Biliyorsunuzki geçen hafta Barney’i KIF’a kaydettirmek ne kadar zormuş diye yazmış ve madem Barney giremiyor o zaman Shih-Tzu cinsi Paşa’yı yarışır demiştik.
Paşa, benim kızım Çakıl’ın iki yavrusundan birisi ve teyzemlerin köpeği. Tabii teyzemler bunu duyunca pek sevindiler, Paşa yarışmaya girecek diye... Fakat öğrendik ki erkek cinsinde tek testisli köpekler diskalifiye sebebiymiş. Bunun üzerine teyzem “Marilyn Monroe’nunda 6 parmağı vardı ama bak ne kadar başarılı oldu!” yorumunu yaptı.
Çünkü Paşa gerçekten çok güzel bir Shih-tzu, güzellik yarışmasına bu kusurundan dolayı alınmaması hayal kırıklığı oldu.
Bunun üzerine tekrar Ozan Bey ile görüştük ve ben Barney’i kayıt ettireceğimi belirttim. Çünkü yarışma anını yazmak istiyorum ve bunu karşıdan izleyerek yapamam. Bu yüzden, çarşamba günü Barney’le Ozan bey’in yanına gittik. Sohbet ettik. Barney’e chip takıldı üyelik formunu doldurduk. Parayı havale yapacağımız banka hesap numarasını aldık.
Barney’i resmen KIF’a kaydettirmiş olduk. Yarışma 29 Ocak Pazar günü olacak. Şimdi işimiz ise Barney’le ring eğitimi çalışmak. Yani bir kaç video izleyip köpeği ringte nasıl tutacağımı öğrenmem gerekiyor. Ersel Bey’den de ben tam bunları düşünürken yardım geldi. “Getir Berney’i çalışalım” dedi. İzmir’in en iyi eğitmenine emanetiz, bu beni çok sevindirdi. Sanırım şansımız dönmekte.
Soylu bir köpek alım satımına dair
Şansdan bahsederken, New York’ta yaşayan kuzenim ve nişanlısı gerçekten şans eseri 13 aylık bir Cavalier King Charles buldular satılık.
Köpek inanılmaz soylu bir kandan geliyor. Enchanted soyundan daha önce yarışlara katılmış fakat ringte rahat durmadığı için şu anda satılık bir köpek. Kuzenlerim görüyor ve resmen aşık oluyorlar.
Prince’i almak için satan kadınla iletişime geçiyorlar. Kadın önce kuzenlerime randevu veriyor, mülakata girmeleri için... Mülakat gününden öncede 5 sayfalık form gönderiyor. Sorular bir hayli ilginç, özenle hazırlanmış. En son okuduğunuz 5 Cavalier King Charles kitabı bu birinci soru; ikinci soruda ise en çok beğendiğiniz 5 Cavalier King Charles kitabı diye devam ediyor. Kadın fazlaca profesyonel.
Neyse, kuzenlerimi görüşmeye çağırıyor. Olurda köpeği vermeye karar verirse diye de yanlarında arabaya sermek için battaniye, tasma takımı ve yol için suluk istiyor.
Mülakat başlıyor. Yaklaşık 3 saat süren soru cevap faslından sonra kadın Prince’i kuzenlerime satmaya ikna oluyor. Fakat, ciddi hazırlanmış kontratı kabul etmeleri şartıyla. Bir kere köpek çok soylu vs. Fakat kadın köpeğin kısırlaştırılması şartı koyuyor. Prince, çok güzel bir erkek Cavalier kuzenlerim buna yanaşmıyorlar. O zaman kadın, kısırlaştırmazsanız da sadece ben çiftleştirebilirim ve sizede yavrusunu vermem diyor. Prince, şimdilik kuzenlerimin evinde...
Aşı karnesini, seceresini ve chipini kuzenlerimin üstüne kısırlaştırmadan geçirmeyeceğini söyleyen kadın, aslında daha köpeği satmış değil. “Bu soyu ancak ve ancak ben çoğaltırım” diyormuş, başkada bir şey demiyormuş.
Tabii ki, ırk konusunda seçici olmak, sahiplendirmelerde dikkatli olmak, diyoruz...
Fakat bu kadar da sıkıcı ve boğucu olmamak gerekiyor sanırım.
Köpeğime nasıl bakacağımın söylenmesinden hiç hoşlanmam. Onu verme, bunu verme, şuna bakma denmesinden de... Dolayısıyla, ben alacak olsam çoktan vazgeçerdim. Onlar yine sabırlıymışlar, kendilerine iyi şanslar diliyorum.
Sizlere de iyi pazarlar...