İstanbul gece hayatında yenilik özlemi ve arayışında olanların imdadına yeni açılan gece kulüpleri yetişiyor. Bu kış restoran-barlar değil, dans kulüpleri yükselişte. Şehirde artık kulüp kültürü yaşatılacak...
İstanbul gece hayatında uzun zamandır şikayet edilen konulardan biriydi, dans edilecek bir gece kulübü olmaması. Mahalle barlarında, restoran-kulüplerde boy gösteriliyor ama bir türlü kulüp kültürüne geçilemiyordu. Büyük kulüplerin tutmayacağı, yemek-müzik-eğlence üçü bir arada formülünün bozulamayacağı sanılıyordu.
Harbiye’deki Klein ile başladı
İstanbul’da bu kadar yüksek bir beklenti yoktu. Sadece aynı mekanlara gitmekten bunalanlar, “sıkıcı” diyemeyecekleri yeni bir heyecan özleminde ve arayışındaydı. Mini Müzikhol’den beri şehirde kulüp kültürünü yaşatacak bir yer de olmamıştı. Geçen yıl Karaköy’deki Raw’a umutlanmıştık ama beklendiği kadar ses getirmemişti.
Bu yıl Klein yetişti imdada. Harbiye’de, eski bir sinema salonunda. Berlin’deki dev gece kulübü Berghain’a benzetenler bile oldu. Oysa tek ortak nokta, gelenlerin görmek ve görünmek için değil, dans etmek için gelmesiydi.
Sonrasında hızını alamayanlar ertesi sabaha kadar değil, öğlene kadar devam ediyor. Önce Kloster’a, sonra da Depo’ya koşuyor. Öğlen 12.00’ye kadar burada eğlenmeye devam etmek mümkün. Peki ama Depo nerede? İstiklal’de, Atıf Yılmaz Caddesi’nde.
Hemen arkasından şehirde arka arkaya birkaç kulüp daha geldi. Kuruçeşme’de Reina’cılar yeni bir kulüp açtı: Circus. Yılların Crystal’ının ve eski Supper Club’ın yerinde. Kulübe dev bir anahtar deliğinden giriliyor, içi gerçek bir sirkten farksız. Palyaçolardan ipten sarkan akrobatlara daha önce farklı ülkelerde sirklerde çalışmış dev bir şov kadrosu var.
Birkaç hafta önce Etiler Nispetiye Caddesi’nde Azeri restoranı Quzu’nun eski yerinde ise Toy Room açıldı. Londra, Dubai ve Mikonos’ta şubeleri olan kulüp, haftanın üç günü; cuma, cumartesi ve pazartesi açık. Pazartesi R&B ve hiphop geceleri var. Gece hayatının yakından tanıdığı Cihan Şensözlü takviyesine rağmen böyle bir kulübün Etiler’de bir sezondan fazla yaşaması kolay değil. Özellikle de Chinawhite, Supper Club gibi yurt dışından gelen birçok uluslararası kulüp markasını İstanbul’da yaşatmadığımız düşünülürse. Şimdilik mayıs sonunda İstanbul’daki kulübü kapatıp Bodrum’da şube açma planları olduğu konuşuluyor.
Bu kışın diğer bir sürprizi ise Mini Müzikhol’ün eski günlerine geri dönmesi ve uzun zamandır hiç olmadığı kadar revaçta olması. Bakalım, Klein’ın yakaladığı rüzgarı diğer kulüpler de yakalamayı başaracak mı?