Baharın bitişi, yazın başlangıcı yenidünya eriğinin tezgâhlardan kalkmasıyla anlaşılır. Kısa ömürlü bu erik; tatlı, mayhoş ve bol sulu lezzetiyle bahar meyveleri arasında kıymeti az bilinenlerdendir. Yenidünya, Malta eriği, muşmula gibi farklı isimlerle anılan bu meyvenin uzak diyarlara uzanan bir geçmişi var
Yenidünya eriği, çoğu kez Malta eriği olarak da adlandırılır. İsimler çoğu kez yanıltıcı olabiliyor. Adını Akdeniz’in tam orta konumundaki adadan alan bu erik aslında çok uzakta bir başka adalar ülkesi Japonya kaynaklı. Nitekim Latince Eriobotrya Japonica adını ana vatanından almış. Gerçi köken olarak Çin menşeli kabul edilse de Japonya’da en az bin yıldır yetiştiriliyor. Batı dünyası tarafından keşfi Japonya üzerinden olmuş, ancak bu epey zaman almış. Biri Alman diğeri İsveçli iki botanikçinin ısrarlı çabalarıyla Japon florasında Batı’da olmayan bitkiler saptanmış. Alman botanikçi Engelbert Kaempfer, 1690 yılında Nagazaki’ye giderek tam iki yıl Japonya’da yaşamış ve keşiflerini “Flora Japonica” kitabında toplamış. Bir sonraki asırda benzer bir araştırmayı yapan İsveçli botanikçi Carl Peter Thunberg bitkiyi belgelemiş.
Yoksa muşmula mı?
Bir süre sonra 1787 yılında Londra’daki meşhur Kew Gardens botanik bahçesinde ekimi yapılan bu ilginç Japon meyvesi Avrupa’da bilinir hâle gelmiş.
Geçmişi Asya’nın doğusunda çok eski olan, ancak Akdeniz’e yeni gelen bu meyveyi biz belli ki yeni olduğu için yenidünya diye anmışız. Ama bu konuda bir kafa karışıklığı olmamış değil. Thunberg, meyveyi Japon muşmulası olarak adlandırmış. İlginç bir şekilde bizde de Antalya, Alanya, Mersin, İskenderun gibi Akdeniz Bölgesi’nde muşmula denir. Pek çok Akdeniz ülkesi de bu muşmula benzetmesini benimsemiştir. İtalyanlar Nespola Giapponese yani Japon muşmulası adını yakıştırırken, Fransızca konuşulan ülkelerde aynı anlamda Néflier du Japon ismi kullanılır. Biz her ne kadar bu yeni meyveye Malta Adası’na dair bir yakıştırma yapsak da Malta’da bu meyve çok da revaçta değildir, üstelik onlar da muşmula anlamına gelen Naspla derler. İngilizcede ise her ne kadar Kanton bölgesi Çincesinden alıntı Loquat sözcüğü yaygınsa da Japon muşmulası anlamına gelen Japanese medlar adı da sıkça kullanılır. Nedendir bilinmez bahar aylarının ferah ve sulu meyvesi sonbaharın bambaşka bir meyvesine benzetilmiştir.
Yaprağından çay yapılıyor
Yenidünya ağacı kışın yapraklarını dökmüyor. Yazın ise özellikle Akdeniz Bölgesi’nde çok iri olabilen yaprakları sayesinde gölgesiyle bir serinlik kaynağı oluyor. Ama yaprakların asıl kıymeti çay olarak kullanılabilmesinde. Japonya’da Biwa Cha olarak bilinen çayı yapabilmek için yaprakların altındaki havlı kısım bir kaşık yardımıyla sıyrılıyor, yaprakların damarlı kısımları kesilerek yaprak şerit şerit kesiliyor. Yapraklar düşük ısılı fırında yaklaşık yarım saat kurutuluyor. Bu çay yeşil çay gibi demlenip içiliyor. Faydaları ise saymakla bitirilemiyor; kan şekerini ayarlayarak Tip 2 diyabete dahi iyi gelmesinden, kolesterolü düşürmesine kadar pek çok yararı olduğu iddia ediliyor. Kalp hastası ve solunum rahatsızlığı olanların dostu kabul edildiği gibi deride yanma, şişme, tahriş durumlarına bile iyi geldiği söyleniyor. Yenidünya ağacı yetişen yerlerde olanların denemesinde yarar var. Civarınızda bu kökü Japonya’ya kadar uzanan ağaç varsa sadece meyvesini değil yapraklarını da toplamanızda yarar var.