Offfff.... Aslında çok sevmiyorum şu ‘kadın - erkek’ diye ikiye bölen ayrımları. Ya da ‘İzmirli - İstanbullu - oralı buralı’ bölmelerini. Ama insan azıcık kafasını dışarı çıkarttı mı böyle oluyor işte. Hele bir de bizim ülkemizde öyle bir ayırım var ki; şu söylediklerimin katmerlisi!
‘İzmirli kadın’.
Ayrımcılığın karesi olan bu tamlamanın versiyonları da var: ‘İzmir’in kızları’, ‘İzmir’in güzel kadınları’
İzmir’deki rahat, bacak bacak üstüne atmış, deniz kıyısında güneşlenir modunuzdan sıkılıp, biraz başka şehirlere uzansanız hemen hatırlatılır bu haliniz. Ya da İzmir’e bir ağır şehirli gelse, konu gelir tam da can damarımıza dayanır. Örnek siz olmasanız da yoldan geçen, hoş bir İzmirli kadının ardından uzunca bakılır ve ‘İzmirli kadınlar neden güzel?’ sorusu ‘pat!’ diye düşüverir önünüze. Oysa üşenmeseler, internetteki arama motoruna, ‘İzmir’in kızları’ yazsalar binlerce sayfa açılacaktır İzmir’in kızlarını anlatan. Ekşi Sözlük’ten, bloglara kadar... Örnek mi? İşte size biri:
‘Hep sorarlar ya - Neden bu kadar güzel İzmirli kadınlar? Hep onlarda kıkırdamalar, kahkahalar ve fışkırıcı şımarıklıklar.’
Şimdi, fonda Sezen Aksu, ‘İzmir’in kızları.’ Arama motorunda gezinirken birkaç ünlü dize:
‘Kızı deniz, denizi kız kokar. Sokakları hem kız hem deniz kokar’ misali...
Yeni gelmişim bir başka uzak şehir, İstanbul’dan.
Ve orada yadırgayıp yol boyunca düşünmüşüm... Başka şehire gittiğinizde ya da başka şehirliyle tanıştığınızda:
‘Ağzınız kulaklarınızda gülerken siz, neden bakakalır karşıdaki?’ diye... Asansöre bindiğinizde gülümsemek isterken etrafa, ‘Neden tüm suratlar hortlak görmüş gibi?’ diye... Takside, ‘İyi günler’ diye neşeyle sohbete başladığınızda ‘Neden dönüp bakar şoför?’ diye... Diye de diye! İzmirli kadın bir tek İzmir’de yadırganmaz. Onun neden güzel olduğu sorusu bir tek İzmir’de sorgulanmaz. Neden mi? İzmirli kadını en iyi İzmirli erkekler anlar. İşyerinde, çarşıda, sokakta, takside, asansörde... İşte o yüzden İzmirli erkeklerin hakkı yenmesin diye yazdım ben de bu yazıyı...