Ülkesi tarafından defalarca cezalandırıldı, hücrelere kapatıldı, hiç anlam verilemeyen bir vergi cezasına çaptırıldı, vergi cezasını ödeyebilmek için bağış toplamak durumunda kaldı, pasaportuna el konuldu, yıllarca ailesini göremedi, Twitter’da düşündüklerini yazdı, ülkesinde Twitter tamamen yasaklandı.
Hayır, bir iş insanından ya da siyasetçiden bahsetmiyoruz.
2017’de Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki sergisiyle daha yakından tanıma fırsatı bulduğumuz Çinli aktivist sanatçı Ai Weiwei’in başına gelenlerden sadece birkaçı bu.
Hatırlayacaksınız, sergide Weiwei’nin meşhur ay çekirdekleri, Twitter kuşlu duvar kâğıdı, porselen çiçekleri gibi daha önce gördüğümüz eserleri de vardı, legolardan yaptığı portreleri ve sadece bu sergiye özel üretilen porselen işleri de…
Ai Weiwei’in hayatı 2008 Pekin Olimpiyatları için inşa edilen “Kuş Yuvası” adlı olimpiyat stadına danışmanlık yaparken insan hakları ihlallerine yakından şahit olması ve bu konuda eleştiriler yapmaya başlamasıyla değişiyor.
Ai Weiwei de birçok sanatçı ve endüstriyel tasarımcı gibi mimariye de ilgi duyuyor.
ABD’de tasarımını yaptığı ilk ve tek evle de gündeme geldi, çünkü ev geçen yıl 4.9 milyon dolara satıldı.
Ai Weiwei, yatırımcı Christopher Tsai’ye ait olan, New York’un iki saat kuzeyinde yer alan Ancram’daki evi, İsviçreli mimarlık firması HHF Architects ile birlikte tasarladı.
Ev daha önce de 2013’te 4.25 milyon dolara satılmıştı.
Oysa bu fiyat ne kadar yüksek olsa da Ai Weiwei’in sanat eserlerinin gerisinde kalıyor.
Hatırlayacaksınız, 2015’te Phillips müzayede evinde “Circle of Animals/Zodiac Heads” adlı eseri 5.42 milyon dolara satılmıştı.
Daha önce de 2008 Pekin Olimpiyatları Kuş Yuvası stadı için İsviçreli mimarlık firması Herzog and de Meuron ile iş birliği yapan Ai Weiwei’in ABD’deki tek yapı tasarımı bu.
Ai Weiwei, geçen aralık ayında ise Londra’da Hyde Park’ta küresel mültecileri ve protestocuları desteklemek için ücretsiz sanat eserleri dağıttı.
A4 başlıklı çalışma, yalnızca ultraviyole ışık altında görülebilen, Ai Weiwei’in UV mürekkebiyle imzalanmış imzasının bulunduğu boş bir A4 kâğıdını içeriyor.
Sanatçı, bir boş kâğıda UV mürekkebi kullanıp “konuşma özgürlüğü” imzasını atarak sanat eserinin yapımıyla ilgili bir videoyu tweet’ledi.
Ayrıca eser Maybe.Art platformunda 100 sterlin karşılığında satıldı ve gelirin tamamı Refugees International’a aktarıldı.
Şimdi ise Ai Weiwei, Londra Tasarım Müzesi’nde yarın açılacak olan tasarım odaklı ilk sergisi ‘Ai Weiwei: Making Sense’ ile gündemde.
Ai Weiwei bu sergide maddi kültürle olan ilişkisi aracılığıyla geçmiş ile bugün, el ile makine, değerli ile değersiz, inşaat ile yıkım arasındaki gerilimi araştırıyor. “Bu, çok özel bir konsepte, tasarıma odaklanan bir sergi. Tasarım Müzesi’ndeki alanı bir bütün olarak nasıl kullandığımızı düşünmem gerekti ve sergi tasarımın ne olduğuna ve tasarımın geçmişimiz ve mevcut durumumuzla nasıl ilişkili olduğuna dair zengin bir deneyim sunuyor” diye özetliyor Ai Weiwei.
Sergide sanatçının takipçilerinin stüdyosuna bağışladığı legolardan yaptığı eserler de dikkat çekiyor.
Bu akşam ön açılış ve sanatçı konuşması var.
Ai Weiwei sergiyi sahnede Londra Tasarım Müzesi küratörü Justin McGuirk’e anlatacak.
Sergi 30 Temmuz’a kadar devam edecek.