Bizim meslekteki tabirle bu ‘Can Can’ sayfasında; magazin haberleri arasında kaldığımdan beri, sayfaya da uygun yazmaya çalışıyorum. Hatta son haftalarda aşkla ilgili döktürdüğüm için, pazar günü Hürriyet‘teki yazısında Deniz Sipahi; “Banu aşk doktoru kesildi başımıza” dedikten sonra, adım ‘Aşk uzmanı’na çıkacak diye bir yandan da korkmuyor değilim.
Ama itiraf etmeliyim, hiç bu kadar çok telefon, elektronik posta almamıştım. Deniz Sipahi’nin de, ‘Müthiş’ diye beni motive ettiği, dengeli ilişkileri eskrime benzettiğim yazının ardından, Eskrim Federasyonu’ndan davet bile aldım(!)
Bu arada yayın danışmanımız Hamdi Türkmen’e teşekkür etmeliyim. ‘Ben böyle şeyler yazamam’ itirazlarıma rağmen, ‘İnat etme. Beni dinle. Bak göreceksin’ deyip beni teşvik ettiği için...
Sayfaya dönecek olursak... Bu sayfadaki, ‘İzmir’de kime, kimlerle, nerede, nasıl eğlenmiş’ haberleri hazırlanırken, bakıp bazen iç geçirmiyor değiliz. Üstelik ‘Can Can’ sayfasında yazdığımdan beri, benim de canım bir eğlenmek, bir eğlenmek istemiyor değil hani! Zaten biz de hep sayfaların arasından bakmıyoruz hayata. Arada sırada coştuğumuz oluyor. Hatta bu hafta sonu öyle bir eğlendik, dinlendik ki!
1970’lerden bu yana düzenlenen, ancak 20 yıldır unutulan, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin geleneksel ‘Basın Balosu’ vardı.
Milliyet EGE Haber Koordinatörü Adnan Kaya, yönetim kurulunda olduğu için tüm hazırlıkları sıkı takip ettik. ‘5-6 Şubat gelsin’ diye iple çektik. Temsilcimiz Bülent Zarif’ten de desteği alınca...
Bakın gecede neler oldu?
Mesleğe yanında başladığımız ustalarımız, evde yolumuzu gözlemeye alışarak büyüyen çocuklarımız, özlediklerimiz...
Herkes bir aradaydı. Hüzünlü anlar da vardı. Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Sertel’in de dile getirdiği, Mustafa Balbay gibi, suçu sadece gazetecilik yapmak olanları unutmadık. Gündemi belirleyen haberlere imza atan, sayfalara resimleri seçen, uygulayan, haberleri redakte eden, elinde kamera o an gözü başka şey görmeyen, yöneticilik yapan....
Kısacası İzmir basınının görünen ve görünmeyen kahramanlarının yer aldığı gecenin, işte bana göre ‘en’leri:
En mutlu: Herkesi mutlu gördükçe gülen, şarkılara eşlik eden, herkese tek tek mutlu olup olmadığını soran Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Sertel.
En talihsiz: Arabaları bozulduğu için dört saat yolda kalan, TRT’den Ahmet Aydın Akansu ve Yeni Asır magazin sorumlusu Hürol Dağdelen.
En ‘baba’lar: Bütün gece ikizlerinin peşinde koştuğu için Posta EGE Yazı İşleri Müdürü Özgür Kaynar ile Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu’ndan Enver Çağlar. Kızının peşinden ayrılmayan Milliyet’ten Mustafa Yılmaz.
En babacan: Hem bizimle, hem de kızlarımızla her zamanki gibi ilgilenip, kol kanat geren Milliyet EGE Yazı İşleri Müdürü Çağlayan Bilgen.
En müzisyen: Gitarı eline alıp orkestraya eşlik eden Yenigün Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ömer Dinçer.
En centilmen: Gazetenin kızlarına dört dörtlük eşlik eden, bir dediklerini iki etmeyen Milliyet EGE Görsel Yönetmeni Murat Gülşen.
En cool: Her zamanki duruşuyla, objektiflere gülümseyen Posta EGE Yazı İşleri Müdürü Murat Özken.
En zarif: Zarafeti ve her zaman olduğu gibi gece boyunca da süren o muhteşem gülümsemesiyle, İzmir’in duayen kadın gazetecilerden Semra Saygı.
En gururlu: Onlarca öğrencisini gururla izleyen Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Kavaklı.
En huzurlu: Bir aydan fazladır organizasyon için didinen yönetim kurulu üyeleri ve hediyeler sağ salim teslim edildiği için derin ‘Oh’ çeken Adnan Kaya.
En delikanlılar: Bir çoğumuzun ustası olmasına rağmen, hala delikanlı gibi duran Konak Belediyesi Basın Halkla İlişkiler’den Işık Teoman ve Aykut Fırat.
En organizatörler: Gelmeyenleri ikna etme operasyonları yüzünden kendileri geç kalmayı bile göze alıp, katılımı arttıran Milliyet Mac operatörleri Dilek Mızrak ve Sedef Baskın.
En fedakar ve en karizmatik: Israrlara dayanamayıp, yatağından kalkıp diskoya gelen, karizmatik dansıyla herkesi etkileyen Hürriyet Ege Bölge Temsilcisi Deniz Sipahi.
En gözde: O, gecenin yıldızı! Pistteki unutulmaz dansı, geceye damga vuran anıları, jilet gibi takımını parlatan jöleli saçları, Barış Manço kol düğmeleriyle Posta görsel yönetmeni Tamer Sanverir.