PARİS’TEKİ EXPO 2015 oylamasından önce, sabahın köründe, gözümüzü Louvre Müzesi’nin önünde açmıştık. Öyle ya Paris’e gelip Louvre Müzesi’ni görmeden dönmek, ayıp olurdu. Biz de ayıp etmemek için müzeye koştuk. Koştuk ama, şaka bir yana, öyle uzun bir kuyruk vardı ki; saatlerce beklemeyi göze alamadık. ‘Sonra geliriz’ dedik. Paris’te o kadar çok gezip görülecek müze, saray, heykel vardı ki, sonra gelip saatlerce sıra bekleyecek vakti de bulamadık. Paris’ten hem EXPO 2015 oylamasını kaybedip hem de Louvre Müzesi’ni görememe ayıbını işleyip döndük.
25 Ekim’de Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Kültür Çalıştayı’ndan çıkan sonuçlardan birinin, müzedeki İzmir’e ait eserlerin istenmesi olacağını duyunca, işte o uzun kuyruk geldi gözümün önüne. İçeri giremememiz geldi... E biraz da umut olmadı değil hani!
Hani insan hayal kurar ya yaşadığı kent üstüne.... Biraz öyle hayallere daldım. İzmir’in ortasında, görkemli bir müze ve önünde dünyanın dört bir yanından gelmiş, kuyrukta bekleyen insanlar düşündüm.
Sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, müzenin CEO’su Henri Loyrette’e bir mektup yazdı. Louvre koleksiyonlarında bulunan ‘İzmir’e ait eserler’in İzmir’e geri verilmesini istedi. Başkan Kocaoğlu, bu talebin, özellikle Smyrna Apollonu ve Smyrna Jüpiteri heykellerini kapsadığına da dikkat çekti. Başkan Kocaoğlu, İzmir’de kurulacak Ege Uygarlıkları Müzesi ile Louvre arasındaki uzun soluklu bir işbirliği için çeşitli önerilerde bulunurken, “Elbette bu işbirliği, Louvre Müzesi koleksiyonlarında bulunan, İzmir kentine ait eserlerin İzmir’e geri verilmesiyle çok daha büyük bir anlam kazanacaktır” diye de ekledi.
Mektupta özellikle altı çizilen iki heykele gelince....
Jüpiter ve Apollon Jüpiter (Zeus) heykeli, 1680 yılında İzmir’de bulunmuş. Heykelin sağ elinde şu an bulunan şimşek, 1686 yılında Pierre Granier tarafından eklenmiş. Mermerden yapılmış heykel 2.34 metre boyunda. Heykel halen Louvre Müzesi’nde Yunan, Etrüsk ve Roma eserleri bölümünde bulunuyor. Jüpiter, Batı Anadolu topraklarındaki pek çok antik kentte, adına tapınaklar, sunaklar ve heykeller yapılan tanrıların en güçlüsü olarak biliniyor.
Apollon heykeli de, tıpkı Jüpiter gibi 1680 yılında İzmir’de bulunmuş. Mermerden yapılmış 2.16 metre boyunda. Üzerine yılan dolanmış bir ağaç kütüğüne eliyle yaslanmış genç bir erkek figürü olarak betimlenmiş. Heykel halen Louvre Müzesi’nde Yunan, Etrüsk ve Roma eserleri bölümünde sergileniyor. Apollon, mitolojide müziğin, sanatların ve şiirin tanrısı olarak biliniyor.
Heyecanla “Bu heykelleri yakından görebilecek miyiz?” diye beklerken, önceki gün müzeden, “Biz o eserleri, 1680’de Türk piyasasından tamamen yasal yollardan edindik. İade edemeyiz” yanıtı geldiği ve Başkan Kacaoğlu’nun da ikinci bir mektup yazarak kararlılığını gösterdiği haberi geldi.
Asansör’den İzmir’in güzelliklerini seyre dalarkan, müze ile ilgili konuştuğumuz Başkan Kocaoğlu, böyle bir yanıtı beklediklerini ancak bunun uzun soluklu bir mücadele olduğunu söylüyor. Zaman içinde geri getirilen eserlerle ilgili örnekler olduğunu anlatıyor ve “Bunun için kamuoyu oluşturmak, bıkmadan, yılmadan talebi sürdürmek gerekiyor” diyor. Neden olmasın?
İzmir’e ait bu iki tanr, bir gün ait olduğu topraklara neden geri dönmesin?