Londra’daki FT Afrika Zirvesi öncesinde bir araya geldiğim zirvenin konuşmacılarından, Karadeniz Holding’in üçüncü kuşak temsilcisi Zeynep Harezi “Ben kadınların liderliğine çok inanıyorum” diyor.
Geçtiğimiz günlerde Londra’da Financial Times’ın Afrika Zirvesi vardı. “Afrika genelinde sürdürülebilir büyümeyi desteklemek” başlıklı zirvenin gümüş sponsorları arasında bir Türk şirketi Karpowership dikkatleri çekiyordu. Karpowership, Karadeniz Holding’in cirosunun neredeyse tamamını oluşturan yüzer enerji santralleri şirketi. Holding’in yönetim kurulu başkan yardımcısı, ailenin üçüncü kuşak temsilcisi Zeynep Harezi. Harezi ile Afrika Zirvesi’nde “Afrika’nın gelecekteki enerji karışımı-Neye öncelik veriyorsunuz?” başlıklı panelde konuşmadan bir gün önce 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Londra’da bir araya geldik.
Öncelikle bugün yüzer elektrik santralleri için kullanılan ‘powership’ ismi, markası Zeynep Harezi’nin dayısı, mühendis Osman Karadeniz tarafından bulunmuş ve tüm dünyada tescil ettirilmiş.
Aslında ilk yüzer elektrik santrali ABD’de uzun yıllar önce savaş dönemlerinde kullanılmış olsa da Karadeniz Holding bu işe girmeye karar verince eski gemileri alıp Türkiye’deki tersanelerde hızla hareket etmiş. Bu hız sayesinde şimdi dünyanın en büyük yüzen enerji filosuna sahipler. 40 yüzer santral ile enerji sıkıntısı yaşayan 10’u Afrika’da olmak üzere 16 ülkede varlar.
Akıllı gemiler
Şimdi Avrupa’dan Orta Doğu’ya yeni ülkeler var hedeflerinde ve bir de ‘smartship’ dedikleri akıllı gemiler… Akıllı gemiler ile data centerların yarattığı enerji sıkıntısına çözüm yaratmak istiyorlar. Bunun için de ABD ile görüşmelere başlamışlar. Enerji şirketi olmalarına rağmen, “Kendimizi teknoloji şirketi olarak tanımlıyoruz” diyor Zeynep Harezi. “Ben kadınların liderliğine çok inanıyorum. Bizim şirkette de kadın/erkek çalışan oranı 40’a 60. Bu enerji sektörü için çok iyi bir rakam. Bu oranı kadınlar lehine artırmak için çalışıyoruz” diye gururla ekliyor. Kadınların güçlenmesi konusuna özel bir ilgisi olduğunu anlatıyor: “Sonuçta erkek liderleri de kadınlar yetiştiriyor, o yüzden kadınların bilgili, eğitimli ve güçlü olması önemli” diyor.
Cinsiyet eşitliği için
Bunun için önemli bir adım da atmışlar. Afrika’da enerji sektöründeki kadın istihdamını artırmak için Dünya Bankası’nın Women in Energy Network Africa (WEN-Africa) girişimi ile birlikte cinsiyet eşitliği için çalışacaklar. Zeynep Harezi ekibine talimat verdiğini ve ilgilendikleri tüm sosyal sorumluluk projelerinin kız çocuklarının eğitimine destek olmasını istediğinin altını çiziyor: “Bize yerel yönetimlerden birçok farklı konuda yardım ve destek talebi geliyor ama sosyal sorumluluk projelerimizde yetiştirme yurtlarına ve kız çocuklarının eğitimine her zaman öncelik veriyoruz. A’dan Z’ye okula giriş parasından üniformasına, çantasından sınava giriş ücretine, mezun olana kadar bugüne dek 55 bin çocuğu okuttuk ve gerçekten dünyanın gelişimi için bunun çok önemli olduğuna inanıyorum. Bir çocuğa annesinin verdiği eğitim onu vicdan sahibi, iyi bir insan, düşünceli ve merhametli bir insan yapacak veya yapmayacak. O yüzden kadınların eğitimlerini biz birinci öncelik olarak görüyoruz ve her ülkede kurumsal sosyal sorumluluk bütçemizi sadece kız çocuklarının ve kadınların eğitimi ve yetiştirme yurtları için harcıyoruz” diye anlatıyor.
“Yeni yollar yaratmalı”
Kendisinin de 3 yaşında bir kız çocuğu var. Enerji sektöründe genç bir kadın liderle kız çocuklarının eğitiminden anne sütünün önemine birçok konuyu konuşabilmek güzel. “Eğitim gören kadın sayısını artırmalı, kadınların profesyonel olarak gelişmeleri için yeni yollar yaratmalı ve kadınların iş dünyasına katılımını engelleyen cinsiyete özgü engelleri aşmalıyız” diye konuyu toparlıyor. Bunu da Tek Dünya Karadeniz Vakfı çatısı altında yaptıkları sosyal sorumluluk faaliyetleri ile destekliyorlar.
Süheyla Sultan depremzedeleri ağırlıyor
“İnsani acil müdahale aracı” olarak tanımlanan “lifeship”ler, dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşebilecek doğal afetlerin ya da insani krizlerin hemen sonrasında afetzedelerin kalıcı hayatlarına geçiş süreçlerinde kullanılması için planlandı. Acil durumlarda 2 bin 500 kişiye kadar insanın barınmasını sağlayan, reviri, spor ve sosyal alanları, yemekhanesi bulunan, kendi kendine yetebilen “yüzer yaşam kentleri” olarak tasarlandı. Lifeshiplerin ilki olan “Süheyla Sultan”, bundan 6 yıl önce olası bir İstanbul depremi için hazırlanmışken; “Rauf Bey” ise 6 Şubat depreminden sonra çok kısa bir sürede katamarandan “lifeship”e dönüştürüldü. “Süheyla Sultan”da, bugüne kadar 12 binden fazla depremzede misafir edildi. “Rauf Bey” ise lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan depremzede öğrenciler için yatılı okul olarak başladığı görevini bugün Hatay’da yatakhanesi ve okul binası zarar gören Osman Ötken Anadolu Lisesi olarak sürdürüyor. Her 2 gemi de halen İskenderun’da hizmet veriyor.