Beko Basketbol Ligi’nde 26.hafta maçları Galatasaray LH’ın Euroleague mücadelesi nedeniyle ertelenen Trabzonspor-Galatasaray maçı haricinde tamamlandı. Maçları bu yazımda tek tek incelemeyeceğim, sadece tabloya bakalım. (ayrıntılı yazıları http://altiustuspor.blogspot.com.tr adresinde bulabilirsiniz)
Üst Sıralar
Banvit liderliği garantilerken, Fenerbahçe ve Efes de bir galibiyet farkla ikinci ve üçünsü sıradalar, arka gruptan koptular. Beşiktaş-Uşak-Pınar Karşıyaka haftayı galibiyetle kapatarak dördüncü-altıncı sıradalar.
Play-off mücadelesi
8.lik mücadelesinde bu hafta Tofaş için çok avantajlı geçti. Tofaş arkasındaki TED-Gaziantep’le farkı iki maça çıkardı, Manny Harris transferi sonrası arka arkaya galibiyetler alan Türk Telekom da hızla geliyor.
Düşme hattı
Olin Edirne 8, Mersin ve Konya da 7’şer galibiyetle Aliağa Petkim’in üstündeler. Olin-Mersin ve Torku Konya SÜ-Mersin maçları ligden düşen takımı belirleyecek gibi duruyor.
Yazıyı başlıkta da belirttiğim gibi üç bölüme ayırdım. İlk olarak Galatasaray Liv Hospital’den başlayalım.
Galatasaray Liv Hospital geçen sezon ligde şampiyon olduktan sonra bu sezon başında oldukça iddialı bir kadro kurdu. Geçen sezonun kadrosu görünürken pivot bölgesine yapılan Nathan Jawai transferi ve son olarak Sinan Güler transferiyle hem Euroleague için tecrübeli bir rotasyon oluşturdu, hem de bol alternatifli bir kadro oluşturdu. Galatasaray’ın sezon başındaki kadrosu şöyle oldu; Arroyo/Ender --- Gordon/Sinan/Cenk --- Marko/Göksenin --- Erceg/ Dudley/ Macvan --- Furkan/Jawai
Galatasaray’ın kadro kağıt üstünde iyiydi ama kadro hem yaşlı oyuncular üzerine kuruldu, hem de sakatlık riski çok fazlaydı. Maalesef ki sakatlıklar arka arkaya geldi. Gordon, Markoishvili, Dudley, Jawai çok ciddi sakatlıklar yaşadılar ve uzun süre sahalardan ayrı kaldılar. Galatasaray bu süreçte Hairston ve Pops’u kadroya dahil etti. Marko-Dudley’nin ya daha erken iyileşecekleri tahmin ediliyordu, ya da maddi nedenlerden dolayı yerlerine transfer yapılmadı.
Galatasaray Liv Hospital Hairston transferiyle isabetli bir hamle yapsa da, Pops’tan birkaç maç
Euroleague F Grubu son maçında Galatasaray Liv Hospital kendi sahasında Partizan’ı 64-55 ile yenerek çeyrek finalde Barcelona’nın rakibi oldu.
Maçın Hikayesi
Galatasaray maça Markoishvili’nin üçlüğüyle girdi. 5-0’dan sonra arka arkaya dört şut kaçtı ve Partizan farkı kapattı. 2-9’luk seri sonrası öne geçen Partizan 6.dakikada 7-13 ile maçtaki en büyük farkı yakaladı. Bu dakika mola alan Ergin Ataman, Milan Macvan-Zoran Erceg değişikliğini yaptı, Sinan Güler’in 3 sayı-2 asistlik performansı ve Macvan’ın oyunun iki tarafında da etkili olmasıyla Galatasaray 9-0’lık bir seri yakalayarak ilk çeyreği önde bitirdi.
İkinci çeyreğe Bogdan Bogdanovic’in üçlüğüyle başlandıktan sonra Henry Domercant kısa süreli şovunu yaptı. Henry’nin arka arkaya bulduğu 7 sayı sonrası Partizan farkı tekrar kapattı. İlk 14 dakikada Zoran Erceg 0/5 şut, Carlos Arroyo 0/4 şut attılar. Ayrıca Erceg oyundayken alıştığımız üzere rakip takım pota altını domine etti. Erceg’in şut sokmaya başlamasından sonra hücumda rahatlayan Galatasaray 16-6’lık bir seri yakaladı ve ilk yarıyı 40-28 ile önde geçti.
İkinci yarıya iyi başlayan taraf Partizan oldu
Euroleague’de ‘sezonun en iyileri’ni açıklamadan önce bir de sezonun en kötülerine bakalım…
En kötü oyuncu: ‘En kötü’ demek acımasızlık olabilir de ‘en faydasız’ desek daha doğru olabilir. Bu oyuncuları belirlerken ücret/performans karşılaştırması yapmak da faydalı olacaktır. Bu alanda maalesef ki Türk takımlarında oynayan oyuncular öndeler. ‘En faydasız’ olarak belirleyeceğim oyuncu Semih Erden olacak. Geçen sezonki ortalamalarıyla karşılaştırdığımızda, Semih Erden bu sezon çok farklı oynamadı ama etrafında Farmar-Tunçeri-Shipp-‘iyi’ Savanovic gibi oyuncular olmayınca fazlasıyla sırıttı. Bu sezon ilk turdaki dört maç haricinde etkili bir performans ortaya koyamadı ve son maçlardaki performansıyla da dibe vurdu.
En kötü performans: Yine ücretiyle birlikte değerlendirdiğimizde en kötü performansı Fenerbahçe Ülker’den Linas Kleiza’nın verdiğini görüyoruz. Avrupa’nın en çok kazanan oyuncusu olan Kleiza çoğu büyük maçta iyi oynamasına ve Top16 döneminde form yakalamasına rağmen ‘olmazsa olmaz’ niteliğinde olan EA7 Milano maçında oynayabileceği en kötü maçı oynadı. 20 dakikada 0 sayı-5 ribaund-2 asist yaparken savunmada sırıttı, basketbol
Euroleague E Grubu son hafta maçı iki temsilcimiz için de zorla oynanan bir maça dönüştü. Fikstür öyle bir ilginçlik getirdi ki Beko Basketbol Ligi play-offları’na yaklaşırken muhtemel yarı final serisi öncesi iki takım bir kez daha birbirlerini test etme şansı yakaladılar. Kazanan taraf 84-65’lik skorla Fenerbahçe Ülker oldu. Böylece Obradovic de Angelou’ya karşı durumu 3-0 yaptı.
Maçın Hikayesi
İki takım da maça gelecek sezon kullanmaları muhtemel oyuncularla başladılar. Fenerbahçe Ülker’de Emir Preldzic’in forma giymemesi kadrolardaki en önemli not oldu. Anadolu Efes’te ise Planinic-Gordon ikilisi forma giymedi.
Fenerbahçe Ülker maça hızlı başladı ve iki dakika sonunda 7-2 ile öne fırladı. Oğuz Savaş-Melih Mahmutoğlu-Bojan Bogdanovic’in sayılarıyla skor 13-4 oldu. Anadolu Efes maç başındaki dağınıklığını atlattıktan sonra tempoyu düşürdü. İlk 12 sayının 6’sını üreten Dusko Savanovic takımını skorda tutmaya çalıştı.
İlk çeyrek 21-10 ile bittikten sonra Luka Zoric’in skorer oyunuyla devre 45-31 ile bitti.
İkinci yarıda fark ne çok açıldı, ne de kapandı. Oğuz Savaş-Berk Uğurlu’nun etkili oyunlarıyla
Turkish Airlines Euroleague’de son haftaya girilirken sadece tek takımımız çeyrek final mücadelesini sürdürüyor. Sekiz çeyrek finalistten yedisi belirlendi ve son çeyrek finalist de Galatasaray Liv Hospital veya Lokomotiv Kuban olacak. Son maç öncesi Galatasaray çeyrek final için çok avantajlı.
Bu haftaki maçları sırasıyla inceleyelim…
Fenerbahçe Ülker – Anadolu Efes (Perşembe 20:00)
Son haftada iki Türk takımı karşılaşıyorlar. Bu sezon Fenerbahçe Ülker Efes karşısında oynadığı üç maçını da kazandı. Şubat ayında Angelou’nun göreve gelmesinden sonra oynanan iki maçı da Fenerbahçe Ülker rahat bir oyunla kazanmıştı.
Bu maç öncesi iki takım da formsuz ve gruptaki yerleri hemen hemen kesinleşti. Fenerbahçe Ülker grubu ya beşinci, ya da altıncı sırada bitirecek. Anadolu Efes’in sonunculuğu ise garanti. İki takımımız için de bir Top16 macerası daha son maça kalmadan bitmiş oldu. Son maç da Beko Basketbol Ligi play-offları öncesi ciddi bir hazırlık maçına dönüştü.
Bu maçta Fenerbahçe Ülker taraftarına galibiyetle veda etmek isteyecek, play-offlar öncesi de rakiplerine mesaj vermek isteyecek. Efes de play-offlar öncesi form
Beko Basketbol Ligi’nde 25.hafta maçları Pazartesi akşamı oynanan iki maçla tamamlandı. Play-off oynayacak olan takımlardan dördü birbiriyle karşılaşırken puan tablosunda geriden gelen Beşiktaş IF ve Pınar Karşıyaka günün galip gelen takımları oldular.
Sırasıyla inceleyelim…
Beşiktaş Integral Forex 71 – 57 Anadolu Efes
Eurocup’tan elendikten sonra ligde arka arkaya galibiyetler alan Beşiktaş bu hafta da Anadolu Efes’i son çeyrek performansıyla yendi. Yabancı sınırlamasından dolayı Bradley Buckman’ın kadro dışı kaldığı maça Beşiktaş iyi başladı ve 7.dakikada 18-10’u yakaladı. Çeyrek sonunda Doron Perkins’in kendi yarı sahasından attığı üçlüğün girmesiyle ilk çeyrek çift haneleri skorla bitti: 27-16
İkinci çeyrekte ise Anadolu Efes müthiş oynadı. Maç boyunca attığı 57 sayının 24’ünü bu çeyreğe sığdıran Anadolu Efes Zoran Planinic&Dusko Savanovic’in etkili performanslarıyla devreyi 38-40 ile önde tamamladı.
25.dakikada skor 47-46 olduktan sonra Beşiktaş giderek arayı açtı. Önce 12-2’lik seriyle farkı 10 sayıya kadar çıkaran Beşiktaş’a cevap veremeyen Efes yenilgiyi kabul etti.
Beko Basketbol Ligi’nde 25.hafta maçları Pazartesi akşamı oynanacak iki maç dışında tamamladı. Maçlara bakalım…
Royal Halı Gaziantep BŞB 76 – 78 Fenerbahçe Ülker
Maçın son saniyelerinde yaşananlar olmasaydı bu maçı büyük bir zevkle özetleyecektim, gerçekten de sezonun en iyi maçlarından biri oynandı.
Son saniyelerdeki pozisyon ise bütün mücadelenin üstüne gölge düşürdü. Skor 76-77 ve bitime 5 saniye kalmışken Domen Lorbek Luka Zoric’in üstüne gitti ve Lorbek’e yapılan açık faul hakemler tarafından çalınmadı. Çok benzer bir pozisyonu iki yıl önceki Fenerbahçe Ülker-Pınar Karşıyaka maçında da görmüştük ve Mire Chatman’a yapılan üstüste iki faul birden çalınmamıştı. Bu maçta ise taraftar baskısı bile yoktu. Normalde hakemlerin çaldığı yanlış düdüklerin üstünde çok durmam ve yapılan hataları hoş görürüm. Bu pozisyon ise neyle açıklanabilir, bilemiyorum. Bu pozisyon maçın ortasında olsaydı yine üstünde çok fazla durulmazdı ama hakemler Lorbek’e yapılan faulü çalmayarak Gaziantep takımının bütün emeğini hiçe saymış oldu, maçı Gaziantep’ten alıp Fenerbahçe’ye verdiler. Bu pozisyon Ülker Arena’da yaşansaydı ‘taraftar baskısı’ da bir açıklama