Ali ve Rabia Güreli ve tüm CI ekibi harika bir organizasyon gerçekleştirdi. Fuar, sadece sergileriyle değil yan etkinlikleriyle de büyük ses getirdi. Üstelik İstanbul’da farklı alanlardan birçok kişiyi bir araya getirmeyi başardı.
Fuarla ilgili tartışılan konulardan biri yeriydi. Tersane İstanbul’a gitmek İstanbul’u bir kez daha ne kadar çok sevdiğimizi görmemizi sağladı. Tabii bu durumda ister istemez Tersane İstanbul’daki yapılaşmayla ilgili de olumlu olumsuz birçok konu gündeme geldi. Bu aşamada konuşulanların ne kadarının gerçekleşeceğini henüz bilmiyoruz. Ama umuyoruz ki projenin sahipleri de mimarları da Contemporary Istanbul ve beraberinde getirdiği potansiyel sayesinde Tersane İstanbul’un değerini daha iyi anlar ve projeyle ilgili konuşulan olumsuzluklar gerçekleşmez.
Bilet ve yemek fiyatlarının yüksekliği de eleştirilenler arasındaydı. Bu aşamada fuarda yemek konusunda en öne çıkan Petra’nın yanında cacıkla servis edilen cam kavanozlardaki tavuklu, nohutlu pilavı oldu. Fuarın buluşma noktası Bahadır Baruter’in Arogan heykelinin olduğu
6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün torunu, iş insanı Mehmet Korutürk, uluslararası isimleri ağırladığı partileriyle tanınıyor. Şimdi ise yeni lüks saat markasıyla gündemde
Mehmet Korutürk, 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün torunu. Biz onu Chanel markasının sahibi Wertheimer ailesinden Missoni ailesine, Formula 1 yarışçılarından NBA yıldızlarına birçok global ismi İstanbul’da ağırlamasıyla tanıdık. Hatta geçen yıl Contemporary Istanbul haftasında Francesco Maccapani Missoni ve Ahmet Güneştekin ile birlikte bir davet de vermişti. Bugün de Kanlıca’da Formula 1 şerefine büyük bir parti düzenliyor, hatta sırf bu parti için Kazakistan’dan Fransa’ya birçok ülkeden yabancı misafiri geliyor. Peki ama nasıl bu kadar çok yabancı ismi tanıyor, sosyal ağı nasıl bu kadar güçlü?
Anne-babası diplomat olduğu için çok farklı ülkelerde büyümesinin yanı sıra İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Portekizce bilmesi sayesinde olduğunu düşünüyor. Tabii bunda sosyal kişiliğinin de etkisi çok.
Formula 1, Türkiye’nin 2005-2011 yılları arasında ev sahipliği yaptığı, tüm dünyadan milyonlarca izleyicisi bulunan, düzenlendiği ülkelerin tanıtımına ve turizmine büyük katkı sağlayan, dünyanın en önemli motor sporları organizasyonu.
Kasım 2020’de dokuz yıl aradan sonra gerçekleşen Türkiye ayağı için bundan sonra hep devam etsin istedik.
İyi haber geldi, Formula 1 Türkiye GP’si, bu sezon da İstanbul’da Intercity İstanbul Park’ta gerçekleşecek diye sevindik. Türkiye Grand Prix, 11-13 Haziran tarihlerinde Kanada’nın yerine takvime dahil edildi ama daha sonra ertelenmek zorunda kalındı.
Şimdi Formula 1 Rolex Turkish Grand Prix 2021 bugün ve yarın İstanbul’da, 5.3 kilometrelik pistte gerçekleşiyor. Intercity İstanbul Park tarafından özel olarak tasarlatılan şampiyonluk kupası, tüm pilotların en çok zorlandıkları meşhur ‘8. Viraj’dan ilham alıyor. Intercity İstanbul Park yarış pistinin tüm dünyaya nam salan meşhur 8. Virajı’na atıfta bulunarak ‘Magic 8’ temasının işlendiği kupa, Türk
Müze gezerken yanlışlıkla eserlere zarar verenlerin haberlerini bazen üzülerek, bazen de istemeden gülerek okuruz.
Şimdi ise İstanbul sanat dünyası Contemporary Istanbul’un en en en ön izleme akşamında yaşanan talihsiz kazayı konuşuyor.
En en en ön izleme diyoruz çünkü Contemporary Istanbul’un ön izleme günleri salı ve çarşambaydı, fuar bugün itibarıyla genel ziyaretçiye açılıyor.
Ama pazartesi akşamı gala yemeğinin öncesinde de 550 kişi fuarı gezme şansına sahip oldu.
İşte bu 550 kişi arasında değerli sanatçılar, sanat galericileri ve sanat koleksiyonerleri vardı.
Türkiye’de sanat yapıtlarının depolanması ve sergilenmesi konusunda hizmet veren Art Factory’nin standında ise üzücü bir kaza yaşandı.
Heyecanla beklediğimiz, Contemporary Istanbul dün akşam Akbank Sanat ana sponsorluğunda, Accor All sponsorluğunda yapılan gala yemeğiyle Tersane İstanbul’da başladı.
Bugün ve yarın fuarın ön izleme günleri, 7-10 Ekim’de ise fuar bilet alan ziyaretçilere açılacak.
Pandemi nedeniyle Contemporary Istanbul belli saat aralıklarında gezilebilecek.
İstinye Park’taki Louis Vuitton mağazasını bir heykele dönüştüren sanatçı Seçkin Pirim House of Brothers Lounge’da bugün Ustalaşma Döngüsü projesi kapsamında genç sanatçı Yağmur Çalış ile buluşuyor.
Genç ve usta sanatçı arasındaki desteği simgeleyen Ustalaşma Döngüsü projesi, bağımsız çalışan genç bir sanatçıyla, ilham veren ve bilinen usta bir ismi bir araya getirerek bu döngünün somut bir örneğini sunuyor.
Yağmur Çalış’ın “REM Uykusu” adlı kâğıt heykel enstalasyonu, House of Brothers Lounge’ta 20 m2’lik büyük bir alanda fuar boyunca sergilenecek.
İstanbul ’74 bu yıl, Burhan Doğançay, Belkı
Bomontiada’nın öne çıkan restoranı Kilimanjaro, kısa bir sessizlik döneminden sonra şef Melih Demirel’in dokunuşları ve yerel lezzetleriyle yenilenerek karşımızda
Uzun zamandır Bomontiada’ya gitmemiştim, Kilimanjaro’nun yenilenen menüsünü denemeye gittim. Tarihi Bomonti Bira Fabrikası, Ocak 2016’da Bomontiada’ya dönüşmüştü. Önce Babylon açılmıştı, sonra restoranlar ve galeriler. Şehrin yeni buluşma noktası olacak demiştik, kısa sürede oldu.
Kilimanjaro, Bomontiada’da ilk açıldığında yemekleri de Autoban imzalı dekoru da çok başarılıydı. Menünün tamamı yerel malzemeden oluşuyordu. Hatta komşu Feriköy Organik Pazar’ın lezzetlerini de öne çıkarıyorlardı. Sonra araya zaman girdi, Kilimanjaro sessiz bir dönem geçirdi ve şimdi Frankie’den tanıdığımız, d.ream grubunun executive şefi Melih Demirel’in imzasıyla yeni haliyle karşımızda.Şef Melih Demirel’in en önemli özelliklerinden biri lokal malzemeler kullanması ve her malzemenin kökten masaya geliş hikâyesini yemeklerinde
Tam sekiz yıl önce Paris Moda Haftası’nın en farklı gösterisini Grand Palais’de Ayşe ve Ece Ege’nin markası Dice Kayek yapmıştı.
2014 ilkbahar-yaz koleksiyonlarını ‘Noir’ ve ‘Pearl’ adlarını verdikleri iki filmle tanıtarak, moda haftasına yenilik getirmişlerdi.
Dice Kayek, uzun süredir defile yapmak yerine başka formüller arıyordu.
Daha önce ‘Istanbul Contrast’ adlı bir sergi düzenlemişlerdi, yıllar sonra da bir moda filmi ve sanal defileyle karşımıza çıktılar.
İlk filmin adı ‘Noir’dı (Siyah), 1961 yapımı Alain Resnais film-noir’ı ‘Last Year at Marienbad’ın kilit sahnelerini tekrarlıyordu.
İlk defa bir moda filminde başrolde kıyafetler değil, karakterler vardı.
Tasarımlar özellikle geri plandaydı.
Contemporary Istanbul’a sayılı gün kala zoru başarıyoruz, Contemporary Istanbul’un bugünlere gelmesinde en önemli payı olanlardan Rabia Bakıcı Güreli ve Düsseldorf’ta kişisel sergisinin açılışından yeni dönen sanatçı Ardan Özmenoğlu’yla Nişantaşı’nda buluşuyoruz.
Aslında amaç yemek yiyip hasret gidermek, ama tabii Türkiye çağdaş sanat dünyası için en önemli sezonda olunca ister istemez konumuz sanat oluyor.
Contemporary Istanbul cuma akşamı Alem dergisiyle birlikte yapılacak davetle başlıyor.
Pazartesi akşamı Haliç’te Tersane İstanbul’da resmi açılış yemeği olacak, salı günü de fuar ön izleme başlayacak.
Salı akşamı Murat Pilevneli’nin Pilevneli Gallery’si ve Berlin orijinli uluslararası galeri König’in Bebek Lucca’da Esra Gülmen’in işlerini sergilediği özel bir daveti var.
Contemporary Istanbul’un VIP programı bu yıl da iddialı.
Çarşamba akşamı koleksiyoner Selman Bilal’in Ağa Han ödüllü Han Tümertekin imzalı evinde bir davet gerçekleşiyor.