Bildiğimiz en eski şarkı 3400 yıl öncesine ait Hurri ilahisidir. Suriye’de Lazkiye yakınlarındaki antik Ugarit şehrinde 1950’li yıllarda yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan 36 adet çivi yazısı tablet üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar neticesinde anlaşıldı ki bu 36 tablet 36 adet yöresel şarkıdan oluşuyordu. Ancak bu 36 tabletten sadece bir tanesi tam olarak okunabilir durumdaydı. M.Ö. 3400’lü yıllardan günümüze gelen o tabletin içeriği Ugarit’te yaşayan insanların inancına göre ‘meyve tanrıçası‘ ve aynı zamanda Ay Tanrısı Yarikh‘in de eşi Tanrıça Nikkal için yazılmış Hurri ilahisi idi ve “Dünyanın en eski şarkısı” olarak tarihe geçti.
Tablet üzerinde döneme ait nota sistemi ve hangi çalgı aleti ile (9 telli sammum) çalınacağının da belirtildiği şarkıyı arama motorlarında “Hurri ilahisi” yazarak bulup dinleyebilirsiniz.
Ama Aydın’da antik Tralleis şehrinde bulunan bir şarkı daha var.
Tralleis’li Seikilos’un mezar taşına kazınmış bir ağıt…
M.S. 2. yüzyıl civarına tarihlendiği için bilinen en eski ikinci şarkı olarak tarihe geçmiş.
1880’lerin ilk yıllarında Aydın İzmir Demiryolu yetkilisi Edward Purser tarafından bulunan Seikilos Mezar taşına dair ilk kayıt Türkiye’de arkeolojik araştırmalar yapan William Mitchell Ramsay’in 1883 ’te yayınlanan “Inscriptions inédites de l’Asie Mineure” isimli makalesinde yer almış. Ramsey makalesinde Seikilos Mezar Taşını Purser’in koleksiyonunda gördüğünden bahsetmiş.
Silindir şeklindeki mezar taşında, Bizans dönemine kadar kullanılan antik Yunan nota sistemiyle beraber kazılmış olan şarkının sözleri, notaları ve mezar yazısı alt alta yazılmış olarak yer alıyor. Günümüze dek ulaşabilen ve tam olarak çalınabilen en eski müzik eserlerinden biri olarak bilinen “Seikilos” şarkısının sözleri şöyle:
“Yaşadığın müddetçe, parılda
Hiçbir şeyin seni üzmesine izin verme
çünkü hayatın kısa
ve zaman, verdiklerini geri alacak”
Bu muhteşem tarihi eser in metin kısmında da ;
Ben bir mezar taşıyım,
bir simge,
Seikilos ölümsüz anıların
bir işareti olarak beni buraya koydu.
şeklinde bir not var.
Günümüzdeki nota sistemine çevrilerek seslendirilen dünyanın bilinen en eski ikinci şarkısını dinlemek isterseniz Youtube’a “Seikilos’un şarkısı” yazmanız yeterli.
Şimdi asıl soru şu: Aydın’da bulunan Seikilos’un mezar taşı şimdi nerede?
Bir süre Edward Purser’in koleksiyonunda kalan Seikilos’un mezar taşı ardından Buca’da yaşayan ve yine Purser’in avukatı olan Young ’ın koleksiyonu na geçmiş. İzmir’in kurtuluşu sürecinde İzmir’deki Alman konsolosu tarafından korunan mezar taşı daha sonra avukatı Williem Daniels tarafından İstanbul üzerinden Stockholm‘e götürülmüş. 1966’da Kopenhag‘daki Milli Müze tarafından satın alınan bu muhteşem antik eser 1966’dan bu yana orada sergilenmektedir.
Seikilos’un şarkısı ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye Doç. Dr. Aynur Civelek’in Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri araştırma Enstitüsü Armağan Dizisi’nde yayınlanan makalesinden ulaşabilirsiniz.
Hikaye ilginç ama özü yine elimizden uçup giden müthiş bir tarihi eser. Yaklaşık 100 sene öncesine kadar hemen yanı başımızda duran Seikilos anıtını bugün vize alıp Danimarka’ya gidebilirsek ancak o zaman görebiliyoruz.
Ne acı….