Daha önce de bahsetmiştik… Verimli toprakları ve doğu ile batı arasında son derece elverişli bir doğal köprü olması nedeniyle sayısız medeniyete ev sahipliği yapan İzmir, tarih boyunca gezginlerin uğrak yeri durumundaymış. Avrupa’da pek çok basılı kayıtta, Homeros’un yaşadığına inanılan mağaraların bulunduğu yer olarak bilinmesinin yanı sıra, yoğun Levanten yaşamının da etkisiyle Bornova, bu gezginlerin yoğun ilgisini çeken yerlerden biri olmuş.
Bornova sadece Batılı gezginlere değil, 1671 yılında Bornova’yı ziyaret eden Evliya Çelebi gibi bizim tarihimizdeki pek çok önemli tarihsel kişiliğe de ev sahipliği yapmış.
1810 yılında Whittall ailesine misafir olan Lord Byron, Bornova’nın Batılı konuklarının en tanınmışlarından.
Sürgün olarak gönderildikleri Malta Adası’ndan kaçan, Napolyon’un generallerinden Anne Jean Marie René Savary ve Charles Anthony Lallemand, 1816’da Bornova’ya geldi ve 3 yıl burada yaşadı.
Bugün Rektörlük Binası olarak bildiğimiz Köşk, 1833 yılında Yunanistan Kralı Otto’yu ağırladı.
Yine 1833 yılında Alphonse de Lamartine Bornova’daydı.
En önemli dünya klasiklerinden biri olan Madame Bovary romanının yazarı Gustave Flaubert, 1845 yılında Bornova’ya geldi.
1850 yılı, Bornova açısından hareketliydi. Sonradan Meksika İmparatoru olan, Avusturya Arşidükü Maximilian ve Baltazzi ailesinin misafiri olan Sultan Abdülmecit, Bornova’nın önemli konuklarıydı.
Sultan Abdülaziz, 1863 yılında Bornova’ya gelerek bugün Ege Üniversitesi Rektörlük Binası olarak bildiğimiz Charlton Whittall’in köşküne konuk oldu. Bu ziyareti için, Sultan Abdülaziz körfezden günbatımını izleyip akşam çayını içsin diye, özel suni bir küçük tepecik bile yaptırıldı.
Daha sonra V. George adıyla İngiltere tahtına geçen Galler Prensi George, 1886 yılında Bornova’nın misafiri oldu. Şerefine verilen davetin düzenlendiği zambaklarla dolu, güzel havuz ve muhteşem bahçeden anlaşılıyor ki, misafir olduğu ev, bugün Giraud ailesinin mülkü olan Edward Whittall Köşkü’dür.
Bornova’nın konuklarından biri de 1890 yılında gelen Pierre Loti’dir.
Aktrist Nicole Kidman’ın kendisini canlandırdığı Çöl Kraliçesi filmine konu olan gezgin, arkeolog ve “Orta Doğu’nun bugünkü haritasını cetvelle çizen kadın” olarak anılan Gertrude Bell de 1897 yılının Nisan ayında Bornova’daydı.
Kurtuluştan sonraki süreçte ve Cumhuriyet döneminde de başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, sayısız tarihi şahsiyet, Bornova’nın konuğu oldu. Ünlü İkinci Vals’in bestecisi Dmitri Şostakoviç, İsmet İnönü, Celal Bayar, General Voroşilov, Halide Edip Adıvar, Adnan Menderes, Kraliçe Elizabeth, Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Falih Rıfkı Atay, bunlardan sadece birkaçıydı.
Daha pek çok isim sayabiliriz...
Her gelen bir anı bıraktı, anlatacak bir sürü hikâyesi oldu Bornova’nın. Duyması gerekenler duyuncaya kadar biz anlatmaya devam edeceğiz.