Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çocuklukta, gençlikte ‘farklı” olana huzur vermez diğer çocuklar. Her sınıfın dalga geçilen ‘kara koyunları’ vardır. Dini, şivesi, etnik kökeni, aile yapısı, her şey sorun olabilir. Ne kadar az dikkat çekersen o kadar rahat geçer sıralardaki hayat senin için.
Ama tabii çocuklar olanca acımasızlıklarıyla birbirlerinin üzerinde güç denemesi yaparken, yetişkinlere düşen, ‘çoğunluğa’ uyup o farklı çocuğu onlarla birlikte ezmek değildir. Tam tersi, onlara bu yaptıklarının yanlış olduğunu, kimseyi yargılamaya haklarının olmadığını anlatmaları gerekir. Orası bir ‘eğitim’ kurumu ve ‘eğitim şart’ ya hani.

Antalya’da bir lise öğrencisi eşcinsel olduğu için arkadaşlarının tepkisini çekince okul idaresi çareyi çocuğu başka okula göndermekte bulmuş. Babasını okula çağırarak nakil kâğıdı imzalamaya zorlamışlar.

Hadi “Bu benim özel hayatım, okulumdan ayrılmak istemiyorum” dediğinde müdürden “Geri zekâlı, senin özel hayatın olamaz, senin özel hayatını ben çizerim” cevabını aldığına dair iddiayı çocuğun hayal gücüne yoralım, Hürriyet’e demeç veren öğretmenin söylediklerini ne yapacağız? Efendim, çocuk davranışlarıyla erkek öğrencilerin tepkisini çekiyormuş, ona karşı büyüyen bir öfke varmış. Davranışlardan kasıt, Beden Eğitimi dersinde kızlarla erkekler iki tarafa ayrılırken kızların yanında durmak istemek. Öğretmenin kendisi söylüyor, “Dalga geçiyorlar” diye, belli ki o yüzden onlardan uzak durmak istedi. Erkek öğrencileri uyarsanıza, kimseye bir şey yapmayan çocuğu niye cezalandırıyorsunuz?

“Aslında okulda cinsel tercihi onun gibi olan en az beş tane daha öğrenci var. Ama onlar gizlendikleri için sorun yaşamıyorlar. Deniz kendini deşifre ettiği için sorun çıkıyor” diyor.
Nasıl olur da bir eğitimci, öğrencisine sorun yaşamak istemiyorsa riyakâr olmasını öğütleyebilir? “Bizim toplumumuz böyle. Çocuklar farklılıklara saygı duyması gerektiğini düşünmüyor ve öfkeleniyor” diye gerekçe olur mu? O zaman o çocuklara farklılıklara saygı duymaları gerektiğini öğretin ki ileride asıl onlar sorun yaşamasınlar ve her şeyden önce başkalarına sorun yaratmasınlar. Başımıza ne geliyorsa farklılıklara saygı duymadığımız için geliyor çünkü.

Haberin Devamı

Evdeki yaramazlar uslanana kadar...

Haberin Devamı

Dikkatinizi çekmiştir muhtemelen, bir elektrik süpürgesi reklamı var; kadınların tepkisiyle karşılaşmakta. Aslında ben kendimi bildim bileli ütüden çamaşır makinesine bütün ev içi aletleri, temizlik araç gereçleri kadınların delice düşkün olduğu kıymetlileriymiş gibi pazarlanır. Bir erkek onlara kanıp sevgilisine hediye diye ütü ya da süpürge alsa kafasına atılır halbuki.

Kabul edelim, kimsenin hobisi değil temizlik, mecburiyetten yapıyoruz. Sanırım reklamcılar da biliyordur bunu, kimseyi kandırmayalım. Ve mümkünse ev ahalisinin tamamının paylaşması gereken bir yük bu. Hal böyleyken, evdeki bütün canlıları zevk-ü sefa içinde, kadını da onların eğlenirken döküp saçtıklarını çaktırmadan temizleyen kişi olarak göstermekteki amaç ne olabilir? Hatta ‘göstermemek’teki, çünkü kadın ancak finalde çıkıyor ortaya. O ana kadar, maç izleyen koca gol heyecanıyla çerez tabağını deviriyor, hop görünmez bir elin tuttuğu elektrik süpürgesi sessizce yok ediyor izleri. Kocanın kuruyemişlerin artık yerde olmadığını fark ettiği andaki “Amaaan neyse, uzaylılar aldı götürdü herhalde” edasına ayrıca 10 puan.

Sonra daha temizlik çağına gelmemiş kız çocuğunun hoplayıp zıplarken kırdığı bibloyu da, en masumları olan kedinin devirdiği saksının topraklarını da aynı görünmez el süpürüyor.

En sonunda elin sahibi kadın beliriyor muzaffer bir edayla, tabii ki mutlu, hayattan başka ne isteyebilir ki? Sevdikleri kirletsin, o temizlesin. Üstelik yalnız da değil, süpürgesi var, “Evdeki yaramazlar harekete geçtiğinde yanınızdayız” diyen. Yaramazlar! Çocuklar, kediler, bir de o haylaz, büyümeyen erkekler. Hani reklamdan kamu spotu işlevi beklemiyoruz ama bu kadar ayrımcılık da fazla değil mi?

Erktolia imza kampanyası başlattı, “Yaramazlar uslanana kadar bırakın ev pis kalsın” diyorlar ve firmadan özür bekliyorlar. “GörünmezOlmayacağız” etiketiyle yayılmakta. Bari vesile olsa da artık kadını evdeki görünmeyen temizlik işçisi, aşçı, bulaşıkçı, çamaşırcı yerine koyan reklamlar son bulsa. Yaramazlar bir zahmet büyüse.