Banu Şen

Banu Şen

banu.sen@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ONU tanıyordum... Bir zamanlar sakin, telaşsız, sessiz, o küçücük beldede uzun yıllarını geçiren herkes birbirini bilir zaten. Bir kere yüzünü asık görmedim. Hep cıvıl cıvıldı. Gözleri parlardı. Daha çok narenciye işi yapılan ve bir zamanlar küçücük bir köy olan Özdere’nin yeni nesil gençlerindendi o da. Ailelerinin çoğu zaman özel okullarda okumak için İzmir’e gönderdiği; köy kızı gibi sade, evine, yaşantısına bağlı ama onun yanında da giyimiyle, kültürüyle, eğitimiyle şehirli kızları aratmayan bir Egeli genç kızdı o... Yeri geldi mi bağda bahçede annelerine babalarına yardım eden; şalvarı, tülbenti geçiriveren, yeri geldi mi denizkızlarını aratmayacak kadar usta yüzerek herkesi hayran bırakan, yeri geldi mi de turistlerle sohbet eden diğer gençler gibiydi o da. Daha çok marketlerinde karşılaşırdık. Ve oranın tabiri gibi, “Bizim kız”dı o da...
Bayramı zehir eden, Çeşme’deki kazada sönen hayatlardan biriydi Suna Ağır... Fotoğraflarını gördüğümde “Tanıyorum!” dedim. İçime bir sıkıntı çöküverdi. Tıpkı bugüne kadar Çeşme’de eğlence dönüşü kaybettiğim onca tanıdık gibi... Çocukluk-gençlik arkadaşlarım, onların kardeşleri, kuzenleri, ağabeyleri, erkek arkadaşları, nişanlıları, eşleri, kız arkadaşları gibi... Şimdi de çocukluğunu bildiğim küçükler gidiyor birer birer.
Benim yaşıtlarım gitti önce.... Şimdi ise benden küçükler... Yarını düşünmek bile istemiyorum! Kaybetttiklerim, kaybettiklerimizin hepsi eğlence dönüşü kaza geçirmişlerdi. İlk şok biraz geçince sayıyı anımsamaya çalıştım. Kim bilir kaç kişi? Tutamadım hesabı. Yapamadım kaybettiklerimizin hesabını. Sayıyı bulmak bile istemiyorum aslında. O kadar çok ki! Her sene. Her yaz. Her yaz sonu... Her yaz başı...
Çoğu da kurtulsa bile ağır darbeler aldı, hayatları mahvoldu zaten.
Kaza yapan gençlerde hep alkol tespit ediliyor. Zaten eğlence dönüşü olunca... Bunlar da delikanlı olunca... Binbir tembih etse de aileler; bu “delikan”a kimi zaman mani olamıyor.
Suna’nın ve arkadaşı Ebru’nun hayatının söndüğü kaza son olsun diliyorum. Ama ben bunu dilerken yetkililere seslenmeden edemiyorum. Lütfen açıklasınlar. Bunca kaza, bunca genç ölüm, bunca acılı aile bu yanıtı bekliyor. Çeşme’de, eğlence dönüşü kontrol yapan kaç ekip var? Bu ekipler nerelerde duruyor? Önleyici tedbirler ne kadar alınıyor? Bu kazalardan gençler ders almıyorsa yetkililer ders alıyor mu?