Tam 11 yıl önce bir New York seyahatinde izledim Fuerza Bruta’yı.
İşte o zaman sırf bu gösteriyi izlemek için bile 11 saat uçulur dedim.
Yüksek tavanlı karanlık bir salondasınız.
Bangır bangır techno çalıyor.
Arada salona sis basılıyor, göz gözü görmüyor.
Girişte rengârenk tüplerde shot’lar satılıyor.
Sanırsınız, bir rave partisindesiniz.
Oysa Buenos Aires’den çıkan bir Broadway oyunu bu olan.
Müzik o kadar iyi ki, çevrenizdekilerin nasıl dans etmeden durabildiklerine şaşıyorsunuz.
Hatta New York gibi bir şehirde bile böyle müzik çalarken herkesin kasılmasını ve cep telefonlarıyla birbirinin fotoğrafını çekmesini üzülerek izliyorsunuz.
Şu telefonu bir bıraksalar derken anons geliyor, ‘Oyun boyunca ayakta olacaksınız, eşyalarınızı vestiyere bırakın’.
Ayrıca, ‘Oyun boyunca yer değiştireceksiniz’ diye bir uyarı daha geliyor.
Arkasından da hatırlatma yapıyorlar, ‘Yarın hepinizin fotoğrafı Facebook’ta olacak, fotoğrafınıza bakmayı unutmayın’.
Şov başlıyor, dev bir yürüme bandında bir adam yürüyor, sonra koşmaya başlıyor.
Daha sonra silah sesiyle olduğunuz yerde sıçrıyorsunuz, kalbiniz küt küt atıyor.
Adam vuruluyor, kanlı gömleğiyle yere düşüyor.
Sonra yerden kalkıp kanlı gömleği çıkarıp temiz gömlekle koşmaya devam ediyor.
Hiçbir şey durduramıyor onu, arada karşısına çıkan duvarları delip geçiyor, yüzlerce kâğıt parçası uçuşuyor havada.
Bu sırada müzik hâlâ yerinizde duramayacağınız kadar iyi.
DJ bir yandan çalıyor, bir yandan da havadan su püskürtüyor izleyicilerin üstüne.
Bu arada yürüme bandı uzayıp kısaldıkça bütün seyirciler birlikte yer değiştiriyor.
Sonraki sahnede birden dansçılar çıkıyor, seyircilerin arasına karışıyor, sonunda herkes hep birlikte dans ediyor.
Biraz sonra gümüş bir perde sarıyor etrafınızı, perdenin üstünde dansçı kızlar dans ediyor, nasıl estetik bir görüntü olduğunu anlatmak mümkün değil.
Derken tepenizde bir havuz oluşuyor. ‘Yok artık, daha neler!’ diyorsunuz.
Üstüme düşer mi diye küçük bir korku da olmuyor değil.
Elinizi uzatsanız değebileceğiniz kadar yakın.
İçinde kızlar yüzüyor, dans ediyor.
Müthiş bir koreografi var.
Bu nasıl bir hayal gücüdür diye kıskançlıkla izliyorsunuz.
Bir görsel şölen var tepenizde.
Giderek üstünüze doğru yaklaşıyor.
Artık elinizi uzatıp havuzun plastik tabanını tutabiliyorsunuz.
Tam üstünüze dansçı kızlar atlıyor, süzülüyor tepenizden, artık ellerinizle onlara da dokunabiliyorsunuz.
Sonra bir de ışık numaraları giriyor devreye.
Ağzınız iyice açık kalıyor.
Finalde şakır şakır yağmur yağdırıyorlar üstünüze.
Dansçılarla birlikte sırılsıklam dans ediyorsunuz.
1 saat 15 dakika sonra salondan çıktığınızda sabaha kadar dans edecek enerjiniz oluyor.
Şimdiye kadar izlediğim en iyi gösterilerden biri Fuerza Bruta. Dünya çapında 34 ülkede, 5 binin üzerinde performans ile 6 milyondan fazla izleyici ile buluşan gösterinin yeni versiyonu Fuerza Bruta Wayra, teknoloji ve sanatı bir araya getirdiği, 360 derece sahnesi ile Yapı Kredi 80. Yıl Feelin’ Good Etkinlikleri kapsamında, Piu Entertainment organizasyonu ile bu hafta İstanbul’a geliyor.
Daha önce bir kez daha İstanbul’a gelen Fuerza Bruta, şimdi yeni versiyonuyla 22-25 Ağustos tarihlerinde Volkswagen Arena’da.
Kaçırmamakta fayda var!