DELİL yetersizliği... Bir suç dosyasında delil yetersizliği varsa eğer, ceza almaz şüpheli... Bir insana sanık sıfatı eklenecekse eğer, ufacık da olsa bir iz, delil gerekli. İşte bu yüzden delilleri toplayanların da becerisi önemli. Çünkü gözden kaçan izler, suçluyu suçsuz da saydırır. Mahkeme kapılarında, dava dosyalarında delil sayılabilecek bilgiler toplamak ne kadar önemliyse hayatta da bir o kadar kıymetli. Çoğu zaman kendinizi temize çıkarmak istediğiniz anlarda, avucunuzun içinde sakladığınız delillerin ne kadar işinize yaradığının farkına varıverirsiniz bir anda! Suçsuzun suçlu olmadığını ispatlamak için çabalaması ne kadar da yorucu... Ama bu, hayat. Ve mahkemeler kadar bile adil değil kimi zaman da...
Peki ya aşk? Aşkta kim suçlu, kim temiz? Kim sorumlu, kim değil? Aşkta delil yetersizliğine yer var mı? Gerçek bir adli olayda suçsuzluğunu ispatlamak, çoğu zaman daha kolay olabilir... Gerçek bir aşığın önünde kendini ispatlamak daha zor da diyebiliriz ya da.
Serbestler ama...
İzmir Devlet Tiyatrosu, bu sezon G.G.Del Torre’nin “Delil Yetersizliği” oyununu sahneliyor. Her ne kadar ismiyle konusu cinayet, hırsızlık gibi sadece adli bir vakkayı anlatıyormuş gibi gelse de “Delil Yetersizliği”, ikili ilişkileri, karşılıklı sevgi ve güveni sorgulayan gerilim dolu bir oyun. Roberto ve Manuela Galimberti çifti, peşlerindeki gazeteci ve televizyoncuları atlatır. İtalyan asıllı çift, hostes Mira Cambi’yi öldürmek suçundan on ay önce tutuklanmış, ancak delil yetersizliğinden dolayı serbest bırakılmıştır... Türkiye’nin en büyük siyasi olaylarının yaşandığı dönemlere ışık tutan dizi Hatırla Sevgili’de muhalif bir gazeteci rolüyle hatırlayacağınız tiyatro oyuncusu Laçin Ceylan oyunun yönetmeni. “Delil Yetersizliği” için şunları söylemiş bir röportajında: “Gerilim, aşk, güvensizlik gibi konuları işliyor. Oyunda evli bir çift ve erkeğin sevgilisine ait bir ceset var. Cinayet işlemek suçundan mahkemeye çıkarılan çift delil yetersizliğinden serbest bırakılıyor. Tabii oyunda asıl burada başlıyor. İlişkide güvensizlik, yalan, sevgi konuları tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Sevgi ve aşk üzerine herkes çok klişe şeyler söyler ama bu oyunda bıçak sırtı bir durum söz konusu ve böyle bir durum karşısında sevginin gerçek değeri sorgulanıyor. Bu iki insan aslında birbirlerine en çok ihtiyaç duydukları anda birbirlerinin yanında oluyorlar.”
Karşıyaka Oda Tiyatrosu’nda
3 ve 4 Şubat’ta Karşıyaka Oda Tiyatrosu’nda sahnelenecek oyunda başlıca dolleri Tayfun Erarslan ve Hülya Savaş Akdoğan paylaşıyor.
Sahnede cinayetle suçlanan ve delil yetersizliği nedeniyle serbest bırakılan bir çift var. Suçlandıkları cinayeti ve kana bulanmış ilişkilerini aynı anda çözme çabalayan bir çift... Hangisi daha kolay aşkta suçsuzluğunu ispatlamak mı yoksa, bir cinayet davasında mı? O gerilimi merak ediyor insan...