AH günümüz insanı, ah! Bu hallere de mi düşecekti? Son günlerde kulak kabarttım da, pek dertli(!) Dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığı kadar gözaltılar, çete haberleri, tutuklamalar hakimken manzaraya, bu ülkedeki günümüz insan halleri bir o kadar şaşırtıcı. Ortalığın toz duman olmasına, kimseden çok da ses çıkmaması etraftaki sohbetlere kulak kabartınca normal geliyor artık. Tek derdi az sonra anlatacaklarım olanlar, elbette ki ülkenin halini hiç mi hiç umursamıyor.
Şu son haftalarda hemen hemen her gün ortak bir konu var ortada dolaşan. Tesadüfen dinleyince hep aynı konuyu işitiyorum etraftan. Zaten gazete ve televizyonlarda hayrete düşüren haberler de eklenince... “Aman neymiş bu facebook da haberimiz yokmuş” diyorum... .
Pazar günü çamaşır asarken balkona, yan dairedeki genç kızın telefon konuşmasına takıldım kaldım. Erkek arkadaşının bir arkadaşıyla konuştuğu anlaşılıyordu... Facebook’taki bir resmin altına yazılan yorum yüzünden ayrılmışlar. Diyordu ki; “Ama hani o kızla artık görüşmüyordu? Resimlerin altında yazdıkları yorumlardan öyle anlaşılmıyor. Bitti bu iş.”
“İşe bak” dedim içimden. Facebook hani arkadaşlık sitesiydi? Ayrılıklara baş tanık mı oldu yani?”
Ertesi gün ve bir sonraki gün de yine benzer bir sohbetin tanığı oldum. Akşam üzeri bir kafede otururken yan masadaki genç kız, karşıdaki arkadaşına hararetle anlatıyordu: “Eski sevgilisinin Facebook’taki arkadaşlık teklifini kabul etmiş. Bir daha asla konuşmayacağım.”
Sadece bunlar mı? Daha neler neler... Son zamanlarda Facebook ve benzeri paylaşım sitelerinin neden olduğu hikayeler öyle çok ki! Avukatlar bu sitelerden delil olarak faydalanıyor, canı ayrılmak isteyen sevgili Facebook’taki bir geyik muhabbetini bile sebep olarak gösteriyor, farklı düşünceye ait gruplar bu platformlarda birbirine giriyor. Facebook arkadaşlıklar kadar artık kavgalara da sahne oluyor.
Oysa tüm dünyada bilinen öyküsü ne kadar da masum. İşte size Vikipedi’den yaptığım alıntı; Facebook’un anlamını anlamayanlar iyi kavrasın diye....
“Facebook Inc, insanların arkadaşlarıyla iletişim kurmasını ve bilgi alış verişi yapmasını amaçlayan bir sosyal web sitesidir. 4 Şubat 2004 tarihinde Harvard Üniversitesi 2006 sınıfı öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından kurulan Facebook, öncelikle Harvard öğrencileri için kurulmuştu. Daha sonra Boston civarındaki okulları da içine kapsayan Facebook, iki ay içerisindeki Ivy Ligi okullarının tamamını kapsadı. İlk sene içerisinde de; Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm okullar Facebook’da mevcuttu. 11 Eylül 2006 tarihinde ise Facebook tüm e-mail adreslerine, bazı yaş sınırlandırmalarıyla açıldı. Kullanıcılar diledikleri ağlara; liseleri, çalışma yerleri ya da yaşadığı yerler itibarıyla katılım gösterebilmektedirler. Temmuz 2007 itibarıyla, 34 milyon kullanıcısıyla dünyanın en büyük üniversite tabanlı kullanıcılarına sahip oldu. Şu anda 400 milyondan fazla kullanıcısı bulunmaktadır. İstatistiklere göre Facebook, 20 Ekim 2007 itibarıyla; Dünya’nın en fazla ziyaret edilen 7’nci sitesidir. Bunun yanı sıra; Kanada, Güney Afrika ve Norveç’in en fazla ziyaret edilen sitesi; İngiltere ve İsveç’in 2. en fazla ziyaret edilen sitesi, Mısır ve Panama’nın 3., ABD, Avustralya ve Türkiye’nin de 5. en fazla ziyaret edilen sitesidir.”
İnsanoğlu bu işte... Elini attı mı sanal dünyayı bile şaşırtıyor. Kendi kötü emellerine alet ediyor. Arkadaşlık için kurulmuş siteler ayrılıklarda rol oynuyor.