Arşivlere dönüp gazeteleri karıştırsanız, bizde bayramların gelişini ve gidişini iki haberden anlayabilirsiniz: İlki, “Bayram tatili dokuz gün oldu”. Bu aslında herkesin bir yıl öncesinden uçak biletlerini ve otel rezervasyonlarını hazır edecek kadar iyi bildiği bir gerçek. Ama her yıl aynı oyunu oynuyoruz gene de, “Bakalım bayram tatili hafta sonuyla birleştirilecek mi?” tatlı heyecanı her sene tatilcilerin zaferiyle sonuçlanıyor.
İkinci haber bu kadar sevimli değil maalesef. O bayramdaki trafik kurbanlarının çetelesini tutuyor. Aslında daha tatilin başında “Bayram trafiğinde ilk gün bilançosu” diye başlıyor sayım, son gün de yekun alınıyor. Geçen yıl temmuz ayındaki bayram tatilinin bilançosu 120 ölü, 390 yaralı imiş mesela.
Yani müthiş dikkatli araba kullanmak, trafikte kurallara harfiyen uymakla ünlü bir millet değiliz. Karşılıklı gelirken birbirini “Polis çevirmesi var, hız kes” diye uyarmak için selektörle dili icat etmiş insanlarız.
Hal böyleyken, dün sabah saatlerinde Kocaeli Emniyet Müdürlüğü imzalı bayram müjdesi neydi? “Kurban Bayramı tatili boyunca vatandaşlarımıza denetim amaçlı EDS, TEDES, Mobese, radar vb şekilde herhangi bir ceza yazılmayacak, kural ihbarı tespit edilen yol kullanıcılarına ihlal ettiği kural ve cezası hatırlatıldıktan sonra ‘Siz bu cezayı 15 Temmuz gecesi ödediniz, hayırlı yolculuklar’ denilecektir.”
Basbayağı ödül olarak, kural ihlali sunuluyor. Ne anlamalıyız; aslında o kurallar hayati değil de, keyfi olarak vatandaşa ceza olsun diye mi uygulanıyor?
Tahmin edileceği gibi, sosyal medyanın bir numaralı konusu bu oldu bir anda. Yola çıkacakları aldı bir korku. “Kuralların uygulandığı bayramlarda kaza bilançosu ortada, şimdi başımıza ne gelecek acaba?”diye. Ayrıca 15 Temmuz’da elektrik, su, doğal gaz faturalarını da ödemiş olabilir miyiz diye merak edenler de oldu tabii. Öyle ya, ille trafik kuralı çiğnemek mi lazım ödüllendirilmek için?
Ve kısa zamanda DHA’ya açıklama geldi Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’nden.
“Yazıda belirtilen hususlar sehven ifade edilmiştir.” Ortada yanlış yazılmış bir kelime ya da ağızdan kaçmış bir söz değil koca bir metin var, nasıl sehven yazıldığını anlamak mümkün değil. Sonra açıklamadaki maksat açıklanıyor: “Radar uygulamaları vatandaşımızı tuzağa düşürecek şekilde değil, uyarıcı levha konulmak suretiyle yapılacak”mış. İyi de bu neden bir bayram hediyesi sayılıyor? Zaten vatandaşı hiçbir zaman, hiçbir yerde tuzağa düşürmeseniz daha iyi değil mi?
Neyse en sonunda Kocaeli Valisi AA’ya açıklama yaparak bahsi geçen yazının ‘kastı aştığını’, bayram süresince hiçbir istisna yapılmayacağını söyledi de rahata erdik.
Sorular hâlâ duruyor gerçi. Mesela kasıt aslında neydi de aşıldı?
Nasıl bir hoşluk düşünülmüştü sürücüler için de vazgeçildi? Sonuç olarak neyi kaçırmış olduk?
Cevapsız sorularımla beraber “Bu bayram farklı olsun” diyorum.
Hepimize bilançosunda kazaların, ölümlerin düştüğü, barış ve huzurun yükseldiği bir bayram diliyorum.
Ortalıkta “Namahrem ile tokalaşılmayan bir bayram diliyoruz” gibi kutlama mesajları dolaşıyor, siz dinlemeyin. Bayramlaşmanın mahremi namahremi olmaz. Küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden öpmeye, sevdiklerinize namahrem mi, değil mi demeden sarılmaya devam ettiğiniz bir bayram olsun.