Banu Şen

Banu Şen

banu.sen@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yaşı almış ama karizmayı çizdirmemiş erkeklerden sonra, sıra mihrap yerinde kadınlarda... Yine bir konser örneğiyle başlayayım da haksızlık olmasın.
Ajda Pekkan konserindeyiz... Yer yine Fuar Açık Hava Tiyatrosu. Sıcaktan öyle mayışmışız ki, ‘Konser başlasa da canlansak’ diyoruz. Doğruyu söylemek gerekirse o zamana kadar da hiç ‘Süperstar Ajda’ konserine gitmemişim. Bu içimiz bayılmış halimiz, birden uzun bacaklı, minili o sarışın kadının sahneye fırlamasıyla diriliveriyor. Ne şarkıyı hatırlıyorum şimdi, ne sesi çok iyi miydi diye beğenileri... Tek aklımda kalan pırıl pırıl kostüm, parlayan cilt ve uzun bacaklar. Konser boyunca sadece bakıyoruz, dalıp gidiyoruz. Ağzımız açık, birbirimizi dürtüyoruz... Sesini çok sevmem, hele yarım yamalak dansını! Ama kim ne derse desin estetiğin bu kadar yakıştığı bir kadın ben hiç görmedim. Ajda Pekkan’a estetik mucizesi diyebiliriz. Yaptırdığı botoksların, gerdirmelerin, silikonların, çektirmelerin sayısın kendisi bile bilmiyordur. Eski fotoğraflarına bakan birinin onu o haliyle tanıması imkansız. Ama yakışıyor işte. Çünkü o aynı zamanda kendine de deli gibi bakıyor. 63 yaşında ama genç kız gibi görünüyor. Sadece, abartmadan, artık ara vermesi gerektiğini de düşünüyorum. Sezen Aksu ile birlikte şarkı söyledikleri TRT’deki programda ikisi için de biraz hayal kırıklığına uğradım çünkü...
Neyse, dönelim ana konumuza... Kadınlarda yaş alıp gitmeye başlayınca çareler de ortaya çıkıyor. Botoksla yılların kırışıklarını ortadan kaldırmak, ince dudakları silikon takviyesiyle pofuduk yastık kıvamına getirmek, yanakları sıkılası hale getirip şişirmek, kaşları biraz kaldırıp ifade vermek... Daha da bilmediğimiz her gün yeni türeyen estetik formülleri... Bütün iş ayarı tutturmakta. Bu formüllerin ucunu kaçıranların da neye döndüğünü görüyoruz. ‘Ondan da bundan da’ diye yüzüne maymun iştahla he bulursa doldurtanlar Ajda Pekkan gibi ‘estetik mucizesi’ olmak yerine faciaya dönebiliyor. O pofuduk

Pofuduk yastık kıvamında dudaklar, sıkılası yanaklar
dudaklar palazlanıp pörtleyebiliyor, yanaklar gazla şişirilmiş uçan balonu andırabiliyor...

İyi kötü çirkin...
Amerikalı dolar milyarderi Aleks Wildenstein’in eski eşi Jocelyn’i hatırlayan var mı bilemem? Genç ve güzel görünmek amacıyla yüzüne, yedi kez estetik ameliyatı yaptıran Jocelyn, 2 milyon dolar harcadığı estetik operasyonları sonucunda yüzüne bakılmayacak hale geldi. Eşi yüzünün bu halini görünce, evlilik de bitti. 62 yaşındaki Jocelyn Wildenstein’in bir magazin dergisine yaptığı açıklamada, “Eşimin kedilere olan tutkusunu bildiğim için, biraz kedi güzelliğine kavuşmak istedim. Estetik operasyonları bu amaçla yaptırdım. Ama o beni takdir edemedi ve evliliğimiz kısa süre sonra bitti” demiş ben de gülmekten kendinimi tutamamıştım. Neye niyet neye kısmet? Böyle deyince bir sürü estetik faciası canlanıyor gözümde. Kimbilir Sema Çelebi de operasyonlarla nasıl olacağını hayal etmişti. Ama çekiştire çekiştire yüzü ne hale geldi? Ona benzeyen o kadar çok kadın var ki. Saymakla bitiremem. Alın şu sosyete dergilerini elinize. Tıpa tıp şov gibi! Aslında lafı uzatmaya gerek yok. Yaş ilerlese de mihrabın yerinde kalması için sanırım kadınların da doğallıktan uzaklaşmaması gerekiyor. Kendine bakması ama bakarken estetikle yüzüne bakılmayacak hale gelmemeye dikkat etmesi gerekiyor. Bazen bir kadının yüzündeki kırışıklara da bakıp ‘Ne kadar da yakışmış’ diyebiliyorsunuz. Ona örnek mi? İşte o da Nebahat Çehre... Yoksa oyuncak gibi ha bire bir şeyler enjekte ettirip kendini şişirttirip çekiştirtenlerin ruh sağlığının yerinde olmadığını düşünüyorum...