50 Best Asia’da listeye 9’ar restoranla giren Bangkok ve Singapur öne çıkıyor. Bangkok’un 1’inci, 3’üncü ve 5’inci sıradaki ödülleri alması, Asya’nın en heyecan verici gastronomi destinasyonu olduğunu tescilledi.
50 Best Asia ödülleri 28 Mart’ta Singapur’da düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu ve Asya’nın en iyi 50 restoranı seçildi. Ev sahibi Singapur ve Tayland’ın başkenti Bangkok, 9’ar mekânla gerçek birer gastronomi kenti olduklarını gösterdiler. Japonya 10 mekânla listede iddialı, ama bunların ancak 7’si Tokyo’da. Öne çıkan kentler arasında 4’er restoran ile Hong Kong ve Kore’nin Seul kenti yer alıyor. Çin’in farklı kentlerinden toplam 7 mekân da listede. Listenin geri kalanı diğer Asya ülkeleri arasında paylaşılmış. Hindistan’tan sadece 3 mekân var; biri yıllardır listede olan yemeklerine hayran olduğum şef Manish Mehrotra’nın Yeni Delhi’den Indian Accent. Filipinler’den 2, Vietnam ve Tayvan’dan 1’er restoran var. Bütün bu restoranlar arasında kendini göstermek gerçekten çok büyük bir başarı. Nitekim daha önce 51-100 arası ikinci bir liste açıklanmış, gene 8 restoran ile Hong Kong, 6’şar mekânla Tokyo, Singapur ve Bangkok listenin yarısından fazlasını oluşturmuştu.
Neden Bangkok?
Bangkok birbirinden başarılı restoranlarıyla Asya’nın en heyecan verici ve değişken gastronomi destinasyonlarından biri. Bangkok her zevke ve keseye göre inanılmaz yiyecek seçenekleri içeriyor, üstelik Thai mutfağı sevmeseniz bile. Gerçek otantik Thai mutfağı alışık olmayanlar için aşırı acı ve zorlayıcı lezzetler içerebilir ama Bangkok sonsuz farklı seçenekler sunuyor. Finans ve ticaret hayatı merkezi olarak kent tam bir çeşitlilik sergiliyor. Şubat başında Bangkok’ta listeye giren restoranların hemen hepsini deneme şansını buldum. O yüzden birebir gözlemimi aktarmak istiyorum.
Pandemiden sonra ilk
50 Best Asia pandemiden sonra ilk kez düzenlendi. Asya’nın en iyi 50 restoranı arasında 9 mekân Bangkok’ta bulunuyor. Hintli şef Gaggan Anand da bunların arasında. Şimdiye kadarki listelerin tamamında yer alan, bir zamanlar liste başını kimselere kaptırmayan, 2015-2018 arasında tam 4 yıl boyunca 1 numara olan Gaggan bu kez restorandan çok bir tiyatro performansı gibi olan sadece 14 masalık şovuyla 5’inci sırada yer almış. İlk sırada şef Thitid “Ton” Tassanakajohn’un mekânı Le Du var. Kısaca “Ton” olarak anılan şefin bir diğer lokantası Nusara da 3’üncü sırayı kaptı. Şef Ton bu sıralarda Tayland’ın en popüler şefi olsa gerek, listenin tepesine oturan iki mekânı dışında toplam 8 mekânı var. Aynı zamanda yeni başlayan Top Şef yarışmasının da sunucusu. Top Şef’te kendisine eşlik eden şef Pam, Çin kökenli bir aileden geliyor, ailesinin ecza-baharat dükkânını dönüştürerek açtığı Potong restoranı ile listeye ilk kez girerek 35’inci sıraya oturdu. Mutfağında kuvvetli Çin etkileri var. Listede 22’nci sırada olan Sühring ise Doğu Almanya kökenli Berlinli ikiz kardeşlerin restoranı. Alman mutfağından Berlin lezzetlerini ailelerinden gelen tarifler ve hatıralarla harmanlayarak son derece özgün ve rafine bir menü sunuyorlar. Bu arada sokak yemekleriyle Michelin yıldızı almayı başaran 73 yaşındaki süper nine Jay Fai da gene 33’üncü sırada yerini aldı.
Le Du gerçekten son derece zarif ve rafine modern bir Thai mutfağı sergiliyor. Potong sadece yemek olarak değil, titizlikle restore edilmiş yapısıyla da benzersiz bir deneyim sunuyor. Gaggan ise bir yemekten çok bir yolculuk. Zaten şaşırtmayı seven şef, elinize bir pasaport veriyor ve bu damak yolculuğuna bu pasaportla çıkıyorsunuz. Gaggan bitmez enerjisiyle bütün gece hikâyesini anlatıyor, her lokmada gözü üzerinizde, kâh bir lokmada bir dünya lezzet yutturuyor.
Görüldüğü gibi Bangkok gelenekselinden en ince yorumlarla modern örneklerine uzanan bir yelpazede Thai mutfağı dışında Çin, Hint, hatta Alman mutfağından bile örnekler sunabiliyor. Muhtemelen bunlar arasında Bangkok’ta kalsaydı Fatih Tutak’ın The House on Sathorn restoranında belki de Türk mutfağını da görecektik, çünkü 50 Best Asia listesine 2017 yılında 36’ncı, 2018 yılında 43’üncü sıradan girmeyi başarmıştı. İşte neden Bangkok sorusunun cevabı bu çeşitlilikte gizli... Kent tüm dünya mutfaklarına kucak açıyor, Thai mutfağının yanı sıra her mutfağın en iyisi burada kendine yer buluyor.
Baklava pastası
Şef Kübra Yaman’ın ‘edible art’ konseptiyle, klasik Türk lezzetlerini Fransız Patisserie tarzında yeniden yorumlayarak hazırladığı baklava ve hurma görünümlü Fransız pastaları Ramazan ayı boyunca Jumbo’nun deneyim mağazalarında sunuluyor. Üzeri çikolata ve Antep fıstığı kaplı baklava tatlısı; çıtır baklava hamuru, Antep fıstığı ve manda kaymağının dengeli uyumundan oluşuyor. Hurma görünümündeki hurma pastasının içerisinde ise hurmadan yapılan kek, ezme ve mousse ile birlikte hurma lezzetini dengeleyen tahinli çıtır katman yer alıyor.
Ramazan’a özel hazırladığı ürünler ile ilgili bilgi veren Şef Kübra Yaman; “Baklava tatlımız alışılmış şekilde şerbetli bir baklava değil, bir Fransız pastası. Hurma pastamızda da hurma tadını çok net bir şekilde alıyorsunuz ama yediğiniz şey birebir hurma görüntüsünde olsa da hurmadan yapılmış bir pasta” diyor.