabalığı görünce şaşırmamak elde değildi, doğrusu okumaya bu kadar meraklı olduğumuzun farkında değildim ve bu çılgın kitap alışverişi manzarası beni sevindirdi.

Bu yıl fuarda yeme-içme meraklılarının ilgisini çeken bir kitap var, Okuyan Us Yayınevi’nin standında.

Şef Şemsa Denizsel imzalı kitabın adı ‘Kulaktan Dolma Tarifler’.

Kitap şu anda fuarda ve yayınevinin internet sitesinde satışta, haftaya ise tüm kitapçılarda olacak.

Peki ama Şemsa Denizsel’in ‘Kulaktan Dolma Tarifleri’ bizim için neden önemli?

Radyo programıyla başladı

“ ‘Kulaktan Dolma Tarifler’ ismi bir Ayvalık dönüşü yolda aklıma düştü, bir anne çocuğuna telefonda nasıl yemek tarifi verirse, öyle bir yemek programı yapmak istedim. Açık Radyo’ya, hiç tanımadığım halde Ömer Madra’ya bir mail attım.

İşte her şey böyle bir e-posta ile başladı” diye anlatıyor Şemsa Denizsel.

Program Açık Radyo’da tam altı sene sürdü, daha sonra aynı isimle blog ve ardından YouTube kanalı başladı.

Aslında Şemsa Denizsel’in niyeti Nişantaşı’ndaki lokantası Kantin’in mutfağı için bir not defteri tutmaktı, fakat kendi deyişiyle zaman içinde amacını aştı, başka bir şeye dönüştü.

Kantin’i kapatıp Ayvalık’a yerleşti

Çok sevdiğimiz çok mekânla vedalaşmak zorunda kaldık İstanbul’da.

Hepsinde canımız çok acıdı, ama bazılarının gidişi bizi daha da derinden etkiledi.

Evet, İstanbul, mekânları çok hızlı tüketti, ama bazı mekânlar o kadar karakterliydi, o kadar farklı bir duruşları vardı ki İstanbul onları tüketmeden, tüketemeden onlar kendileri şehre veda etmeyi uygun gördü.

Müdavimlerinin, sevenlerinin tüm itirazlarına rağmen.

Önce Tarık Bayazıt ve Savaş Ertunç’un Changa’sı veda etti, daha sonra da Şemsa Denizsel’in Kantin’i.

Şemsa Denizsel dergiciliği bırakıp çalışanlar için adı gibi kantin olacak bir öğle yemeği yeri olarak açmıştı Nişantaşı’ndaki Kantin’i.

Denizsel’in farkı, “tarladan sofraya” akımının öncüsü olmasıydı.

Kantin’i bir laboratuvar titizliğinde yönetiyordu.

Dışarıda yemek yerken kendinizi emin ellerde hissettiğiniz ve yediklerinizin gerçekten sağlıklı olduğunu bildiğiniz sayılı yerden biriydi Kantin.

Boşuna Kantin müdavimi olmakla övünülür hale gelinmedi.

20 Ocak 2000’de açılmıştı Kantin, tam 16 yıl sonra Akkavak Sokak No: 30’daki yerine veda etti.

Hem de mercimek çorba, fırın köfte-püre, ballı kuru fasulye, dereotlu bezelye, yeşil salata ve cheesecake’ten oluşan ilk günkü menüyle...

Teşvikiye Milli Reasürans Pasajı’nda yeni yerine taşındı, eski Zanzibar’ın, şimdiki Sam Kitchen and Bar’ın yerine.

Yeni mekânda yeni bir dönem de başladı, Kantin büyüdü, sadece gündüzleri değil, akşam da servis vermeye başladı.

Kantin pasaja taşınmadan önce Şemsa Denizsel’de ayrı bir güzellik dikkat çekiyordu, gözleri bir başka parlıyor, son derece fit görünüyordu.

Âşık oldu herhalde diye düşünmüş ve hemen sormuştum.

“Evet ama bir insana değil, bir zeytinliğe” demişti o zaman.

Ayvalık’taki zeytinliği görünce vurulmuş ve bir hayat planlaması yapmış, daha çok enerjik olmak için de hafiflemişti her açıdan.

Çok da yakışmıştı.

Ayvalık’taki aşkının peşinden gitti ve Kantin’i kapattı.

Kantin müdavimleri üzüldü, ama hayallerinin peşinden gittiği, gidebildiği için Şemsa Denizsel için mutlu da oldu.

Şemsa Denizsel, Ayvalık’ta Cook Grove adlı bir zeytinlik ve eğitim mutfağı kurdu, burada yurt dışından katılımcıların da olduğu farklı yemek workshop’ları yapılıyor.

Şemsa Denizsel, İstanbul’dan gitmiş olsa da hâlâ hayatımızı güzelleştirmeye devam ediyor.

Unutmadan, 9 Kasım’da TÜYAP Kitap Fuarı’nda ‘Kulaktan Dolma Tarifleri’ imzalayacak.