Ali Nail Kubalı

Ali Nail Kubalı

ankubali@gmail.com

Tüm Yazıları

DEĞERLİ okurlarım, mesleği sanat olmayan bizler sanat eserleri ile ilgili olarak ne söyleyebiliriz? Bazen bir sergi gezerim. Sanatçısını tanırım. Ordadır. Bu benim en sıkıntılı anımdır. Eserlerini çok güzel bulmuş olabilirim. Gene de ne söyleyeceğimi bilemem. Sıkılırım!..
Desem ki, “Eserlerin çok güzel!” Benim bir sanatçının eserlerini derecelendirmeye hakkım var mı? Onu takdir edecek yetkim var mı? Bir esere, “Bu eser çok güzel” demek hakkını kendimde bulursam, bu bana bir başka esere de “Bu eser çok çirkin” demek hakkını vermez mi?
* * *
Bir sanatçının eseri ile ilgili hüküm verilebilir mi? Yani verilecek hüküm eserle ilgili mi olmalıdır? Doğrusu ben hiçbirimizin, sanat eserleri ile ilgili olarak bir “estetik değerlendirme” yapma hakkı olmadığını düşünürüm. Yapılabilecek değerlendirme sadece o eserle ilgili olarak benim kendi duygularım olmalı diye düşünürüm. “Ben bu eseri çok beğendim!” demeye hakkım olduğunu düşünürüm. Aynı şekilde, “Hiç beğenmedim!” demeye de!
Bir sanat eserine “güzel” veya “çirkin” demekle, “ben beğendim” ya da “beğenmedim” demek arasında büyük fark var. Birinde sanatçının yapıtı ile ilgili bir hüküm veriyorsunuz, diğeri sizin kendi zevk ve anlayışınız, algılayışınız ile ilgili.
“Güzel ile çirkini her gören göz ayırt eder!” hükmü doğru değildir. Aynı esere aynı anda bakan iki çift göz. Biri çok beğenebilir! Diğeri hiç beğenmeyebilir. Güzel olan acaba eserin kendisi midir, yoksa o esere bakanın algılama yeteneği mi?
“Güzellik bakanın gözlerindedir.” (Beauty is in the eye of the beholder!) Bu, sanırım yüzyılların süzgecinden geçmiş evrensel bir deyiştir.
* * *
Peki ya sanat eleştirmenleri? Onlarla ilgili de şunu söylemek isterim. Hiç şüphe yok ki sanat akademilerinde estetiğin altın kuralları öğretilir. Doğru orantılar, renkler, denge, ışık ve gölge üzerinde öğrenilecek çok şey vardır. Ancak bütün bunları doğru kullanmak her zaman bir eseri beğenilir kılmaz. Bir dönemin eleştirmenleri tarafından, hatta izleyicilerinin çoğu tarafından beğenilen bir sanat eseri, zaman içinde unutulabilmesi bu nedenledir. Eser değişmiyor! Ama ona bakan gözlerin algılayışı değişiyor!
* * *
Ben kimsede bir sanat eserini sıfatlandırma hakkı görmem! Bizim ancak kendi algılamamızı sıfatlandırma hakkımız vardır!
Eserin kendisi hakkında hüküm vermeye kalkmak ciddi bir cür’et meselesidir. Hüküm olumlu da olumsuz da olsa cür’ettir bu!
Bu davranışı sokaktaki herhangi bir insan yaparsa, bu çok da telaş edilecek birşey değildir. Ama ya bir eserin kaderi ile oynama gücü kendisinde olan biri bu hükmü verirse! Onun arkasından da o eser yıkılır, parçalanırsa! Tehlike buradadır.

Haberin Devamı

Dünya Taliban’ın Afganistan’daki tarihi heykelleri top ateşi ile yerle bir ettiğini unutmamıştır! O korkunç kareler dünyadaki tüm kültürlü insanların zihninde kazılıdır!
Evet bir sanat eserini beğenmek veya beğenmemek için ne asalete ne de özel bir eğitime gerek vardır! Ancak, bir esere “Güzel” veya “Çirkin” hükmü verebilmek için de hiç bir asalet, mevki ve eğitim yeterli değildir, sevgili okurlarım!

Haberin Devamı

blog
CEVHER TAŞÇI: Sayın Kubalı, Almanya şansölyesi Merkel ile ilgili yazdıklarınızı yürekten destekliyorum. AB’nin hala lokomotifi durumundaki Almanya, bugüne kadar hep tam anlamıyla sol gösterip sağ vurdu. Bu Merkel’den önce de böyleydi, Merkel’den sonra da böyle olacak. Hep başka ülkelerin engellemelerini arka planda sonuna kadar desteklediler, hatta organize ettiler. Ama bizim yüzümüze gülümseyip, sadece uyarılarda bulundular. Göreceksiniz, biz Türkiye olarak dimdik ayakta kalacağız, onlar dağılıp bizim kapımızı çalacaklar..
KAMURAN SELENDİ: Sadece Almanya değil, zaman zaman istisnalar hariç genelde tüm AB ülkeleri bize karşı yıllardır çifte standart uyguluyorlar. Biz de gelmiş geçmiş ve bügünkü hükümetler olarak sesimizi yükseltip buna karşı net bir tavır koyamadık. Avrupa Birliği’ne son giren ülkelere bakınca, bu çifte standart insanın gözünü oyuyor.

Haberin Devamı

GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZLA YER ALIN