Altan Altın

Altan Altın

Altan.Altın@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Boris Johnson, İngiltere Başbakanı olmuş...

Normalde “Kimin umurunda kardeşim” der geçerdik ama, hangi çeyreği olduğunu belli etmese de adamın bir çeyreği Türk...

Herhalde duymayan kalmamıştır; Boris Johnson, Damat Ferit Hükümeti’nin dahiliye nazırı, İngiliz Muhipleri Cemiyeti kurucularından Milli Mücadele muhalifi, Çankırılı gazeteci Ali Kemal’in torunudur.

Milli Mücadele döneminde sahibi olduğu Peyam-ı Sabah gazetesinde “İngilizlere karşı gelirseniz iyi olmaz” minvalinde yazılar yazıyordu ama Türk ordusunun İzmir’e girişinden sonra yazdığı 10 Eylül 1922 tarihli   “Gayelerimiz bir idi ve birdir” başlıklı makalede, “...Yunan’ın İzmir’den denize dökülmesi, Edirne’nin geri alınması, kısaca bu devletin dünya savaşında gördüğü feci kayıpların böyle kısmen tamir edilmesi gibi bir saadeti hangi Türk takdir etmez, hangi Türk her emelin üzerinde görmez?” şeklindeki cümleleriyle Milli Mücadele’ye muhalefet edenlerin bu düşüncelerinde fena halde yanıldıklarını ifade ediyor ve kurtuluş için silaha sarılanların haklılıklarını dile getiriyordu. 

Haberin Devamı

Ali Kemal, İzmir’in kurtuluşunun hemen ardından yazdığı bu makaleyle tam bir U dönüşü yapmış ve belki de kendisine gösterilen tepkilerden kurtulacağını ummuştu, ama hiç de beklediği gibi olmadı.

Çünkü, Ankara Hükümeti’nin Ali Kemal’in tutuklanıp Ankara’ya getirilmesi konusunda talimatı vardı. İzmir’in kurtuluşundan yaklaşık 2 ay sonra 4 Kasım 1922’de Tokatlıyan Oteli’nin altındaki berber dükkânından alınan Ali Kemal, kendisini Ankara’ya götürecek olan ekibe teslim edilmek üzere vapurla İzmit’e götürüldü. Nasıl olduysa! Ali Kemal’in İzmit’e geleceğini duymayan kalmamıştı. 6 Kasım günü kumandanlık binasından çıkarılırken halk ve askerler tarafından linç edildi. Cesedi tren istasyonuna asıldı. O günlerde İzmit Bölge Kumandanı Sakallı Nurettin Paşa idi. Lozan görüşmelerine gitmek üzere İzmit’te bulunan İsmet Paşa ve Rıza Nur da cesedi görmüş ve tutuklanması emredilen birinin bu şekilde öldürülmesine kızmışlardı. Falih Rıfkı Atay hatıralarında, Atatürk’ün bu olaydan iğrenerek bahsettiğini ve Nurettin Paşa’yı onaylamadığını anlatır.

Haberin Devamı

Boris’in dedesi ile Hrisostomos’un ortak kaderi

Nurettin Paşa başrolde!

Şimdi şu rastlantıya bakın...

Ali Kemal’in ölümünden 1 ay 26 gün önceye, yani 10 Eylül 1922’ye dönelim. Bir gün önce İzmir kurtulmuştu. Mustafa Kemal Paşa, işgal yıllarında hiç rahat durmayan İzmir Metropoliti Hrisostomos’un ziyaret talebini kabul etmemiş, Sakallı Nurettin Paşa’ya yönlendirmişti. Sakallı Nurettin Paşa’yla yaptığı görüşmenin ardından sorgulanmak üzere askerler eşliğinde İzmir Vilayet Binası’ndan çıkarılarak karakola doğru götürülen Hrisostomos’u askerlerin elinden alan halk linç etti. Cesedi, darağacına asıldı. Gazi Mustafa Kemal’in olayın ardından “Bu olmamalıydı” dediği söylenir.

Boris Johnson’ın büyük dedesi Ali Kemal’in de, Hrisostomos’un da ölümü neredeyse kopya denecek kadar birbirine benzerdir ve her iki olayın da başrol oyuncusu Sakallı Nurettin Paşa’dır.

Sonuç:  Birinin torunu İngiltere’ye başbakan oldu, diğeri Ortodoks camiasında aziz ilan edildi. İlginç değil mi?