Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Facebook Londra ofisindeyiz, Facebook Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarlama direktörü Aslıhan Ulutaş’ın davetiyle.

Facebook, çalışmalarını heyecanla takip ettiğimiz, en son Brand Week ile adından çokça söz ettiren Mediacat ile birlikte ‘Londra’da Hayat’ başlıklı bir panel düzenliyor.

Panelde moda tasarımcısı Hüseyin Çağlayan, yazar - psikolog Azra Kohen, Smalleats ve 2Pax’in kurucusu Jale Erentok, Bayer İngiltere direktörü Oya Canbaş ile birlikte konuşmacılar arasındayım.

Moderatör Facebook Türkiye Ülke Müdürü Derya Matraş.

Buluşma önce Mediacat’in kurucusu Pelin Özkan’ın konuşmasıyla başlıyor, Mediacat’in Londra ofisini açtıklarını anlatırken “Bu akşam 60-70 kişi bekliyorduk, 200 kişi katıldı” diyor.

Daha sonra ise Derya Matraş moderatörlüğünde panel başlıyor.

Aslında esas konu Türkiye ve İngiltere’deki gündelik yaşam ve iş hayatındaki farklar.

Facebook Londra ofisinde neler konuştuk



Amaç, gençleri motive etmek, hem moral hem tüyolar vermek.

Hüseyin Çağlayan, Londra’da büyümüş bir Kıbrıslı Türk olarak gördüğü en önemli farkın Türkiye’den gelenlerin patron olmaya alıştıklarını, kendi işlerini kendileri yapmadıkları olduğunu söylüyor. İngiltere’deki iş hayatında başarılı olabilmek için hiçbir işi küçük görmemeli ve gerektiğinde ellerinizi kirletmelisiniz diyor.
Azra Kohen, iyi yazarların aynı zamanda iyi konuşmacı da olabildiğinin canlı örneği.

Ben şimdiye kadar hep yazıda iyi olan, konuşmada aynı derecede iyi olamaz diye düşünürdüm.

Ama Azra Kohen’in müthiş bir enerjisi var, hem ufkunuzu açıyor hem de bol bol güldürüyor.

Jale Erentok, üniversite için Londra’ya gidip Wagamama ile başlayan, Busaba, Hakkasan, Park Chinois, Yamabahçe ile devam eden iş tecrübesini anlatıyor, “Bu meslek kanınıza giriyor, DNA’nıza işliyor” diyor.

Oya Canbaş, Bayer İngiltere ve İrlanda’nın başında bir beyaz yakalı, ama konuşmasıyla kreatif yanı da öne çıkıyor. Rol modeli olan babasından, mentorlarından öğrendiklerini izleyenlerle paylaşıyor.

Panelin sonunda Derya Matraş iki seçenek veriyor, hangisini tercih ettiğinizi hiç düşünmeden cevaplamak gerekiyor.

“İstanbul mu, Londra mı?” diye soruyor.

Hüseyin Çağlayan hiç düşünmeden cevap veriyor, “Bu ‘Kalp mi, beyin mi?’ demek gibi”.

“İstanbul kalp, Londra beyin” diyor.

Ve aslında Londra’da yaşayan tüm İstanbulluların hislerini özetliyor.

Turk ve Mugaritz ortak yapımı

Londra’dan İstanbul’a döner dönmez ise kendimi Bomonti’de Turk’te buluyorum.

Turk, Bangkok’un iddialı restoranı The House On Sathorn’un uzun yıllar şefliğini üstlenen Fatih Tutak’ın yeni restoranı.

Dünyanın en iyi 7. restoranı seçilen Mugaritz’in İspanyol şefi Andoni Aduriz ile birlikte Fatih Tutak özel bir tadım menüsü hazırlamış.

Peki ama yemekler nasıl, ambiyans nasıl?

Salı günü kaldığımız yerden devam edeceğiz.