Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Aralık 2023’te 97 yaşında hayata veda eden, dünyanın en stil sahibi kadınlarından iç mimar Mica Ertegün’ün, eşi Ahmet Ertegün ile birlikte topladığı sanat koleksiyonu ve tasarım objeleri, Christie’s tarafından müzayedeye çıkıyor

Koleksiyonu gibi kendisi de tarzın simgesiydi

New York ve Paris’teki Christie’s, kasım ve aralık aylarında devam edecek çok aşamalı bir müzayedeyle karşımıza çıkıyor: “Mica”. “Mica: Mica Ertegün Koleksiyonu” başlığıyla satışa çıkacak olan koleksiyon, Aralık 2023’te 97 yaşında vefat eden, iç mekân tasarımının duayeni olarak bilinen bir isme ait. Mica Ertegün, aynı zamanda The New Yorker'ın bir zamanlar “Dünyanın En Büyük Rock and Roll Kralı” dediği Ahmet Ertegün'ün eşi. Architectural Digest'in AD100 Onur Listesi'nde yer alan başarılı bir iç mimar. Kıyafetleri Metropolitan Sanat Müzesi tarafından satın alınan bir dönemin önemli bir moda ikonu. Stiliyle, duruşuyla, sanat-mimari tasarım ve eğitim dünyasına değerli katkılarıyla özel bir yeri vardı Mica Ertegün’ün.

Haberin Devamı

Eşi Ahmet Ertegün ile New York’ta bir döneme damga vurdu. “Mica: Mica Ertegün Koleksiyonu”nun ilk bölümü 19-20 Kasım’da satışa çıkacak. Daha sonra mücevher, tasarım ve dekoratif sanatlar bölümü ise 13-18 Aralık’ta satılacak.

Satışa çıkanlar

“Eğer zevkiniz varsa her zaman bir şeyleri bir araya getirebilirsiniz,” diyen Mica Ertegün’ün koleksiyonunun en dikkat çeken parçası bir René Magritte tablosu, “L'empire des Lumières”nin 95 milyon dolardan fazla gelir elde etmesi bekleniyor. David Hockney’den Ed Ruscha’ya geniş bir sanat koleksiyonu da satışa çıkanlar arasında.

Mica Ertegün, arkadaşı Chessy Rayner ile birlikte 1967’de iç tasarım firması MAC II'yi kurdu. Müşterileri arasında Keith Richards’dan Henry Kissinger’a birçok farklı isim vardı. 45 yıllık evlilikleri boyunca Ertegün’lerin Manhattan, Hamptons, Paris ve Bodrum'da evleri bulunuyordu. Ünlü isimlerle her zaman iç içe olmalarına rağmen son derece sade bir yaşam tarzları vardı. Christie’s’in 20’nci ve 21’inci YY sanatından sorumlu başkan yardımcısı Max Carter, “Mica Ertegün tarzın simgesiydi. Başyapıtlardan işlevsel nesnelere kadar evlerindeki her şey zarif ve kişiseldi,” diye anlatıyor onu.

Haberin Devamı

Bodrum’daki evin geleceği…

Açık artırmada öne çıkanlar arasında Ertegün'ün Manhattan'daki evinden Ingrid Donat şezlong; Southampton’daki evinden David Hockney'nin “Üç Sandalye”si ve Mica Ertegün'ün Andy Warhol tarafından çekilen bir fotoğrafı da var. Christie's'in açıklamasına göre, satıştan elde edilecek gelirin büyük bir kısmı hayır kurumlarına bağışlanacak. Şimdi hâlâ bilinmeyen ise satışta olduğu söylenen Bodrum’daki Ağa Han ödüllü Turgut Cansever imzalı evlerinin geleceği! Birçok hikâyesi olan, Bodrum’u dünyaya ilk tanıtan Mica-Ahmet Ertegün evi, keşke bir müze olarak korunabilseydi…

“Pırlanta mı alsaydım?”

Mica Ertegün, Oxford Üniversitesi’ne yaklaşık 35 milyon dolar bağışladığı zaman kendisini acımasızca eleştirenler oldu, “Neden Türkiye’ye bağışlamadı?” diye. Oysa neden Oxford Üniversitesi’ni seçtiği sorulduğunda cevabı basitti: “Dünyanın en iyi üniversitesi.” O zaman ABD basınına verdiği röportajlarda, “Onun yerine pırlanta mı alsaydım?” diyerek kendisini eleştirenlere de cevabını vermişti. Ayrıca Oxford Üniversitesi’ne yaptığı büyük bağışla farklı kültür, din, dil, ırka sahip öğrencilere eşit fırsat verilmesini de istemişti. 2012’de The Telegraph’tan Mick Brown’a verdiği söyleşide, “Ahmet, Türk’tü. Ben Romanyalıyım. Değişik insanları karıştırdıkça yol alırsın,” diyordu. Mica ve Ahmet Ertegün Beşeri Bilimler Lisansüstü Eğitim Burs Programı’na, edebiyat, tarih, müzik, arkeoloji, sanat tarihi, Asya veya Orta Doğu araştırmaları gibi dallarda lisansüstü eğitim görmek isteyen öğrenciler başvurabiliyor. “İçinde bulunduğumuz karmaşa ortamında insanları yakınlaştırıp birbirlerini anlama kapasitesini artıracak, daha insani bir dünya yaratmaya yardımcı olacak beşeri bilimleri desteklemenin önemli olduğuna inanıyorum. Hayalim, bir gün Ertegün bursiyerlerinin tarihçi, filozof, arkeolog, yazar, besteci, din adamı ve devlet adamı olarak toplumlara liderlik etmesi...” demişti.

Haberin Devamı

Koleksiyonu gibi kendisi de tarzın simgesiydi

Ahmet Ertegün’le tanışınca hayatı değişti

Romanya doğumlu Mica Ertegün, varlıklı bir ailede dünyaya gelmişti. Kralın doktoru olan babası George, yeni hükümet gelince hapse düşmüştü. Henüz 16 yaşındayken, 31 yaşında bir aristokrat olan Stefan Grecianu ile evlendi. 1948’de ülkeyi beş kuruşsuz terk ederek İsviçre’ye gitmiş, sonra da Paris’e taşınmışlardı. 1950’lerin sonunda, hasta babasını ölmeden önce hapisten çıkarma arzusuyla New York’a gitmiş. Büyükelçiyle görüşmek için katıldığı akşam yemeğinde, Ahmet Ertegün’le tanışınca hayatı değişmiş. Eşinden ayrılmış ve daha sonra Ahmet Ertegün ile evlenmiş. Ahmet Ertegün, 1930’larda Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nde caz tarihini değiştiren iki delikanlıdan biri. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Mehmet Münir Ertegün’ün oğulları Ahmet ile Nesuhi Ertegün kardeşler, Büyükelçilik rezidansında yetenekli müzisyenleri bir araya getirmiş, siyah-beyaz ayrımı yapmadan… Böylece Washington’da ilk defa siyah ve beyaz cazcılar, birlikte müzik yapmaya başlamış. Ahmet Ertegün 1947’de Atlantic Records’ı kurmuş, Ray Charles, Led Zeppelin gibi birçok yıldızı müzik dünyasına kazandırarak da tarihe geçmişti.