Süt ve süt ürünleri (peynir, yoğurt, yağ, krema) ile kanser arasındaki ilişkiyi inceleyen çok sayıda çalışma var. Bunların bir kısmı, kanser yaptığını söylerken diğer kısmı da tam aksine, koruyucu olduğunu iddia etmektedir. Ancak yayınlanan çalışmaların gözlemsel olduğunu ve bunların,
‘İlişki var mı, yok mu?’ sorusuna verdiği cevapların dikkatle yorumlanması gerekmektedir.
Çıkardığımız sonuç; süt ve süt ürünleri kolorektal kanserlere karşı koruyucu bir etki yaratırken, prostat kanserine sebep olabilir. Yine meme kanseri üzerinde, özellikle süt ürünlerinin koruyucu olabileceğine dair de spekülasyonlar var.
Ne kadar tüketmeli?
Sütün içerisindeki yararlı minerallerden (kalsiyum, potasyum) mahrum kalmamak için günde iki bardak süt veya bunun karşılığı miktarda süt ürününden fazla tüketmemek gerekir. Çok içilmesi prostat kanserine yol açabileceği için özellikle erkeklerin kaçınmaları gerekmektedir.
Süt çiğ olarak içilebilir mi?
Isıl işlem (kaynatma, pastörizasyon, sterilizasyon, UHT sterilizasyon) uygulamasına tabi tutulmayan çiğ süt, sağlığa zararlı birçok bakteriyi de barındırmaktadır. Sağlıklı ineklerin süt bezlerinden salgılanan sütte, ilk aşamada zararlı hiçbir bakteri bulunmaz. Ancak, salgılanmasından sonra, sütün geçtiği meme kanalları, meme ucu gibi yerlerde yaşayan bakteriler süte karışabilir. Ayrıca, temiz olmayan koşullarda sağılması ve uygun olmayan sıcaklık derecelerinde saklanması gibi pek çok çevresel etken de tehdit oluşturabilir.
Marketlerde satılan süt ve süt ürünleri zararlı mıdır?
Medyada, marketlerde satılan ve hiç bozulmayan süt, yoğurt, peynir, kaymak gibi süt ürünlerinin tüketilmesi yerine, sokak sütçülerine yönlendiren birçok yayın bulunmaktadır. Buna rağmen ben sokakta satılana şüpheyle yaklaşma taraftarıyım.
Marketten alınan yoğurtlar neden ekşimiyor?
Modern süt işletmelerinde yoğurt üretimi tamamen hijyenik ve kapalı ortamlarda el değmeden gerçekleştirilmektedir. Üretim sırasında HACCP ve hijyen şartları üst düzeyde uygulanmaktadır. Bu da yoğurtların evde üretilenlere göre daha uzun süre dayanmasına ve geç ekşimesine neden olmaktadır.
Eskiden yediğimiz veya evlerde yaptığımız yoğurdun mayalamasında kullanılan mayalar karışıkken şimdi standart mayalar kullanılmaktadır. Bu bakterilerin sahip olduğu özellikler sonucu yoğurt sulanmıyor ve ekşimiyor.
Sokakta satılanlara dikkat!
UHT (Ultra High Temperature/Ultra Yüksek Isı) süte koruyucu katkı maddesi katılıyor mu?
Bu teknikle sterilize edilen süt ürünlerinde herhangi bir koruyucu katkı maddesi kullanılmamaktadır. Ticari içme sütü üretiminde (pastörizasyon, UHT), sütün temel besin öğelerinde (protein, yağ, karbonhidrat) önemli bir değişim olmazken suda çözünen bazı vitaminlerde az miktarda kayıplar oluşmaktadır. Ancak bunlar kaynatma işlemiyle karşılaştırıldığında önemsenmeyecek düzeydedir.
Sokak sütü, pastörize ve UHT sütlerden daha sağlıklı mıdır?
Kesinlikle hayır. Yapılan bilimsel çalışmalar, sokak sütlerinde hastalık yapan (patojen) bakteriler, antibiyotik kalıntıları ve sütün bozulmasını (kesilmesini) önlemek için süte katılan bazı kimyasalların (soda, hidrojen peroksit, formaldehit gibi) bulunabildiğini göstermekte ve bu durum insan sağlığı için ciddi risk oluşturmaktadır. Çiğ sütün doğrudan tüketiciye satışıyla ilgili olarak düzenleme yapılması gerekmektedir. Bu düzenleme çalışmaları devam etmektedir.
Mahallemizin sütçüsünden vazgeçelim mi?
Kesinlikle hayır. Hayvanların nerede beslendiğinden, hangi koşullarda sağıldığından ve bize ulaştırılırken gösterilen hijyen performansından eminsek tabii ki sütçümüzden de almaya devam edebiliriz. Ama yasalarla, bilimsel üretim yöntem ve şablonlarıyla desteklenmemiş her seçimimizde daha yoğun dikkat ve özen göstermeliyiz. Sağlıkla ve bugünlerde evde kalın!
‘50 SORUDA KANSER’