Banu Şen

Banu Şen

banu.sen@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BARDAĞI, yere bırakın bugün. Hatta bugünden sonra her gün. Yorulmuyor mu kolunuz her gün ağzına kadar dolu bardağı taşımaya? Ertesi gün.... Daha ertesi gün... Birikmiyor mu ağırlıklarınız? Taşmaya mı başladı elinizdeki? Bazen olmuyor işte. Yüklenip taşımakla olmuyor. Birikenlerden, ağırlık yapanlardan kurtulmak gerekiyor. Omuzunuza yüklenip hızlı koşmanıza, rahat yürümenize engel olan yüklerden kurtulmak hatta onları fazla taşımamak gerekiyor.
Bugünlerde çevremdeki herkesin başı ağrıyor, canı pek bir şey yapmak istemiyor. “Bahardandır” diyoruz ama... Yok değil. Bir hikayeyi okuduktan sonra anladım. Siz de de mi aynısı oluyor? O halde dikkatle okuyun bu hikayeyi...
Profesör sınıfta öğrencilere sordu:
-”Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?”
-”50gram!” .... “100gram!” .....”125 gram”.... diye öğrenciler yanıtladı.
-”Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem” dedi profösör, ama, benim sorum şu ki: “Bu bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu?”
-”Hiçbir şey” diye yanıtladı öğrenciler.
-”Tamam peki 1 saat boyunca tutsaydım ne olurdu?” diye sordu profesör bu kez.
-”Kolunuz ağrımaya başlardı efendim” diye öğrencilerden biri yanıtladı.
-”Haklısın, peki şimdi ben 1 gün boyunca tutsam ne olurdu?”
-”Kolunuz iyice ağrır, kas spazmı, batar gibi sorunlar yaşardınız ve hastaneye gitmek zorunda kalırdınız!”
Tüm öğrenciler çeşitli yorumlar yaptı ve gülüştüler.
-”Çok iyi. Peki tüm bu sorunlar olurken bardağın ağırlığında bir değişme olur muydu?” diye sordu profesör.
-”Hayır.” diye yanıtladı herkes.
-”Peki o zaman kolun ağrımasına ve kas spazmına neden olan neydi?”
Bulmaca çözermişçesine düşünmeye başladılar.
-”Acıdan ve ağrıdan kurtulmak için ne yapmam gerekir bu durumda?” diye tekrar profesör sordu.
-”Bardağı bırakın düşsün!” diye öğrencilerden biri yanıt verdi.
-”Kesinlikle!” dedi, profesör.
Hayatın problemleri de böyle bir şeydir. Onları kafanda birkaç dakika tutarsın. Bir sorun yokmuş gibi görünür. Uzun bir süre düşünürsün. Başınız ağrımaya başlar. Daha uzun düşünün. Artık seni bitirmeye ve hiçbir şey yapamamana neden olur. Hayatınızdaki mücadeleleri ve problemleri düşünmek önemlidir, fakat daha önemlisi onları her günün sonunda, uyumadan önce yere bırakmaktır (bardak gibi). Bu şekilde strese girmez, ve her gün taze bir beyin ile uyanır, her konuyla ve yolunuza çıkan her mücadele ile başa çıkabilecek güçte olursunuz!
Bardağı, yere bırakın bugün!

Bardağı, yere bırakın bugün



Not: İki gün sonra Anneler Günü... En çok artık hayatta olmayan anneler ya da evladı artık hayatta olmayan anneleri anımsamak, yalnız bırakmamak gerek... Bazı paylaşım sitelerinde sayfalar açıldı “Binlerce kız çocuğunun okumasına öncülük eden Türkan Saylan Yılın Annesi Seçilsin” diye... Destekliyorum ama sizce? Seçerler mi? Seçtirirler mi?