MALÛM... Artık duymayan kalmadı; Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu İzmirli kadın gazetecilerle bir akşam yemeği yedi. Yedi de yemekte de yemekten sonra da bakıyorum da millet de birbirini yedi.
Asansör Restoran’daki gecenin sabahında İstanbul’a yola çıktım. Yolda aldığım notlara baktım. ‘Birkaç gün izlerim, kim ne yazmış bir bakayım... Bu notları öyle kağıda dökerim’ dedim. Öyle de oldu. İstanbul’dan bakıyorum, okuyorum da; ne yorumlar, ne atıp tutmalar...
‘Öyle diiiiil!’ demek için aldım bilgisayarı şimdi. Söylemesi ayıp Boğaz manzarası eşliğinde İzmir’e bakıyorum...
* * *
O gece için söylenebilecek tek şey var belki de... Başkan Kocaoğlu her yiğidin harcı olmayan bir şey yaptı. Hiç de kolay, hemen herkesin cesaret edebileceği bir organizasyon değil bu. Sen al o kadar kadın gazeteciyi bir masanın etrafında topla!
Hem kadın, hem gazeteci!!! Sıradan bir cümlenin içinde bile ikisi yan yana çok tehlikeli duruyor.
Aslında bu ilk değildi. 2004’te daha çiçeği burnundayken yine bizi Balçova’da ortasında papatya öbeği olan zarif bir masanın etrafında toplamıştı. O gece Başkan daha az konuşmuş bizler de biraz kadın sorunlarından dem vurup biraz da yeni gelin gibi süzülmüştük açıkçası. Aman ‘yeni gelin gibi süzülme’ lafı yanlış anlaşılmasın. Akıllı yeni gelinler süzülürken, etrafı da çok iyi kontrol eder, tahlil eder. O gece çoğumuz, böyle süzülme edasında Başkanla ilgili analizler yapmıştık.
O günden sonra yani tam 6 yıl içinde Başkan bir daha kadın gazetecileri öyle söz verdiği gibi ‘Kız kıza yemekte’ toplamadı. Her kurumla ayrı ayrı, zaman zaman böyle özel yemeklerde bir araya geldi.
Zaten Asansör’deki gece söylediklerinden de anlaşıldığı gibi ‘İlk üç yıl sağdan soldan gelen tokatlara karşı gard almakla geçti.’ Başkanlığının en zor günleriydi. E sonra seçimdi, metroydu derken....
Başkanın kadın gazetecilerle toplanma sözü rafa kalktı.