Nicole Kidman, Tony Blair, David Cameron ve Dennis Hopper’dan sonra sıra sanat dünyasının en ünlü sanatçısına Damien Hirst’e geldi. Ünlülerin portrecisi İngiliz Jonathan Yeo’nun yeni konusu, göğsünde gaz maskesi, ayağında çizmeleriyle, kimyasallara karşı koruyucu giysisi içinde Damien Hirst. Söz konusu portre, 11 Eylül 2013-5 Ocak 2014 tarihleri arasında National Portrait Gallery’deki sergide yer alacak. Usta ressamların, papa ve prens portrelerini anımsatması bakımından vermiş olduğu pozdan gayet memnun olduğunu ifade eden Hirst, portresini yapan Yeo ile birlikte, böylesi bir pozun “kendisinin bugünkü sanat dünyasındaki algılanan konumuna ironik bir bakış” niteliğinde olduğunu da söylemeyi ihmal etmemiş. Evet, ünlü film yıldızlarının resmini yapmak kadar ünlü ressamların da resmini yapmak sanat dünyasında ünlü olmayı garantilemek için son derece etkin bir strateji gibi görünüyor. Buralardan kim kimin resmini mi yapsın? Benim gönlümden Taner Ceylan’ın elinden bir Mihri Müşfik geçiyor doğrusu...
Bana 100 karakterde sanatı anlatabilir misin?
Institute of Contemporary Arts [ICA, Çağdaş Sanatlar Enstitüsü (Londra)], 21 Ağustos’ta herkesin kullanımına açmaya vaat ettiği Art Rules, sanatın ne olduğu, ne olmadığı ya da ne olması gerektiğine ilişkin 100 karakteri aşmayan görüşler bildirebileceğiniz twitter benzeri çevrimiçi bir platform olacak.
Platformu geliştiren Sapient Nitro’nun yaratıcı ekibinin başında olan ve bir dönem ICA üyeliği de yapmış Malcolm Poynton, Art Rules ile amaçlarının, çağdaş sanat dünyasına ilişkin yürütülen tartışmanın merkezine oturmak olduğunu belirtiyor.
Twitter’dan farklı olarak 140 yerine 100 karakterin kullanılmasına izin veren ve düşey bir akış yerine yatay bir akış sunan Art Rules’un twitter karşısında ne ölçüde tutunabileceğini görmek için ağustos ayının sonunu beklemeliyim. Siz de bana 100 karakterde sanatın ne olduğunu anlatın diyorum. Ne dersiniz?
Ben çoktan yaptım:
Şöyle ki...
“Sanat, ne olduğunu tam bulduğunu düşündüğünde kaybettiğin, dünyayı değil ama seni kurtaracak olandır.”
Sizinkileri de bekliyorum...
Mimarlık öğrencilerine duyurulur
İstanbul Serbest Mimarlar Derneği, mimarlık öğrencilerini tartışmaya, düşünce üretmeye çağırıyor. Ve bu uğurda bir yarışma düzenliyor. Gezi’de yaşanan deneyimlerin ışığında İstanbul Serbest Mimarlar Derneği, bu yarışma aracılığıyla bu park alanında ve çevresinde nelerin yapılabileceğini veya hangi nedenlerle yapılamayacağını tartışmaya açmak istiyor.
Hedef, kamusal alan ve mekân üretimi.
Yarışmacılardan projenin tarafları konusunda modeller üretmeleri, bunlar arasındaki dengeleri tanımlamaları ayrıntılı hale getirmeleri ve ilişkilerle ilgili örüntüleri oluşturmaları bekleniyor. Bu bağlantıların gerçek ya da kurmaca olmalarına yarışmacılar karar verecek.
Katılımcılarda aranan, üretilen fikirlerin bir fiziksel mekân kullanımı olduğu kadar siyasal kararlar alma, mekân üretme ve sosyal kullanım senaryosu oluşturma yönlerinin de bulunduğunu gösterebilmesi.
İstanbul kentinin her geçen gün azalan yeşil alanlarının kent ve kent yaşamı açısından öneminin vurgulanmasından tutun, kentsel strüktürlerin tarihsel dönüşümü sürecinde söz konusu alanın güncel anlamlarıyla tanımlanması ve değerlendirilmesine kadar katılımcılar pek çok farklı kavrama ilişkin proje üretebilecekler.
Yarışmaya, Türkiye ve KKTC’deki Mimarlık bölümlerinde ve Mimarlık programlarında kayıtlı olan tüm lisans ve yüksek lisans mimarlık öğrencileri katılabilir.
Yarışmacı ekip içinde en az bir kişinin bu koşulları yerine getirmesi şartıyla, farklı disiplinlerden yükseköğrenim öğrencileri ile karma ekipler oluşturulabilir.
Yarışmaya katılım ücretsiz.
Jüri, Yavuz Selim Sepin, Ayhan Usta, İpek Akpınar, Özgür Bingöl, Yılmaz Kuyumcu’dan oluşuyor.
Birinciye 5000 TL para ödülü yanı sıra 3000 euro bedelli interrail ile Avrupa gezisi hediyesi olduğunu belirteyim. Başvuru için son tarih 1 Kasım 2013. Şimdiden iyi şanslar!