Adına yazılmış onca şiir, söylenen onlarca şarkıdan da öte söylenceler bile doğrular İzmirli kadınların gücünü... Anadolu mitolojisinde anlatılan, tamamen kadınların kurduğu ilk ve son devlet... Amazonlar!
Söylenceye göre İzmir adını, erkeklerin korkulu rüyası güzel kadınlar çetesi Amazonlardan almış. Dal gibi vücutlu, atlarına çıplak binen, oklarının yaylarını daha iyi çekebilmek için sağ göğüslerini kestiren Amazonlar, bir zamanlar Anadolu’yu kasıp kavururmuş. Amazon kadınları bir gün; Ege sahillerinde de dört nala koştururken İzmir kıyılarına gelmiş. Burayı çok beğenip bir şehir kurmaya karar vermişler. Liderlerinin adı Zmirna olduğundan, yeni kurdukları şehre onun adını vermişler. Bu ad zamanla değişip, Smyrna, Ismira ve İzmir olmuş.
Ondandır belki de İzmirli kadınların özgürlüğe, güce, güvene düşkünlüğü! Biraz inatçılığı, biraz burnunun büyüklüğü, biraz da dışa dönüklüğü... Bu topraklarda mutlak kadın egemenliği varmış bir zamanlar...
Bu söylenceye zaman zaman ihtiyaç duyuyorum yazılarda. Yine öyle oldu işte! Yayın Danışmanımız Hamdi Türkmen’in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yazdığı yazıya cevap vermeyi bekliyordum zaten. Üstüne bir de ‘genç kadın’ yazarlarımızdan Ayşe Gökçe Susam da harika bir yazı yazınca... “Eh artık zamanı geldi” diye düşündüm.
Nedense bir süredir yazılarımda kadınlar baskın çıkar oldu. Her şey bir kere yazınca başladı. O bir kereden sonra her yazı sanki birbirini doğurur oldu. Gelen telefonlar, okuyucu elektronik postalarından öte bu durum gazetede de dikkat çeker hal aldı. Hamdi Türkmen her yazdığım yazıdan sonra “Yine bizi batırmışsın” diye burun büktü. Hatta bana inat, kadınların erkekleri bıktıran hallerinden dem vurduğu bir yazı bile yazdı.
Gazetede erkeklerin bazıları da yazılardaki genellemeleri fazlaca üstüne alındı. “Bize haksızlık ediyorsun” diye serzenişlerde bulundu. Adım neredeyse azılı feministe çıktı.
Ayşe Gökçe Susam, dünkü yazısında doğru söylüyor aslında. Adımın feministe çıkmasından korksam da hem yaptıklarım hem de yazdıklarımdan ‘Bal gibi feminist’ sonucu çıkıyor. Ama bana göre, “8 Mart’a karşıyım” diye başladığı yazıda kadınlara demediğini bırakmayan Hamdi Türkmen bile sıkı bir kadın hakları koruyucusu. Hatta feminist bile diyebiliriz! Zira gazete sayfalarında kadın yüzünün olmasına en çok o önem veriyor. Gazetede kadın yazarların sayısını artırıyor. Kadın haberlerinin faydasına en çok o inanıyor.
Aslında feminizmi bir kenara bırakacak olursak bütün her şey yine şu benim zaman zaman başvurduğum Amazon söylencesinden kaynaklanıyor. Bu topraklar bal gibi kadın kokuyor. Bu topraklarda mutlak kadın egemenliği varmış bir zamanlar... Kadınının da erkeğinin de gücü, güzelliği tarihindeki Amazon izlerinden kaynaklanıyor. Zmirna’nın ruhu hâlâ buralarda geziyor.
* * *
Söz kadından açılmışken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, İzmirli kadın gazetecilerle zaman zaman yaptığı ‘Kız kıza buluşma’da yaşananları anlatmazsam olmaz. Bir sonraki yazının konusu da böylece belli olmuş oldu... Hamdi Türkmen, “Yine mi?” diyecek ama... Ne yapayım? Olmazsa köşenin adını değiştiririz artık. ‘Yaşam Güzeldir’ yerine ‘Kadın Güzeldir’ diyelim de olsun bitsin.