Banu Şen

Banu Şen

banu.sen@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YAĞMURUN söyleyemediklerini sanki anlatıyor. Dinlerken ağzını bıçak açmamacasına insanın susası geliyor. Acı bir keman sesi alıyor insanı, çook uzaklara götürüyor. Eğer hikayesini biliyorsanız duyduğunuz keman sesine anlam verebiliyorsunuz. Hikayesini bilmiyorsanız, ‘Bu ne acıklı bir müzik’ diye kederleniyorsunuz. Müziği dinlerken; içinizi altından kalkamayacağınız gibi görünen bir hüzün ve acı kaplasa da, tuhaf bir şekilde o acıklı sesin ortasında hayatın güzel olduğunu, devam ettiğini düşünüp garip bir mutluluğa da sarılabiliyorsunuz.
Türkiye’ye geldiğinde ODTÜ’de verdiği konserde seyircilere şöyle seslenmişti ‘Kemanı ağlatan adam’ diye bilinen dünyaca ünlü virtüöz Farid Farjad: “Türkiye ülkem kokuyor.” Ardından da seyircilerin ve sevenlerinin yüreklerinde yara açan bir ses tonuyla “Ama ülkem burası kadar şanslı değil. Sizin babanız, Atatürk’ünüz var. Umarım bir gün benim ülkem de bu kadar şanslı olur.” Türkiye’nin Farid Farjad için anlamı büyük. Kendisini artık hiç gidemediği ülkesinde gibi hissediyor buralarda.
Çünkü o sürgün... Yaklaşık 30 yıldır ülkesine hasret. Farid Farjad, 1938’de İran’ın Tahran kentinde dünyaya gelir. Rebab’ın evladı diye bilinen kemanla tanışması 4 yaşında olur. Kemanını bir daha sol elinden hiç ayırmaz. Tahran Müzik Konservatuvarı’nda Klasik Müzik ve Batı Müzik Kültürü üzerine mastır yapar. Mezun olduktan sonra Tahran Senfoni Orkestrası’nda Başkemancı’lığa kadar yükselir. İran Müzik Tarihi’nde çok önemli bir yeri olan Farjad, müziği çok seven İran halkının, 1979’da Ayetullah Humeyni’nin İslam Devrimi ile tanışmasıyla, yasaklarla da yüz yüze gelir. Müzik artık yasaktır. Tüm devrimlerin aksine İran’daki devrim, yasakların ve zorlamaların getirdiği sıkıntılı günlere gebedir. Bunu önceden gören Farid, 1978’de müziğe devam edebilmek uğruna ülkeden çıkar ve Kaliforniya’ya gider.
Müzik yapmasını yasaklayan devrimle ilgili düşüncelerini ise sonraki röportajlarında şöyle dile getirir: “Devrim benim için çok iyi oldu. Yoksa ABD’ye gitmezdim. Memleket hasreti çekmeyeceğimden kemanımla ‘o günler’i de aramazdım. Ülkemden ayrılmam beni daha çok kemana itti, hislerimi yansıtmak için. Ama yapacak bir şey yoktu, çıkmak zorundaydım. ‘Müzik yok artık.’ demişlerdi. Ülkemi, insanlarımı çok özledim ama yapacak bir şeyim yok. Çünkü benim hayatım keman. Bunu yansıtamayacağım bir yerde yaşayamam. Kemansız bir hayatım olamaz.”
Onun kemanından çıkan da artık yalnızlığın, özlemin sesi olur adeta. Golha, Taghtam Deh, Pari Kojai, Robabeh Jaan, Soghati, Farid Farjad’ın başlıca eserleri. Ayrıca “Sarı Gelin” ve “Ayrılık” adlı Türk Halk Müziği eserlerini de kemanıyla buluşturmuş. Halen Amerika’da yaşayan, 71 yaşındaki usta, 6 Aralık 20.00’de Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde İzmirli sanatseverlerle buluşacak. Türkiye turnesi kapsamındaki konserin sponsoru Gediz Üniversitesi... Tanışmadıysanız Farid Farjad konserini kaçırmayın derim... Farjad’ın müziği ve hikayesi belki de bu ülkenin kıymetini bilmek için küçük bir dipnot olabilir.