Belma Akçura

Belma Akçura

bakcura@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Marmara, Ergene, deprem gibi her sorun için rapor varken, çözümsüzlük daha büyük bir sorun! O yüzden medya bunca rapor ve eylem planının neden sonuç vermediğini de araştırmalı

Dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de sorunları araştıran ve bunların çözümüne ilişkin raporlar hazırlayan çok değerli bilim insanları mevcut. Üniversitelerden meslek kuruluşlarına, Meclis komisyonlarından sivil örgütlenmelere, yerel yönetimlerden ilgili meslek odalarına kadar hemen herkesin elinde bir rapor var! Tarım raporu var, deprem raporu var, su raporu var, gıda raporu var, kirlilik raporu var, kanser raporu var, salgın raporu var… Yok olan bitkilerden nesli tüketilen kuşlara, kuruyan derelerden çamurlaşan nehirlere, deprem kayıplarından küresel iklim krizinin yol açtığı binlerce sorun ve bunlara çözüm öneren yüzlerce rapor! Ve bu raporların hiçbiri sorunlara “yol haritası” olamadı.

Haberin Devamı

Marmara’ya 9 rapor

Her defasında raporlarda yer alan sorunlar katlanarak arttı. Milliyet’ten Mert İnan’ın Marmara’da stabil bir müsilajın oluştuğunu ve müsilajın gelecekte artacağının yıllardır bilindiğini ortaya koyan 9 kapsamlı raporu ortaya çıkarması, bu tür raporların dikkate alınmadığının en iyi kanıtı değilse nedir? Kirlilikle boğuşan ve yüzeyi deniz salyasıyla kaplanan Marmara Denizi’nde çevre felaketinin nasıl “göz göre göre” geldiğini ortaya koyan bu raporlar yüzlerce sayfadan oluşuyor. Marmara’daki durumun 1975 yılından başlayıp bugünkü sonuca ulaştığını ortaya koyan hemen her raporda bu kirliliğin asıl nedeni kanalizasyon kaynaklı. Yine her raporda “atık suların derin deşarjı bitirilmeli” önerisi yer alıyor. Şimdi Marmara Denizi için 21 maddelik acil eylem planı açıklandı. “Karasal, tarımsal ve gemi kaynaklı ne kadar farklı kirlilik türü varsa hepsini ortadan kaldırmayı” amaçlayan bu eylem planı, yıllardır “çözüm önerileri” olarak zaten raporlarda da yer alıyor. Peki, biz nerede hata yapıyoruz? Bunun sonuçlarını da hep beraber göreceğiz.

Ergene hâlâ aynı

Çünkü bundan 5 yıl önce Ergene’de araştırma yapan uzmanlar da nehrin siyah bir çamur deryasına dönüştüğünü, bölgedeki sanayi tesisleri atıklarıyla nehrin bir kanalizasyon haline geldiğini, nehirde tespit edilen siyanür nedeniyle dalgıçların bile suya giremediğini rapor etti. O dönemde, Ergene için de acil eylem planları hazırlandı. Buna rağmen hâlâ “Ergene zehir saçıyor” türü haberleri yapıyoruz. Dolayısıyla medya bugüne kadar çevre sorunlarıyla ilgili hazırlanan bunca rapor ve eylem planının neden sonuç vermediğini de araştırmalı.

Haberin Devamı

İsraf her yıl artıyor

Aslında mevcut sorunları ve o sorunlara çözüm önerilerini sıralayan her rapor, bize sorunun ne kadarının çözülüp ne kadarının çözülmediğini ortaya koyması bakımından da önem taşıyor. Mesela her yıl israf raporu hazırlanıyor. 2019 raporuna göre millî gelirimizin yüzde 15’i israf ediliyor. Günde 6 milyon ekmek çöpe gidiyor. 2021’de değişen bir şey var mı? Yok. Raporlar, bu kez ülkemizde her yıl 7.7 milyon tondan fazla gıdanın israf edildiğine işaret ediyor.

Deprem için 10 komisyon

Haberin Devamı

Bir soruna ilişkin neyi ne kadar yapıp yapamadığımızı ortaya koyması bakımından deprem raporları da büyük önem arz eder. Üniversitelerin bilim çevrelerinin araştırmalarını bir tarafa bırakıyorum. Deprem Bilimci Haluk Eyidoğan’ın araştırmasına göre, 1962’den bu yana, Meclis’te 10 kez deprem araştırma komisyon kurulmuş. Her biri deprem kayıplarının azaltılmasına yönelik uygulanabilir bir yol haritası hazırlamış. Buna rağmen onlarca yıldır dile getirilen temel sorunların giderilmesinde arzu edilen hedefe hâlâ ulaşılamadı. Sizce neden? Raporlar mı çözüme katkı sunmaktan uzak yoksa hem kurumsal sorumluluk hem de toplumsal bilinçten mi yoksunuz?