Genişletilmiş Gastromasa

Türkiye’nin önde gelen uluslararası gastronomi konferansı Gastromasa, İstanbul’da 7’nci kez düzenleniyor. “Sürdürülebilirlik ve Biyoçeşitlilik” temasını seçen ve 2 güne yayılan etkinlik 3 oturumda gerçekleşiyor. Ünlü şeflerin ve sektör profesyonellerinin buluştuğu etkinlik dünya gastronomi haritasındaki yerini pekiştiriyor.

Barselona’da geçen hafta SCWC Bilim ve Yemek Dünya Kongresi’nde beni çok etkileyen bir konuşma vardı. Kürsüdeki Afrika kökenli Amerikalı Selassie Atadika, konuşmasını bitirdiğinde özellikle gidip tebrik ettim. Şef olmanın ötesinde önemli bir kanaat önderi olan Atadika, alıştığımız star şef profilinin çok ötesinde bir figür. Yıllarca Birleşmiş Milletler ile Afrika’da insani yardım görevlisi olarak çalışmış, Gana’da Midunu adında kâr amacı gütmeyen ve Afrika ürünleri ile mutfaklarını ön plana çıkaran bir oluşum kurmuş. Afrika’nın salt hammadde tedarikçisi olmaktan öteye geçmesi için savaşıyor; “Afrika kakaosu değil Afrika çikolatası” diyebilmemiz gerek diyor. Onun için kültür, toplum ve gastronominin kesişmesi önemli. Sohbet uzadıkça bana büyük bir sevinçle, “Yakında İstanbul’da görüşürüz, Gastromasa’ya geleceğim” diyor. Keza bir süre sonra Danimarka’dan bir mesaj alıyorum. Dünyanın önde gelen miksolojistlerinden Hardeep Rehal, “Yakında tekrar İstanbul’dayım” diye yazıyor. Londra’daki World Class barmen yarışmalarından tanıdığım Hint asıllı Rehal bar dünyası ile yemek dünyasını yaklaştıran, bar atıklarını farklı şekilde değerlendirmeye çalışan yaklaşımlarıyla dikkati çekiyor. Barselona’daki kongrede Sferik ödülünü alan Sloven şef Ana Roš ve sağ kolu Manca Istinič de “Nasılsa haftaya Gastromasa’da buluşacağız” diye ayrıldılar. Bu listeye başta Juan Roca olmak üzere ismini saymakla bitiremeyeceğim pek çok İspanyol yıldız şefi eklemek mümkün. Gastromasa’da İspanya başta olmak üzere dünyanın pek çok ünlü şefini görmeye alıştık. Ama yurt dışında önemli bir kongre ortamında, “İstanbul’da buluşuruz” diye vedalaşılması, insanın gururunu bir başka okşuyor.

Üç paralel oturum

Normalde Gastromasa’nın ünlü şeflerini bir araya getiren profilinin bu yıl biraz dışına çıktığını görüyoruz. Etkinliğin kurucusu ve düzenleyicisi Gökmen Sözen, bu yıl konuşmaları iki güne yaymış, oturumları üç paralel düzende kurgulamış. Her yıl tekrarlanan ünlü şeflerin sunumları Gastromasa oturumunda başı çekerken bu kez iki yan oturum var; biri Gastromasa Bar adı altında içki dünyasını mercek altına alıyor, ikincisi ise Gastromasa Hospitality başlığıyla turizm, ağırlama ve otelcilik sektörüne odaklanıyor. Bu arada pastacılık sektörü de Gastromasa Pastry temasıyla etkinlikte kendine yer buluyor. Bu arada Türkiye’de pastalarını Flosophia markasıyla tatma fırsatı bulduğumuz, ne yazık ki Kiev’deki imalathanesinin bombalanmasıyla ülkesini terk etmek zorunda kalan Dinara Kasko’nun da bir kez daha bu fırsatla İstanbul’da olacağını belirtelim. Gastro Bar bölümünde geçen yıl dünyanın en iyi restoranı seçilen Kopenhag Geranium’un kurucularından sommelier ve şarap uzmanı Søren Ørbek Ledet konuşma yapacaklar arasında dikkati çekiyor. Bu arada barmenlerin hocası olarak anılan efsanevi bar master Fatih Akerdem’i sahnede görebilmek ise heyecan verici.

Gelmek için can atıyordu

Artık klasikleşen Gastromasa bölümünde ise her zamanki gibi büyük isimler var. 20 yıl boyunca 3 Michelin yıldızlı olabilmek, her açtığı yere yıldızlar kazandırmak ve korumak nasıl bir şeydir, Christian Le Squer’den dinlenecek. Geçen mart ayında Kopenhag’da restoranını ziyaret edip çok etkilendiğim şef Eric Vildgaard ise İstanbul’a gelmek için can atıyordu. Sebebi ise tam bir tatlı düşkünü olması ve baklavayı tüm tatlıların kralı olarak görmesi. Vildgaard eminim ilk boş vaktinde baklavacı ve lokumcuların yolunu tutacaktır.

Listedeki kadın Listedeki kadın sayısı arttı

Gastromasa için gelenler sadece konuşmacılar değil. Arada bazı önemli yazarlar da var. Örneğin İtalya’dan Gualtiero Spotti bir süre önce TGA’nın davetiyle Türkiye’ye gelmiş ve İtalya’nın en prestijli dergisi Cook.Inc Magazine için Urla ve Alaçatı’yı özel konu yapmıştı. Son olarak bu yıl listede kadınların artması çok sevindirici bir gelişme. Listelerin listesi olarak ünlenen restoran değerlendirme sistemi La Liste’in kurucusu Hélène Pietrini’nin kadın şeflerle yapacağı panel asla kaçırılmaması gereken oturumlardan biri. Gastromasa genişleyerek ilerliyor, İstanbul adının dünya gastronomi dünyasında anılmasını sağlıyor.

Yıldız isimler

15 Kasım’da Kopenhag’da sıra dışı ortak bir yemeğe imza atan Alchemist şefi Rasmus Munk ile Mugaritz şefi Andoni Luis Aduriz gelenler arasında. Daha önceki yıllarda gelen Juan Roca, Elena Arzak, Albert Adria, Alex Atala, Virgilio Martinez gibi yıldız isimler konuşmacılar listesinde dikkati çekiyor. Bu yıl ilk kez yabancı şefleri dinlemenin yanı sıra bizim şeflerimizin sahne alacağı paneller de olacak.