Serkan Bayram rol model oldu
Kaderine boyun eğmeyip, yılmadan savaşan ve sonunda hedeflerine ulaşanlar sadece kendileri adına bir şeyleri başarmıyor, aynı durumdaki insanlara da rol model oluyor.
Başkalarına rol model olup, “O yılmadı, savaştı ve başardı” dedirtmek, Allah’ın her kuluna nasip olmaz...
Sinemalardan sonra dijital platformlarda da gösterime giren ‘Buğday Tanesi’ filminin kahramanı Serkan Bayram, tam da böyle biri...
Erzincan’ın Refahiye ilçesine bağlı Üçören köyünde çiftçi bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi, ama bir yangın daha beşikteyken hayatının akışını değiştirdi.
Anne ve babası tarlada ekin biçerken, bir yaşındaki çocuklarını beşiğiyle bir ağacın gölgesine bırakır.
Bahçedeki anızlar tutuşur, çıkan yangın ona kadar ulaşır.
Elleri ve yüzü yanan çocuğunu kucaklayan baba, onu hastaneye kaldırır.
Yoğun bakımda verdiği 41 günlük yaşam mücadelesini kazanır, el parmaklarını kaybeder, yüzünde yanık izi kalır.
Doğuştan değil, ama bebeklikten itibaren engelli bir bireydir artık.
Yedi yaşındayken ailesiyle İstanbul’a yerleşen Serkan Bayram’ın hayali hakim olmaktır. Hukuk fakültesini bitirdikten sonra hakim olabilmek için yazılı sınava girer ve başarılı olur, ama hayalindeki cübbeyi giymesini sağlamaz bu... Çünkü engellilerin hakim olamayacaklarına dair yasal engele takılır...
Yargı mensubu olabilmesinin önündeki engeli kaldırmak için kendine yeni bir hedef belirler. Yasaları çıkaran Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) milletvekili olarak girmesi gerekir. Adaylık başvurusu yaptığı AK Parti sayesinde 2015’te Erzincan, 2018 ve 2023’te ise İstanbul Milletvekili olduktan sonra, engellilerin hakim olması önündeki yasal engeli kaldırtmak için savaşır ve başarır.
Milletvekili seçilmeden önce birçok sivil toplum kuruluşunda yönetim kurulu üyeliği yapan, yüksek lisansını Marmara Üniversitesi’nde ‘Kamu Hukuku’ alanında tamamlayan, evli ve iki çocuk babası Serkan Bayram, halen Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde doktora öğrencisi...
Serkan Bayram’ın danışmanlığında Volkan Kapkın’ın senaryosunu yazdığı, Doğan Ümit Karaca’nın yönettiği, Kutsi, Yeliz Akkaya, Deniz Arna, Yusuf Aytekin, Sinem Reyhan Kiroğlu, Devrim Kabacaoğlu, Taha Yusuf Tan, Erdal Ayna ve Teoman Gelmez’in oynadığı ‘Buğday Tanesi’, katıldığı her etkinlikte büyük ilgi gören bir film. İki eli olmayan Serkan Bayram’ın hayata nasıl dört elle sarılıp, önüne çıkan tüm engelleri aşması, tüm engellilere moral aşılayan, rol model olan bir yapım.
İngiltere Parlamentosu’nun Westminster Sarayı’nda gösterilen ilk Türk filmi olması da bu yüzden, Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi’nden ‘Fahri Doktora’ alması da... Bereketli ‘Buğday Tanesi’nin öyküsü, günün birinde film stüdyoları ile yapımcılarının da dikkatini çekerse ve Serkan Bayram’ın yaşamı bir Hollywood filmi olursa, hiç şaşırmam valla.
Darp davasında sürpriz gelişme
Deniz Bulutsuz’a fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı gerekçesiyle 3 yıldan 13 yıla kadar hapis istemiyle hakkında dava açılan oyuncu Ozan Güven de eski sevgilisinin kendisini darp ettiği iddiasıyla şikayetçi olmuştu.
İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi’nde üç yıldır süren davanın son duruşmasında Ozan Güven’in avukatı, Bulutsuz’un mahkemeye sunduğu bütün fotoğrafların fotoşoplu olduğunun ortaya çıkması için bilirkişi raporu talep etti.
Mahkeme, “Dava dosyasında kişilerin yaralanmasıyla ilgili raporlar mevcut” gerekçesiyle bu talebi reddetti.
Mahkeme, Deniz Bulutsuz’un psikolojisine ilişkin adli tıp raporundan sonra verecek kesin hükmünü...
“Perşembenin gelişi çarşambadan belli” oldu sanki...
GÜNÜN SÖZÜ
“Karıncalar karınca yuvasının kurallarını bilir, bal arısı arı kovanının kurallarını bilir, fakat insan toplumunun kurallarını bulamamıştır.” (Dostoyevski)
