Banu Şen

Banu Şen

banu.sen@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Manisa’dan dönüyoruz... İzmir, bir gelin gibi süzülüyor karşımızda. Körfez, gemiler ve tablo gibi duran günbatımı... Buradan bakınca ne kadar da güzel görünüyor! Ağaçlar çiçekleriyle baharı karşılıyor. İzmir, tüm bu manzaranın ardına saklanmış, bekliyor... Öyle sessiz duruyor, öyle başı dik. İzmir bekliyor, hak ettiklerini bekliyor. İnsanın gözlerini kapatıp, İzmir’i hayal edesi geliyor. Anlatılanlara, yapılacaklara bakınca içi açılıyor. Olmayacağı aklına gelince insanın içi kararıyor. Oy isteyenlere söylüyorum: “Biz de istiyoruz!” İzmir’in hak ettiklerini istiyoruz.
Bu köşenin manası sanat olunca her şeyin hallolduğunu düşünüp, bize de bu köşenin isteklerini anlatmak düşüyor.

Onlar yapmıyor, biz bakıyoruz
Oysa kenti 2015’e götürecek başkanın bir değil, Ahmed Adnan Saygun gibi onlarca proje vaad etmesi gerekiyor. Peki var mı? Yok! Tarihi Havagazı Fabrikası gibi, hayaletmiş gibi duran onlarca binanın içinde insanın içini açacak, sergiler, dinletiler görmek istiyor. Eski sararmış fotoğraflardaki gibi sinemaya, operaya yetişmek için sokağa çıkmış insanlarla selamlaşmak istiyor. Oysa yapılacaklara baktığımda onca olur olmaz vaat içinde bir şehir tiyatrosu projesi göremiyorum. Başkan adaylarının hemen hemen hepsiyle görüştüm. Hiçbirinin bana anlattığını duymadım. Başka yerde anlattıklarını da! Bu şehir onlarca sanatçı yetiştirirken, onlarca yazar oyuncu yetiştirirken hepsini başka şehirlere kaçırıyor. Salonlarının toplam koltuk sayısı iki bini geçmeyen bir kentte yaşıyoruz. Oysa buraya Türkiye’nin Batı’ya açılan penceresi, demokrasinin kalesi, ülkenin aydınlık yüzü deniyor. Evet insanları öyle. Aydınlık. Peki ya gerisi?
Geçen dönem de İzmir festivaller kenti olacaktı? Kaç yeni festival eklendi? Kaç festival eksildi? Kaç uluslararası festival var avucumuzda? Bir elin parmaklarını geçmez. Biliyorum. Biliyorsunuz. Biliyorlar. Onlar anlatıyor, biz dinliyoruz. Onlar yapmıyor, biz bakıyoruz. Biz biliyoruz. Peki neyi bekiyoruz?
Ben bu kentte yaşadıklarımı çoğaltacak bir belediye başkanı bekliyorum. Kentler, insanlarının yaşadıklarıyla bir ruha bürünüyor diye inanıyorum. Yaşadıklarımın, yaşadıklarımızın İzmir’in hak ettikleri olmasını diliyorum...