SIKILDIM! Evet sıkıldım. Geçen haftanın kasvetinden sıkıldım.
Hava güzel miydi? Evet.
Kış bulutları dağılmış mıydı? Evet.
Kordon cıvıl cıvıl mıydı? Evet.
Bostanlı, Karşıyaka, Göztepe, sahil? Evet.
İzmirli kızlar çekmiş mi şortları, güneş gözlüklerini? O da evet.
İzmir’in delikanlıları havalı havalı dökülmüşler mi caddelere? E o da evet!
Peki iyi canım da neydi benim bu sıkılmama mazeret?
Derken derken buldum mazereti. Ata Demirer’in “Eyyvah Eyvah”ta dediği gibi: “Senden ötürü”
Senden ötürü dediğim: Ankara havasından ötürü.
Cuma da dahil üç gün üç gece buralarda bir Ankara havası esti ki sıkıldım işte. Bakanlar, milletvekilleri, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı’nın eşi, Cumhurbaşkanı’nın korumaları... Onların dedikleri, onlara denenler... Garip garip haber başlıkları...
Üstüne bir de cumartesi akşamı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kent içindeki ziyaretleriyle arapsaçına dönen trafik.
Offfff... Bozar bizi bu Ankara havası. Nitekim de öyle oldu.
O güzel hava, işkenceye döndü. Ben de böylece sıkılma mazeretimi buldum.
Mazeret deyince... Nedir mazeret? Türk Dil Kurumu’na bakınca üç açıklaması çıkıyor.
1) Kendini veya başka birini özürlü göstermek için ileri sürülen sebep, özür.
2) Bir kimseyi özürlü gösteren durum veya olay.
3) Bir şeyden kurtulmak veya kaçınmak için ileri sürülen gerekçe, bahane.
Bu anlamlara bakınca benim can sıkıntıma, İzmir’de esen Ankara rüzgârını bahane, sebep gösterdiğim sonucu çıkabilir.
Peki Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, “İzmir, dünya metropolleriyle yarışacak bir kent ancak, bu özelliği ve özellikleri yeterince değerlendirilemiyor. Tarih, ekonomi, tarım, kültür ve sosyal yaşamın her alanında hepsinin bir arada bulunduğu, özetle mazereti olmayan bir kent” cümlesindeki “mazeret” sözcüğü kime, neye atıfta bulunuyor?
İzmir’in ilerlemesinin önünde bir engel gibi duran siyasi tercihlerine mi? Seçilen büyükşehir belediye başkanlarına mı? Yoksa İzmir’in her adımını kesen Ankara kararlarına mı?
İzmir’in “bize engel” dediği Ankara, “mazereti olmayan bir kent ama özelliklerini değerlendiremiyor” derken af buyrun da neyi “mazeret” gösteriyor?
Not: Cumhurbaşkanı’nın görev alanını hükümet, yatırım işleriyle ilgisi olmadığını biliyorum. Ama açıklama biraz iktidar kokunca diye bir mazeretim var (!)