Bir sürü tartışmayı beraberinde getirse de, İzmir ve İzmirliler 60 yıldan uzun bir zaman sonra tramvayla yeniden tanıştı.
Aslında İzmir’in tramvayla tanışıklığı, yaklaşık 140 yıl öncesine dayanıyor...
İzmir’in ilk tramvayı 1880 yılında, rıhtımın tamamlanmasından hemen sonra, İzmir Kordon’da hizmete girdi. Ray açıklıkları, demiryolu standardında yapılan, 3500 metre uzunluğundaki bu hatta sabah saatlerinden gece yarısına kadar Konak ile Punta (Günümüzde Gündoğdu ile Alsancak Garı arasında kalan bölge) tramvaylarla hizmet veriliyor, gece yarısından sonra da lokomotifle yük taşınıyordu.
1903 yılında, 1515 metre daha ilave edilen Kordon tramvay hattı, yakın zamana kadar ‘paralı köprü’ olarak anılan Halkapınar Köprüsü’ne kadar uzatıldı.
İzmir tramvay tarihinin bir diğer hattı da 1883 yılında hizmete giren Konak Kokaryalı (Günümüzde Güzelyalı) tramvay hattıdır. İlk yıllarında tek hatlı olarak yapılan ve Göztepe’ye kadar uzanan, o dönemde halk arasındaki adıyla Göztepe Tramvayı olarak bilinen tramvay, 1906 yılında çift hatta dönüştürüldü. Narlıdere’ye kadar uzatılması düşünülen bu hat, ancak Güzelyalı’ya kadar uzatılabilmiş ve 1909’dan sonra Konak Güzelyalı arasında hizmet vermiştir.
İzmir tarihi konusunda gerçek bir usta olan, değerli dostum Yaşar Ürük’ün kaleme aldığı, APİKAM tarafından yayımlanan İzmir Ansiklopedisi’nden ve daha sonra geliştirerek güncellediği kişisel notlarından edindiğimiz bilgilere göre, 1928 yılında elektrikle çalışır duruma getirilen bu hat, aynı zamanda İzmir’de elektrikle çalışan tek hattır.
1906’da Karşıyaka’da
Tramvayın Karşıyaka sokaklarında görüldüğü tarih ise 1906 yılıdır. Merkez noktası iskele olmak üzere Karşıyaka Tramvayı üç hattan oluşuyordu. Bu hatlardan birincisi, şimdiki Kemalpaşa Caddesi üzerinden tren istasyonu ve Osman Paşa Camii duraklarına uğrayarak Soğukkuyu’ya, ikincisi Osmanzade üzerinden Papaz (Bostanlı) iskelesine, üçüncüsü ise bir süre sahilden, daha sonra tramvay caddesinden Alaybey’e ve Naldöken’e uzanmaktaydı.
Uzun yıllar boyunca Karşıyaka’da, Alsancak’ta ve Göztepe’de hizmet veren İzmir tramvayları; zamana ve teknolojiye yenik düşerek, yavaş kalması, ekonomik olmaması ve tabii ki artık yollarda otobüsler ve otomobillerin çoğalması gibi nedenlerle, gün geldi artık İzmir yollarından kaybolmaya başladı.
Kordon Tramvayı, 1930’ların ikinci yarısında, Karşıyaka tramvay hatları da Karşıyaka Belediye Meclisi’nin 1939 yılında aldığı karar neticesinde aşamalı olarak, 1940’lı yılların başlarında kaldırıldı ve tarih sayfalarındaki yerini aldı.
Kalan son tramvay olan Göztepe Tramvayı da, İzmir Belediye Meclisi’nin 1952 yılında aldığı karar neticesinde Haziran 1954’te son seferlerini yaparak, ilerlerken çıkardığı minik çan sesleriyle yok olup gitti.
Adı üzerinde, bu köşede yaşadığımız toprakların tarihinden söz ediyoruz ama, hoşgörünüze sığınarak ve siyasi mülahazalardan uzak durarak yeni yapılan tramvaylar konusunda bir iki satırla fikrimi yazmak istiyorum.
“Büyükşehir Belediyesi daracık yollara bir de tramvay koydu, trafik iyice berbat oldu” diye şikâyet ediyoruz ya hani... Kendim de dahil olmak üzere, İzmir’in metroyla ya da tramvayla rahatça ulaşabileceğimiz noktalarına bile hâlâ özel aracımızla gidelim diye uğraşıyoruz. Eğer bu alışkanlıklarımızı bırakmazsak, çok değil 10-15 sene sonra Hindistan trafiğine rahmet okutacak hale geliriz. Büyük şehirde yaşıyorsak, vatandaşlar olarak bizim de konforumuzdan birazcık taviz vermemiz gerekiyor.
Vazgeçelim şu özel araçlarımızdan, metroyu-tramvayı kullanalım artık. Ne otopark derdi kalacak ne de trafik stresi... Emin olun, çok daha keyifli.