Ayşegül Sönmez

Ayşegül Sönmez

a.sonmez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Van’dan duyarlı bir entelektüel portresi

Sami Hezil’in Van Hikâyeleri yakında basılacak.

“Kürt edebiyatı için sıradışı günler yaşıyoruz. Okunmayacağını bilip de yazmak. Durum budur.”
Bu sözler, elbette yayınevi baskısından, okurun beklentilerinden uzak bir özgürlüğü tarif ediyor olabilir. Sanatın hızla metalaşmasından fena halde sıkıntı duyduğumuz günlerde bir özlemi dile getiriyor da... Aynı zamanda büyük bir yalnızlığı anlatıyor.
Paylaşmaya duyulan özlemi...
Lakin yazara, öznelliğini sonuna kadar kullanma hakkı verdiği kesin.
Van’da yaşayan edebiyatçı yazar Sami Hezil onlardan biri. Öznelliğini çevireceği kitapların seçiminde sonuna kadar kullanan biri.
Ünlü İngiliz fantastik edebiyat ustası Tolkien’de karar kılışı, “son derece kişisel bir tercih.”
Daha önce Edgar Allan Poe çevirmesi de...
“Bu kişileri İngilizce tanıdım. Kürtler de Kürtçe tanısın istedim. Tolkien büyüleyici bir yazar. Her zaman fantastik edebiyata merakım vardı.”
Sami Hezil, Kürtçeye Edgar Allan Poe’nun en meşhur şiirlerini kazandırmış. Kuzgun’u, Annabel Lee’yi, en sevdiği Eldorado’yu...
Dışarıda savaş, deprem gibi sarsıcı trajediler yaşanırken bir odada oturup Annabel Lee’yi çevirirken kimi zaman kendini sorguladığını itiraf ediyor. Kötü hissettiğini yine de devam etmek istediğini, edebiyatın baskın geldiğini anlatıyor.
“Sokakta yaşanan politik kitle gösterilerinin, çatışmanın, çatışma haberlerinin ortasında, Annabel Lee’yi çevirmek tam bir tezat...”
Bu noktada Hezil, kendisini Narnia Günlükleri’ndeki çocuklara benzetiyor. Yaşadıkları ülkede savaş varken evdeki dolabın içinden Narnia ülkesine geçiş olduğunu fark eden çocuklardan birine...
Edebiyatın bu dünyadan öbür dünyaya geçerken ona bir “sığınak” olduğunu belirtiyor.
Öte yandan Hezil’ e göre politik olmak için politik bir yazar olmak şart değil.
“Yüzüklerin Efendisi, önemli bir sistem eleştirisi romanıdır. Tolkien, kutsanan iktidarın nasıl insanı yıkıma götürdüğünü anlatır hemen hemen bütün eserlerinde...”
Uzun zamandır kendisinden havadis alamadığımız Van gölü canavarını bir fantastik edebiyat tutkununa sormamak olmaz.
“Suda yaşayan efsanevi yaratıklara vurgu Urartu dahil olmak üzere Van’ın bütün geçmiş kültüründe var.
Bunlara örnek Babil prensesi Semiramis.
Ara adlı krala aşık ve şehvetinden kendini göle attığı söylenir. Yılanlara meraklıdır. Canavar, kadın, göl, motiflerinin bir aradalığından canavar güncel bir söylem olarak tekrar üremiş olabilir.”
Tolkien’in Kürtçe Hobbit’i çok yakında Lis yayınevinden çıkacak. Onu sonbaharda Oscar Wilde’ın hikayeleri takip edecek. Sıra Ursula K. Leguin’in Mülksüzler’ine de gelecek. Bu arada anonim efsane ve masalları uyarladığı Van Hikayeleri kitabı yayımlanacak.
“Bir dil her alanda zengin olamaz. Dilleri göreceli olarak ifade açısından zengin ve fakir olanaklarıyla değerlendirmek gerekir. İngilizce Mast yani yelken direğini nasıl çevireceğim diye dertlenmiştim. Kürtlerin denizle ilişkisinin olmamasından ötürü yelkenli diye bir kelimenin var olmadığını düşünmüştüm. Doğru değildi. Vardı. Önyargıydı bu...”
Sami Hezil, bir Van entelektüeli olarak samimi, sahici ve derinlikli bir portre çiziyor. Öte yandan okura duyduğu özlemiyle pek çok Kürtçe yazan ve Türkiyeli okura ulaşamayan yazarın da sesi oluyor.
Acil işitmeli. Ya Kürtçe öğrenmeli, ya bu kitapları Kürtçeden Türkçeye çevirmelerini Türkiyeli yayınevlerinden talep etmeli.