Belma Akçura

Belma Akçura

bakcura@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Son birkaç aydır hemen her gün, neredeyse bütün haber sitelerinde ve bazı gazetelerde emeklilere zam haberi “Emekliye büyük kıyak” ya da “Emekliye müjde” gibi başlıklarla veriliyor. Üstelik alay eder gibi her gün… Oysa bu haberlerin içeriği “temenniden” öteye gitmiyor. Haberde emeklilerin maaşlarıyla ilgili yeni bir gelişme mi var? Yok! Emekliler zam mı almış? Hayır! Alacak mı? Belli değil! Peki bu neyin müjdesi? Dönüp dolaşıp aynı haberi vermek sıkıntı yaratınca, bu kez içerik değişmese de editöryal “yaratıcılık” devreye giriyor ve sadece başlık değişiyor: “Emekliler zil takıp oynayacaklar!” 

Haberin Devamı

Bu nasıl bir üslup, bu nasıl bir aşağılamadır! Niye zil takıp oynasınlar? Hak etmedikleri bir mirasa mı konuyorlar?  Emeklilere verilen maaşa ya da zamma dikkat çekmenin, teşhir etmenin, günlerce yazmanın mantığı nedir? Bazı insanlar emeklileri işe yaramaz, devlete yük olan ve toplumun ilerlemesine katkı sağlamayan bireyler olarak görüyor olmalı ki, yasalarla belirlenen bir hakkı, argo bir ifadeyle “Emekliye büyük kıyak” diye yazma cüretini dahi gösterebiliyorlar. 

Medyada üslup sorunu

Türkiye’de emeklilere yapılan ya da yapılacak olan zammın medyada günlerce ifşa edilmesi, emeklilerin maaşlarının açık bir şekilde tartışılarak toplumla paylaşılması, bir sosyal politika yaklaşımıdır. Ancak bu tutum, aynı zamanda ülke genelinde ev sahiplerinden bakkalına, manavından kasabına kadar herkesin emeklinin cebine giren parayı kuruşu kuruşuna bilmesi demek. Sizce emeklilerin bu aleniyetten rahatsız olmadığını söylemek mümkün mü? 

***

Diğer ülkelerdeki uygulamalara bakıldığında, emeklilerin maaşları ve emeklilik süreçleri konusunda ülkeden ülkeye farklılık gösteren politikalar mevcut. Bazı ülkelerde emeklilik maaşları tamamen özel ve gizli olarak kalırken, diğer ülkelerde bu bilgiler belli sınırlar içinde paylaşılıyor. 

Eğer emekli politikalarında bir değişiklik olmadıysa benim bildiğim üç ülkeden örnek vereyim: Örneğin Almanya’da emeklilik maaşları, kişisel bilgiler olarak kabul edilir ve genel olarak kamuya açık değildir. Emeklilerin maaşları, vergi beyanları gibi gizli bilgiler arasında yer alır. 

Haberin Devamı

Amerika Birleşik Devletleri’nde emeklilik maaşları, genellikle özel emeklilik hesaplarına ve sosyal güvenlik sistemine dayanır. Emeklilerin sosyal güvenlik maaşları, birçok durumda bireysel olarak hesaplanır ve kişisel bilgi olarak gizli kalır. 

İsveç’te emeklilik maaşları ve sosyal güvenlik hakları, bireylerin kişisel bilgileri olarak kabul edilir ve genel olarak kamuya açık değildir. Ancak, ülkenin sosyal politikaları ve emeklilik sistemi hakkında genel bilgilendirme ve istatistikler yayınlanmaktadır. 

***

Doğru olan da bu: Medya olarak, kamuoyunun emeklilik sistemi ve sosyal güvenlik politikaları hakkında bilgi sahibi olmasını amaçlayabilirsiniz. Ama olmayan bir zammı ya da bir zam olasılığını sürekli olarak “müjde” diye gündeme getirmek, bunu bir “kıyak” olarak göstermek ya da “zil takıp oynayacaklar” şeklindeki ifadelerle alay konusu etmek, medya adına utanç verici olmalı. Dolayısıyla haberlerin dilinin özenle seçilmesi, etik kurallara uygun ve saygılı bir şekilde sunulması önemlidir. Alaycı ifadeler ve seviyesiz dil kullanımı, insan onurunu zedeleyen, aynı zamanda insan hakkı ihlalidir. 

Haberin Devamı

***

Çevrim içi medyanın büyümesiyle bazı yayın organlarının, tıklanma sayısını artırmak için etik olmayan, empati ve öngörüsünü kaybetmiş olması, sadece emeklilerle ilgili değil. Bunu her alanda görebiliriz. Dili kullanma becerisinin vicdanla da ilgisi olduğunu düşünüyorum. Bunun en vahim örneğini geçtiğimiz günlerde sağlık sorunları nedeniyle tedavi gören oyuncu Ufuk Özkan’ın haberinde gördük. Haberin başlığı aynen şöyle: “Ölümcül hastalığa yakalanan Ufuk Özkan’a bir kara haber daha!” Oysa “ölümcül” ifadesi medyanın etik açıdan uzun süredir kullanmadığı bir kelime. Kara haber dediği de sanatçının sağlık sorunları sebebiyle bir dizide oynatılmayacak olmasıymış! Bu haberi, vicdan yoksunu bir magazin haberi diye geçiştirebilirsiniz, ama mesele o kadar basit değil. Özkan’a ilişkin kullanılan üslup ve ifadeler, duygu sömürüsü ve insanların acıları üzerinden tıklanma sayısını artırmayı hedefleyen, etik dışı bir zihniyetin yansıması çünkü. 

Yani düşüncelerinizi ve dilinizi eğitin. Çünkü düşüncelerinizle şekillenen üslubunuz haberlerinize yansıyor!