Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kar adeta bütün kötülüklerin üstünü örttüğü için gözünüzden kaçmış olabilir; yeni yıl yeni bir tecavüz haberiyle başladı gene. İki çocuk annesi, 37 yaşındaki kurban şans eseri hayatta olduğu için o kadar ses getirmedi ama aslında bir Özgecan Arslan vakasından farksız.

İsmail Saymaz’ın Hürriyet’teki haberinden öğreniyoruz; Ankara’nın Etimesgut ilçesinde gerçekleşiyor olay. 4 Ocak gecesi 23.30 sularında 530 hat numaralı özel halk otobüsüne binen kadın, inmek istediği yerde indirilmiyor, otobüs tenha bir araziye çekiliyor onun yerine. Gerisi tahmin edileceği gibi. Mağdur, polise gitmeyeceğine söz verdiği için, “Kimseye söylersen boğazını sıkar seni öldürürüm” tehditleriyle salıveriliyor.

Haberin Devamı

Yakalanan şoförün deli saçması bir savunması var; “Kendi istedi, sonra vazgeçti ama daha önce bana ‘seni seviyorum’ dediği için ben de zorla tecavüz ettim. Bana polise gitmeyeceğini söylediği için tecavüz ettiğim yerde otobüsten indirdim”. Yargıdaki tahrik ve iyi hal indirimleri tecavüzcülerde iflah olmaz bir özgüven yaratmış olmalı, “Şikayet etmeyeceğim demişti” deyince kurtulacaklarını sanıyorlar artık. “Beni kandırdı hakim bey” diye şikayetçi olmasından korkarım.

Ama aslında bir şeyden daha korkarım; sosyal medya sayesinde her an bir yenisinden haberdar olduğumuz taciz ve tecavüz vakalarına alışmamızdan. Bunun engellenemez bir gerçek, doğanın bir parçası olarak hayatlarımıza nüfuz etmesinden: Erkek dediğin önlenemez saldırgan güdülerle donatılmıştır, her an her yerde saldırıya geçmesi mümkündür, kadının tek çaresi eve kapanmaktır gibi bir nokta çok uzak görünmüyor.

Alınan önlemler de buna yönelik çünkü. Kadın belediye otobüsünden durak dışında istediği yerde insin peki, bu sefer halk otobüsü şoförü tecavüz ediyor. Ya da belediyeler ailelere “Kadınlar mümkün mertebe taksiye binmesin” diye kitapçık dağıtıyor. Toplu taşımayı ne yapacağız? Ortada hep bir potansiyel tehlike ve hep bir eve kapanarak korunma alternatifi dolanmakta.

Artık daha köklü çözümler için bir takım açıklamalar bekliyoruz yetkili ağızlardan. “Kadınlar korkmadan sokağa çıksın, biz sokakları onlar için güvenli hale getirmek için şu şu önlemleri aldık” gibi, tacizcileri korkutup kadınları cesaretlendirecek açıklamalar. Yoksa gecesi gündüzü, işlek caddesi tenha sokağı, taksisi toplu taşıması demeden sürekli taciz tecavüz haberleri okumaya devam edeceğiz. Daha fenası bunlara alışıp sineceğiz.

Haberin Devamı

Kar ve merhamet

Tuhaf ama kar iyi geldi bize. Sanki bir süreliğine insanın yarattığı kaosa doğa el koydu. Hayat yavaşladı, beyaz bir huzur çöktü her tarafa. Bir de merhamet. ‘Başka canlıları’ düşünür oldu insanoğlu. “Ben sıcak evimde kestane pişiriyorum da, sokaktakiler ne yapıyor?” sorusu geldi gündeme.

Twitter’ı bir açıyorsun; sokak kedileri için kutulardan ev yapanlar, donmak üzereyken buldukları kediyi - köpeği evinde misafir edenler, ayağı buza yapıştığı için uçamayan serçeyi nefesiyle ısıtıp kurtaran adam, Atrium’un önünde karton kutular ve battaniyelerle sokak köpeklerine yapılan yataklar, evsiz insanlara kapılarını açan Beyoğlu LeMan Kültür ve onlara her gece olduğu gibi çorba dağıtan Çorbada Tuzun Olsun gönüllüleri...

Haberin Devamı

İçi ısınıyor insanın. Bu kadar da basit ve kolay aslında. Bir başka canlıyı mutlu edecek, koruyacak, kurtaracak bir şey yapıyorsun ve kendini iyi hissediyor, o gece yatağına huzurlu giriyorsun.

Dileyelim ki kalıcı olsun. Kar bize iyilik getirmiş olsun, soğuk havanın ısıttığı kalplerimizdeki sıcaklık daimi olsun.