Anna Delvey belgeselini izleyenler ya da hikâyesini okuyanlar biliyor: 25 yaşındaki Anna, New York’un önde gelenlerini Soho House’un sanat ağırlıklı hâli olarak anlattığı bir üyelik kulübü kurmak için kandırıyor.
Hatta finansçıları bile ikna ediyor.
Kendisine sahte vâris kimliği yaratan Anna Sorokin mahkeme sırasında salonun resimlerini çiziyor.
Daha sonra da hapishanede resim yapmaya devam ediyor.
Bunu duyan bir sanatçı ve küratör Anna’ya ulaşıyor ve ona sergi yapmak istiyor.
Sanatçı ve küratör Alfredo Martinez, daha önce sahte Basquiat resimleri satmaktan hapse girmiş ve cezasını çekmiş.
Hapisteki günlerini verimli geçirmiş ve hatta hapishanede yaptığı resimlerden biri bugün New York Museum of Modern Art koleksiyonunda.
Martinez, Armie Hammer’ın kendisine gönderdiği özel mesajları NFT’ye çevirerek satan sanatçı Julia Morrison ile birlikte sanatçıları bir araya getirerek Anna’ya destek olmak için bir sergi açtı.
Mart ayında New York’ta gerçekleşen serginin başlığı “Free Anna Delvey” (Anna’ya Özgürlük) oldu.
Aralarında Jeffrey Epstein’in eski sevgilisi Rina Oh gibi, “Erkek egemen sanat dünyasında öne çıkmak için kadınların erkekleri kullanmasının normal ve tam bir New York davranışı” olduğunu savunan ilginç sanatçılar da vardı.
Serginin gelirinin bir kısmı Anna’ya gitti.
Sergide Anna’nın kendi yaptığı “Send Bitcoin” başlıklı resim de satıldı.
Resimde Anna arkası dönük bilgisayar başında oturuyor; hapishane çorapları, T by Alexander Wang elbisesi ve Agent Provocateur üst ve aksesuarlar diye işaret ettiği kelepçelerle.
Hayranlarından gelen e-mail’leri okuyor, “Bir şeye ihtiyacın olursa bana haber ver” yazan e-mail’e Anna’nın cevabı da net: “Send Bitcoin” (Bitcoin gönder).
Daha sonra Anna’nın New York’ta bir de solo sergisi gerçekleşti.
Şimdi ise hapisten çıkmış ama hâlâ ev hapsinde tutulan Anna’nın 2022’de çizimlerinden 340 bin dolar kazandığı açıklandı.
Orijinal işlerinin fiyatları 17 bin dolar ile 25 bin dolar arasında değişiyor.
Koleksiyonerleri arasında avukatlar, teknoloji şirketlerinin kurucuları ve siyasetçiler de yer alıyor.
New York Post’un hüküm giymiş dolandırıcıdan sanatçıya dönüşmüş Anna Delvey’nin sanat kariyeri hakkında bir makale yayımlamasından sonra eserlerine ilgide ciddi bir artış olmuş.
Halen ev hapsinde olan Anna Delvey’nin serbest bırakılmasının bir koşulu da sosyal medyayı kullanmasını yasaklıyor.
Ama bu sanat kariyerinin gelişmesini engellemedi.
“İşlerimin bu kadar ilgi görmesinden mutluyum ve hikâyenin benim tarafımı sanatım aracılığıyla anlatma fırsatına sahip olduğum için çok minnettarım. Kendimi fazla ciddiye almamaya çalışıyorum, tüm çalışmalarım ironi ile dolu. Tüm medyanın dikkatini olumlu ve üretken bir şeye çevirmeyi umuyorum” diye özetliyor durumu Anna Delvey.
Artık gerçekle sahte, doğruyla yalan iç içe geçmiş durumda.
Anna’nın sanat kulübü hayali bir nebze de olsa şimdi gerçekleşiyor.
Ve doğrusu, bu sergi sayesinde olmasa bile Anna’nın büyük bir fan kulübü çoktan oluştu bile.
Peki ama Anna gerçekten yetenekli mi, eserleri sanatsal değer taşıyor mu?
İşte bunu hiçbir zaman tam olarak bilemeyeceğiz.