Bazı haberler, toplumda giderek yayılan bir soruna, kalıcı bir çözüm üretmeksizin, kendini sürekli aynı şekilde tekrarlar. “Kapıkule’de 358 kilo uyuşturucu ele geçirildi.”, “İstanbul’da 343 kilo uyuşturucu ele geçirildi”, “Şanlıurfa’da 7 kilo uyuşturucu ele geçirildi.” Malatya’da, Diyarbakır’da, Mersin’de, Batman’da… Okul servisinde, peynir tenekelerinde, yolcu otobüsünde… Rakamlar değişiyor, yeri zamanı değişiyor ama sonuç değişmiyor!
***
Hemen bütün devletler; yıllardır uyuşturucu gibi insanı yavaş yavaş tüketerek yok eden sinsi bir sorunla mücadele yollarından söz etmekte. Bu sorunların çözümüne ayrılan kaynaklar, küresel boyutta iş birlikleri, operasyonel faaliyetler, hazırlanan raporlar, sunulan çözüm önerileri… Buna rağmen hiç anlamadığım bir şekilde bu sorun hemen her yıl katlanarak büyüyor. Örneğin uyuşturucu kullananların da satanların da sayısı her geçen yıl azalacağına artıyor. Uyuşturucudan ölenlerin sayısı yükseliyor. Kullanıcıların yaş oranları giderek düşüyor. Uyuşturucu satan çeteler de palazlandıkça küresel boyutta uyuşturucu baronlarına dönüşüyor.
Birleşmiş Milletler’in Uluslararası Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin 2023 uyuşturucu raporu tam da bunu anlatıyor. Rapora göre, 2021 yılında dünyada artık her 17 kişiden biri uyuşturucu kullanmakta. Yani son 10 yılda dünyada uyuşturucu kullanımı yüzde 23 artış gösterdi. Mesela 2020’de uyuşturucu kullananların sayısı 284 milyondu. 2021’de 296 milyona yükseldi. Sadece bir yılda uyuşturucu kullanma oranında yüzde 18 artış var.
***
Dünya ülkeleri hemen her yıl uyuşturucuya karşı çok etkin mücadele sürdürdüklerini açıklamalarına rağmen, raporda “yerinden edilen rekor sayıda insan” da dâhil olmak üzere tedavi hizmetleri ve diğer müdahaleler yetersiz kaldığı için uyuşturucu enjekte eden kişilere yönelik tahminlerin önceki yıllara oranla daha yüksek olduğuna da işaret ediliyor. Öyle ki; küresel olarak en çok kullanılan uyuşturucu maddesi esrar. 2021 yılında 219 milyon kişi bu maddeyi kullanmış. Yaklaşık 60 milyon kişi “opioid’”adlı sentetik uyuşturucu çeşitleri, 36 milyon kişi amfetamin türü maddeler, 22 milyon kişi kokain ve 20 milyon kişi de ekstazi kullandığını belirtmiş.
***
Uyuşturucu kullanımına bağlı sağlık sorunları yaşayanların oranı ise son 10 yılda yüzde 45 artış gösteriyor. Son birkaç yılda uyuşturucu nedeniyle sağlık sorunu yaşayan 39.5 milyon insan var. 2021’de 13.2 milyon kişinin damardan enjekte edilen uyuşturucu kullandığı, bunların da HIV ve hepatit C virüsü taşıdığı belirtiliyor. Rapordaki verilere göre uyuşturucu kullanımı sonucunda hayatını kaybedenlerin sayısında da gözle görülür artış var. 2009-2019 yıllarında madde bağımlılığı nedeniyle yaşamını yitirenler yüzde 17.5 artmış görünüyor. 2019’da uyuşturucu nedeniyle hayatını kaybedenler ise yaklaşık 500 bin kişi.
***
Sonuç olarak uyuşturucuya karşı verilen mücadele yetersiz olmalı ki; veriler, yüksek düzeyde uyuşturucu kaçakçılığı, ekimi, dağıtımı ve tüketimi olan ülkelerde yüksek düzeyde istikrarsızlık, şiddet, şiddet içeren suç ve cinayet olduğunu da gösteriyor. Rapora göre küresel kokain pazarı ABD’nin elinde. Bu pazar Orta Avrupa, Afrika, Asya ve Güneydoğu Avrupa’daki gelişmekte olan ülkelerde yayılıyor. Mesela söz konusu rapora göre; 2022’de afyon üretiminin yüzde 95’i Afganistan, Myanmar ve Meksika’da gerçekleşti. Kolombiya, Peru ve Bolivya’da ekildi.
***
Peki, insanı giderek uyuşturan yok eden, aileleri parçalayan uyuşturucuya karşı ne yapılabilir? Şurası kesin: Kara para aklamayı engelleyecek güçlü yasalar ve yasa dışı finansal akışların belirlenmesi için uluslararası iş birliği, organize suç ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelenin önemli unsurlarını oluşturuyor. Dolayısıyla yasa dışı finansal akışların gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkisi hayli büyük. Ama araştırmacı gazeteciler için de en tehlikeli alan bu! Öyle ki, sadece uyuşturucu baronlarının kara para ve siyasi erkle olan ilişkilerini araştırdığı için öldürülen gazetecilerin sayısı hayli fazla.
***
Yine de medyanın “uyuşturucu yakalandı”, “uyuşturucudan öldü” demesinin dışında bu konuda yapabileceği çok şey olmalı. Medya, uyuşturucu konusunda toplumun genel algısını artırmak zorunda. Özellikle gençler arasında görülme oranı, aile içi iletişim eksikliği, arkadaş baskısı ve stres gibi konuları ele alarak, ailelere ve gençlere destek verebilir. Bağımlılar için, tedavi ve tedavi sürecinde yardım alabilecekleri yerleri, destek gruplarını tanıtabilir. Rol modeller yaratabilir. Uyuşturucu ticareti ve organizasyonlar, kaçakçılık ağları ve kaynakları hakkında araştırmacı gazetecilerin arkasında durabilir.