AŞKIN bedelini bir kişi öder.... Sizce? Evet, aşkın bedelini bir kişi öder... Ödeyen de kalan değil, çekip gidendir fikrimce! Aşk üzerine ahkam kesecek değilim. Ama bu bedel ödeme mevzuunu bana anımsatan, tahmin ettiğiniz gibi 14 Şubat oldu. Her sene bu köşede ister istemez tarih 14 Şubat’a yaklaştığında konu, Sevgililer Günü oluyor.
Geçen sene yazdıklarıma baktığımda 14 Şubat Öykü Günü’nü ve İzmir etkinliklerini yazmışım... ‘Unutmayın, dünyayı güzellikler kurtaracak ve bir insanı sevmekle başlayacak her şey’ diye de not düşmüşüm...
Modern Sanat’ta
Bu yazıya da “Aşkın bedelini bir kişi öder” diye başlamamın nedeni, İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin Sevgililer Günü için hazırladığı program... Bir haftadır toparladığım etkinlikler arasında en dikkatimi çeken programa göre, 14 Şubat’ta İstanbul Modern Sanat Müzesi’ni ziyaret eden çiftler, tek kişilik ücret ödeyerek gezebilecek. ‘Gölgeye Övgü’ ve ‘Modern Deneyimler’ sergilerinin yanı sıra, ‘Safkan Yansımalar’ fotoğraf sergisini görebilecek, ‘Gölge Et Yeter!’ başlıklı sinema programını izleyebilecek.
Onca aşk mönüsü, vitrin, tek taş, romantik eğlence programları arasından seçtiğim farklı etkinlik, İstanbul Modern Sanat’ın, ‘Aşkın bedelini bir kişi öder’ etkinliği oldu! Belki sevgilisine romantik bir İstanbul gezisi hazırlayanlar ya da yolu 14 Şubat’ta İstanbul’a düşeceklere de tavsiye olur.
Hediye arayanlara ve kitap düşünenler için de tavsiyem var elbet... İkarus Yayınları’ndan ‘Dahiler ve Aşkları’... Özcan Erdoğan’ın hazırladığı kitap: Edebiyat, bilim, sanat ve düşün tarihinin önde gelen dahilerinin yaşadığı aşkları, eserleri paralelinde ortaya koyuyor. Kitapta yer alan dahiler arasında kimler yok ki? Louis Aragon’dan Ludwig van Beethoven’e, Yahya Kemal Beyatlı’dan Bertolt Brecht’e, Albert Einstein’e; Mozart’tan Mevlana’ya, Van Gogh’tan Elvis Presley’e, Nazım Hikmet’e, Che Guevara’ya kadar... Tam 40 dahi ve aşkları...
Cemal Süreya’nın ‘Sevda Sözleri’ kitabından, ‘İki Kalp’ şiiri de benden size armağan...
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde kazanması zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.
Kuşlar toplanmış göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.