ÖZEL ÖĞRETİM KANUNUNA TABİ ÇALIŞANLARIN KIDEM TAZMİNATI HAKKI
Özel okulda çalışan ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa tabi olan çalışanlar, 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca belirli süreli iş sözleşmesi imzalamakta ve belirli süreli iş sözleşmesi hükümlerine tabi olmaktadırlar. 5580 sayılı 9. Maddesi uyarınca özel öğretim kurumlarında çalışan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler ile kurucu veya kurucu temsilcisi arasında yapılacak iş sözleşmelerinin en az bir takvim yılı süreli ve yazılı olması gerekmektedir. Yapılan iş sözleşmesinde görevin türü, süresi, ders sayısı, aylık ücret veya ders saat başına verilecek ücret miktarı, terfi süreleri, zam oranları, sözleşmenin uzatılması, fesih şartlarının belirtilmesi gerektiği gibi mevzuata aykırı olmamak kaydıyla sözleşmeye isteğe özel şart ve hükümler konulması da mümkündür. Halen yürürlük ve kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. Maddesinde ve 4857 sayılı kanunu 24 maddesinde iş sözleşmesinin hangi sebeplerle feshedileceği belirtilmiştir. Fakat 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa tabi çalışanların, belirli süreli iş sözleşmesinin sözleşme süresinin sona ermesi nedeniyle çalışanların kıdem tazminatı hakkı olup olmadığı konusunda yaşanan tartışmalara Yargıtay Hukuk Genel Kurulu son noktayı koymuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, belirli süreli iş sözleşmesi kararlaştırılmış ve süre sonunda taraflardan herhangi biri fesih iradesini ortaya koymamış ise iş sözleşmesinin kendiliğinden sona ereceği açıktır. Ancak belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesinden önce taraflardan biri yenilememe iradesini ortaya koymuş ise burada yenilemeyen tarafın iradesine göre kıdem tazminatına hak kazanılıp kazanılmayacağı araştırılmalıdır, işveren, yenilememe iradesini göstermiş ve haklı nedene dayanmıyor ise çalışan bir yıllık kıdem koşulunu gerçekleştirdiği takdirde kıdem tazminatı ödenmelidir, diyerek 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa tabi olan çalışanların kıdem tazminatının hakkını olduğunu açıkça belirtmiştir. Yargıtay Genel Kurulu, bu kararı alırken 158 sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesi (m 2/3) ve iş Hukukuna egemen olan “işçi lehine yorum ilkesi” gözetilerek almıştır.
Çalışma hayatına uygulamalı olarak örnek verecek olursak, 2008 yılında Özel Okulda işe başlayan bir Matematik Öğretmeni, her yıl okul yönetimi ile bir yıllık sözleşme yapmakta ve 2015 yılına kadar çalışması devam etmektedir. Matematik Öğretmeni, 2015 yılında imzaladığı bir yıllık sözleşmenin 31.08.2015 yılında bittiğini varsayarsak, okul yönetimi olan işveren, Matematik Öğretmeni ile 31.08.2015 tarihinden sonra sözleşmenin bittiğini ve herhangi bir yeni sözleşmesi yapmayacağını belirtmiş ise ve bunun üstüne de işveren, yeni bir Matematik Öğretmeni ile iş sözleşmesi imzalamış ise 31.08.2015 tarihinde iş sözleşmesi biten Matematik Öğretmenin kıdem tazminatı hakkının ödenmesi gerekecektir. Hatta işverenin, Matematik Öğretmenin sözleşmesine karşı sessiz kalması ve gerekçesiz şekilde hiçbir şey yapmaması da Matematik Öğretmenin iş sözleşmesi sonunda kıdem tazminatı hak edecektir. İşveren, Matematik Öğretmenine karşı olarak “aramızda yapılan İş sözleşmesi 1 yıllık süreli olup sözleşme süre bittiğinden dolayı sözleşme kendiliğinden sonra erdi ve ben seni işten çıkarmadım bu sebeple kıdem tazminatı hakkın yoktur” savunmasını yapmış olsa bile uyuşmazlık konusu Mahkemeye taşındığında, Mahkeme, işçi olan Öğretmen lehine karar verecektir.
Hakkınızı arayınız, hayatınız boyunca mağdur olmayınız.
suatyurdseven@gmail.com